11 Mart 2013 Pazartesi

0

Hülya Avşar sözleri ve açıklamalı meali


"Ancak benim düşündüğüm şekilde düşünülürse çare bulunur."

Evet hakikaten belli bir kapasite gerekiyor Hülya Avşar'ın ne dediğini anlamak için. Ne demiş diye okuyacaksın, bu bir. Ne demek istemiş diye bir daha okuyacaksın, bu da iki. Sonra da dönüp bir kez daha okuyacaksın ki, sözlerinin satır aralarını göresin, ikinci ve hatta üçüncü katlardan ilim irfan süzesin diye.. e haliyle bu da öyle herkeşlerin haddi değil.

Şimdi elimizden geldiğince Hülya Avşar sözlerinin meallerine bakalım sevgili gönül dostlarım. Cümle cümle gideceğiz, takipte zorluk çekerseniz ara verin, çıkın hava alın, sonra gelin baştan başlayın. Buyurunuz efendim..

"Akıllı kadın bir kere dayak yediyse, ikinci kez neden yesin ki?"

Meali: Akıllı kadın bir kez dayak yiyebilir. Aslında her kadın akıllı akılsız fark etmez, dayağını yer. İşte burada Hülya hanım inceden anlam yüklemelerine başlamış, şöyle diyor: "ikinci kez neden yesin ki?"  Değil mi yani? Akıllı kadın dayak yemez ile ikinci kez yemez arasında çok ince, böyle tül gibi bi nüans farkı farkındalığı var. "Neden yesin ki?" Evet.

"Önünde çok seçenek var. Mesela Mor Çatı, emniyet."

Meal: Akıllı kadın bir kere yer dayağını sonra bakar ki nereye sığınacam, nereye başvuracam? Dayak sonrası seçenek çok olduğu için gider şikayetini yapar, gider sığınır.. yani dönüp de kendisini dövenle hayatına devam etmez. Dönen gerzektir dombilidir.

"Ki emniyetin de bu konuda dört dörtlük olmadığını düşünüyorum."

Meal durumu: Efendim işte bu sözlerde Hülya Avşar'ı anlayabilecek kapasite ile anlayamayacak olan kapasite birbirinden yağ ve su gibi ayrılır. Anlayamayanlar, "yahu daha bi cümle evvel seçenek diye emniyet dediydin?" diye nifak tohumları ekerler. Oysa ki Hülya hanım burada şunu demek istemiştir: Akıllı kadın bi kere emniyete gittiyse ikinci kere neden gitsin ki? Anlaşıldı mı efendim?

"Öte yandan akıllı kadın, Türk erkeğiyle evli olduğunu bilmeli."

M: Yani şaşırıp da adama bi Danimarkalı bir Fransız ya da bir İngiliz erkeği muamelesi yapmayın. Kiminle ringe çıktığınızı bilin, rakibinizi tanıyın, dersinizi çalışın.

"Türk erkeğinin belli bir çizgisi var."

Meal yetişti panik yok: Şimdi bu sözü olduğu gibi alırsanız hatalara düşersiniz dostlarım. Hülya Avşar burada tam olarak dört katmanlı bir kelamda bulunmuş. Birinci katman, okuduğunuz cümle. İkinci katman hemen dikkati çeken 'çizgi' sözcüğünde saklı. Üçüncü katman Hülya hanımı anlayabilecek kapasitede olanlar için 'belli bir' kelimelerinde hazine gibi gömülü duruyor. Dördüncü katman ise fiilde gizlenmiş. Çözmek için kapasite falan yetmez, bilfiil Hülya olmak lazım.

"Tabii eğitimli olanlardan bahsediyorum."

Meal: İşte biraz evveli sözünü ettiğim ikinci katmanın bariz bi şekilde vücut bulmuş hali! Yani 'çizgi' derken ne demek istemiş Hülya hanımcım? İşte bunu demek istemiş! Eğitimli olanlar diye çekmiş çizgiyi. Çok derin.. hakikaten tüyler diken diken oluyor.

"Bahsettiğim eğitim de aile içi eğitim."

Arif'e tarif: Ve şimdi de geldik üçüncü katmandaki 'belli bir' sözlerinin neye tekabül ettiğini anlamaya. Demek ki Hülya hanım 'belli bir' derken, aile içi eğitimi kastediyormuş. Bakın nasıl taşlar yerine oturuyor? Nasıl her yeni anlamla sözler ve mana bütünleşiyor, bizler de aydınlanmanın nuruyla ışıldıyoruz böyle? Hım?

"Okul eğitimi olanlar daha çok yapıyor bu işleri."

Önemli meal: Hülya Avşar burada öyle bir ders veriyor ki, ah keşke yediden yetmişe herkes anlasa.. ama nerede o izan, nerede o algı düzeyi, o kapasite? Bakın bu sözleri ile bizlere tarihi, insani ve acil bir uyarıda bulunuyor Avşar hanım. Okul cehaleti alır, çohafedersiniz eşeklik baki kalır diyor. Ailede öğrenecek çocuk dayak atmamayı diyor. Babadan görmeyecek diyor. Anası akıllı olcek yemeyecek ikinci dayağı diyor. Hey gidi.

"Çok derin bir mesele bu."

Meali: Çok derin bir mesele bu. (Anlayacak kafa yok sizde yormayın beni.)

"Akıllı kadının yapması gereken şeyler vardır, bu yüzden de dayak yememesi gerektiğini düşünüyorum."

Yani: Bakın ikinci dayak yarım akla işaret eder ve dayak sayısı arttıkça akıl sayısı düşer.  Şimdi bu son cümlelerin meali kaba taslak böyle olmakla birlikte, aslında Hülya hanım burada matematiğe ve fene nasıl hakim olduğunu, sözlerinin nasıl da bilimsel temellere oturduğunu gösteriyor.

"Ama bunu anlayabilecek kapasitede ne bir gazeteci ne de bir yazar var."

Meal: Problem?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top