Aslında böyle enter gazetecisi tadında başlıklar atmak istemezdim ama bu sefer durum ciddi. Hani, "şakaysa hiç komik değil, ciddiyse çok komik" durumlar vardır, bu da öyle bi şey. Gayet ciddi ve gayet komik.
Sen oyna güzelim sen oyna.. inan hakkındır, helal olsun, hoş olsun, hayatın hep böyle eller havada geçsin.. ne mutlu sana.
Bakan gelmiş boğularak ölen işçilerin memleketine, vatandaşın biri çıkıp demiş ki, aman da ne sevindim sizi gördüğüme. Bakan da durur mu, hemen demiş ki, hadi canım, essah mı? Bak yalandan seviniyosan küserim, haydi bi oyna da göster nasıl sevindiğini. Vatandaş da lay lay lom.. alkış alkış.
E ama oyna sen amca, hakikaten şakır şakır oyna, at bi takla. Bak yeminle söylüyorum, ne şaşırdım ne yadırgadım, ne ayıpladım. Keşke bütün iktidar vekilleri seçmenlerine böyle taleplerde bulunsa. Öyle müstehaktır ki, yeme de yanında yat. Aha budur memleketin hali diye çerçeveletip duvarlara as. Şaka değil, şaka olsaydı komik falan olmazdı. Olsa olsa Levent Kırca parodisi gibi bi şey olurdu, meh der geçerdik. Ve lakin, olay ciddi. Şaka değil. Çok komik. Lay lay.
Yine bir, "yine sayenizde ben utancımdan yerin dibine geçtim, oradan böyle ıkına sıkına bildiriyorum" sayıklamasında buluştuk sevgili gönül dostları. USC sonumuzu hayretsin. Ramen.
Rahmet notu: Diyanet başkanı demiş ki, hapşıran insanlara "çok yaşa" demeyin, "Allah rahmet etsin" deyin. Hayır, bu da şaka değil, ciddi. Ama bunun bi farkı var, bu, her durumda komik. Şakaysa da komik, ciddiyse de. Panayır yeri gibiyiz, ne güzel di mi?
Vicdani red notu: Diyanet bir adet çok ama çok gerekli fetva vererek, vicdani reddin caiz olmadığını da söylemiş. Fetva vermedikleri bi bu kaldığı için ben şahsen çok mutlu oldum, kusur kalacaktı. Kale alanlar adına üzülüyorum ama yapacak bi şey yok.. Neden yok? Çünkü: Sen oyna vatandaş sen oyna eşiğini taze geçtik. Bize bi şey olmaz bundan sonra. Allak rahmet etsin cümlemize. USC "ne haliniz varsa görün, ben izlerken çok eğleniyorum" diyor zaten.
Meh.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder