"Zirkonya benim umurumda değil! Unuttum ben onu çoktan" diyecek sana, sakın kale alma. Kolay değil elbette onun hakkında konuşması. Eğer bildiklerimiz doğruysa, Zirkonya bu cücenin tek gezegeniymiş. Cüce olmadan önce tabii. Bütün galaksi irili ufaklı birçok gezegeni etrafında fıldır fıldır döndüren yıldızlarla doluyken, bu sessiz sakin yıldızın tek bir gezegeni varmış. Kocaman mükemmel bir su gezegeni: Zirkonya!
Gezegen kadar bir okyanustan ve adalardan ibaret bir masal dünyası. Ayrıca, yıldızıyla aralarındaki uyum da takdire şayan. Ne sıcak ne soğuk, sıcağa yakın ılıman mesafesinde bir gezegenmiş Zirkonya. Üstünde herkes varmış, herkes Zirkonya'da yaşarmış.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiJkh8Muuq1Mzb3-zi1Oz-BjVwa97bZEZv2kUlYgQpVXOo-Vh1QtY6KxohMBC1RTu_7D55MWDXT3omjGUR8DysQ4uJLwO65_sbGRY3FzbcYkDp9UKsusTaZf2JWICw4Mwh1bsLX_nxBO8ge/s320/images+%252825%2529.jpg)
Geriye sadece efsaneler kalmış.
Varlığın ve yokluğun sırrı Zirkonya'daymış.
Zirkonya'dan kurtulanlar varmış.
Şimdi sen git aklını çel, ikna et gir kafasına şu yıldızın. Al bak bu rakı, bırak susuz içsin. Bu da son çaren, Orhan baba. Sessiz dinlesin. Dökülür sana, illa ki dökülür. Öğren gel, Zirkonya kime güvenmiş? Kurtulanlar neredeymiş?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder