Sonunda birileri çıkacak ve gayet ciddi,"güzel öldüler" diyecek diye korkuyorum.
66 aylıkken teslim alınan çocuklarımız en iyi ihtimalle arızaya geçmiş, kafayı hafiften yemiş olarak karışacaklar hayata. Cinsiyet ayrımı yok. Aslında bu güzel bi şey. Güzel olan bir diğer şey de, üç çocuk isteği. Çocuklardan biri kız, ikisi erkek olmalı, nacizane tavsiyem bu yöndedir.
Kızlar en kısa zamanda kocaya verilirse ailelerini, dost ve sevenlerini namus cinayeti işlemekten koruyabilirler. Kızın yeri belli olur vs. vs. Hem zaten önünde kallavi bir yapılacaklar listesi var: En az üç çocuk. En az. Bir çocuk nüfusun azalması demek, iki çocuk aynı kalması demek, üç çocuk artması demek. Yükünüz ağır kızlar. Bize yığınlar lazım.
Biz o yığınları alıp genç yaşta iş hayatına sokacağız. Emekleri lazım bize, kanları lazım, canları lazım. Yıllardır süren bir savaşa gönüllü yazdırracağız. Bitmeyen, bitirilmeyen, gaz verilen bir savaş istiyor onları, bizlere üçer üçer, beşer beşer, yirmi beşer kurban lazım.
Siz verin çocuklarınızı bize, illa ki öldürmenin bir yolunu buluruz.. Hepsini değil canım, korkmayın hemen. En az üç diye boşuna konuşmuyoruz değil mi? İşte bize birer birer, ikişer ikişer fazlalık lazım. Kazaya gider, tutar yüzlercesi askerde intihar eder ama kimse de çıkıp sormaz ki aga bu ne iş? Bizlere egemenliğimizi üzerlerinden sürdüreceğimiz güç lazım, kuvvet lazım. Yakıtınız öte alem hayalleri olacak, şehit olmak gibi bulunmaz bir nimet olacak, ki, bizler bu bulunmaz nimeti ayaklarınıza kadar getirdik, maliyetinin altında sunuyoruz sizlere.
Şimdi saçmalayan benim, sen değilsin. Anormal olan, fesat olan benim, sen değilsin. Senin normların beni hasta ediyor, hepsi o kadar.
Hasta olan benim, sen değilsin.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder