17 Mayıs 2013 Cuma

0

Suriye'ye Demokrasi giderken...


Suriye'ye demokrasi giderken, biz çok eksildik Sayın Başbakan...  (Yok ya bu çok romantik oldu öyle eksildik falan. Bir de üç nokta koydun de mi? Akıl fikir.)

Şimdi siz Obama ile birlikte Suriye'ye demokrasi götürüyorsunuz ya.. bizimki de gidiyor.   (Hı hım bu oldu gibi. Yani sonuçta bu demokrasi yoktan var olan bir şey değil. Öyle ha deyince bir yerlerden demokrasi çıkmıyor. Üretimi kolay değil, maliyeti yüksek vs vs. Dolayısıyla herkes elindekini idareli kullanmalı. ABD kendi stoklarından bize koklatır mı? Hayır! Bizim kaynaklarımızdan alıp Suriye'ye verecek biraz biraz. Tamam, öyleyse bu giriş gayet doğru olmuş.. ama sanki biraz esinlenmişiz şurdan burdan? Her neyse.. olur o kadar artık.)

"Halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir yönetimin inşası" demişsiniz, "halk" derken?   (A aa ne o öyle hesap sorar gibi? Halk diyor işte ne diyecek başka? Suriye söz konusu olunca oranın insanına halk deniyor, bizim burada mümkünse tebaa, eğer iyi ve hoşgörülü günümüzdeysek o zaman 'benim vatandaşım' falan. Yok mümkün değilse, olamıyorsa, o zaman, 'bir kısım iç mihrak', 'kandırılmış genç', 'terörist', 'afedersin Rum', 'biliyorsunuz Alevi' vs. vs.. isim mi yok? Hem zaten bak "meşru talep" demiş, yani akla izana hukuka uygun olacak, öyle kafana göre takılmayacaksın. Devletin aklı herkese yeter.)

Değerli Başbakan, ülkemizde öğrencilerimiz hem meşru hem de gayet yasal protesto haklarını kullanmak istediklerinde, bırakın protesto hakkını, bırakın gösteri hakkını.. özgürlükleri, sağlıkları ve hani neredeyse yaşam hakları gasp ediliyor. Şimdi ben çok merak ediyorum, acaba Suriye'ye gidecek demokrasinin toplandığı kaynak bu mudur?   (Soruya bak! Nasıl bir cevap bekliyorsun ki bu soruya? He budur mu diyecek? Ya da, hayır bu noktada biz öncelikle işçiler için ayrılan demokrasiden biraz kısıntı yaptık mı diyecek? Doğru sor şu soruyu.)

Sayın Erdoğan, yarın mahşer gününde Allah sizden "söyle ey Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı! Sen Suriye'ye pirince giderken evdeki bulgurdan oldun mu olmadın mı?" şeklinde bir ilahi hesap sorarsa, nasıl bir cevap vermeyi düşünürsünüz?   (Bulgur ne? Hangi ara demokrasiden bulgura geldin anlamadım? Sen bu işi kıvıramıyorsun şekerim.)

Şimdi efendim bir de "muhalefetin desteklenmesi" konusunda Obama ile mutabakat içinde olduğunuzu beyan etmişsiniz. Suriye'de insan kalbi çıkarıp yiyen, kafa kesen bir muhalefet türü varmış diye duyuyoruz, yani bize böyle bilgiler, videolar geliyor.. sonra bizim de işte basiretimiz mi bağlanıyor nedir, açıp izliyoruz. Ruh sağlığımız bozuldu Başbakanım yani bu nasıl muhalefet? Kafa keserek muhalefet yapan insanlara hangi demokrasi kaynağı dayanır? Bizde o kadar demokrasi var mı Allahınızı severseniz yani bi söyleyin bu nasıl iş? Reyhanlı'da ne oldu hem Sayın Başbakan? Hayır Suriye için "terör örgütlerinin faaliyet sahası olmasının engellenmesi" demişsiniz de, Reyhanlı'da engelleseydiniz? Ne oldu orada? Şimdi bizim halk olarak meşru talebimiz değil mi haber almak? Ne oldu diye soruyoruz, cevap, yayın yasağı var! Çok rica edeceğim devletlim, Suriye'ye demokrasi götürürken Reyhanlı üzerinden götürülsün. Hatta Reyhanlı'ya gelene kadar memlekette kapsamlı bir tur atsın, herkes nasiplensin bu işten.. hem neden sizz.. (Bi sus la bi sus! Vır vır vır! Daha ikinci cümleden gitti Başbakan, sen daha devam ediyorsun. Mutabakat içindeyiz dedi gitti adam, ne uzatıyorsun yahu? Hayır farkına varmadıysan o zaman sende de kafa toptan gitti demektir.)

Sayın Başbakan! (Bak hâlâ!)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top