Kansızlık, yaşlılarda fiziksel aktiviteleri gerilettiği   gibi kas gücünü de zayıflatıyor. Kansızlığı olan yaşlılar, olmayanlara göre üç   kat daha fazla düşme riski ile karşı karşıya kalıyor. Bu hastalarda kırık vakası   da artıyor.  
Seksen beş yaşın üzerindeki her üç erkekten   ve her beş kadından birinde kansızlık bulunduğunu söyleyen Anadolu Sağlık   Merkezi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Öktenli,   kansızlığın bir hastalığın habercisi olabileceğini, vücut fonksiyonlarında   bozulma ve gerileme yaratacağını belirterek, mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini   söylüyor.
Araştırmalar, hemoglobin düzeyi 11’in altında olan yaşlılarda   yaşam kaybı riskinin, kalp krizi ya da kalp yetmezliğine bağlı riskten daha   yüksek olduğunu ve kansızlığın fiziksel durumu daha fazla bozduğunu gösteriyor.   Kansızlık, başka hastalıklar veya cerrahi müdahaleler için hastaneye yatan   hastaların tedavi sürelerini de uzatıyor.
Belirtilere   dikkat!
Kansızlığı olan yaşlı bireylerde en sık görülen şikayetler;   solukluk, halsizlik, yorgunluk, en hafif günlük aktivitelerde nefes darlığı ve   çabuk yorulma, baş dönmesi, bayılma, kulak çınlaması, çarpıntı ve baş ağrısı   olarak kendini gösteriyor. Kansızlık, fiziksel performansta ciddi azalmalara yol   açarken, kas gücünü de azaltıyor. Kansızlığı olan yaşlılar, olmayanlara göre üç   kat daha fazla düşme riski ile karşı karşıya kalıyor ve bu hastalarda kırık   vakası da daha fazla görülüyor.
Kansızlık   nedenleri…
Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı   Prof. Dr. Çağatay Öktenli, beslenme yetersizliği ve mide-barsak sisteminden   kaynaklanan kanamalar başta olmak üzere, birçok kronik hastalık ve kanserlerin   kansızlık nedeni olabileceğini belirterek, şunları söylüyor: “Hemoroidler,   barsaklardaki polip veya divertiküller, bazı ağrı kesici ve romatizma ilaçları   ile aspirin kullanımına bağlı mide-barsak kanamaları demir eksikliğine bağlı   kansızlık nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yaşlı erkeklerde azalmış   testosteron düzeyi de kansızlığın sorumlusu olabilirken, kas erimesi ile   kansızlık arasında da yakın ilişki olduğu gözleniyor.”
Tedavide amaç   eksik olanı yerine koymaktır
“Yaşlılarda yeterli ve dengeli beslenme,   diğer birçok konuda olduğu gibi kansızlığın önüne geçilmesi için de esastır”   diyen Prof. Dr. Öktenli, açıklamasını şöyle sürdürüyor: “Tıbbi tedavide prensip,    eğer varsa kan kaybına neden olan problemi çözmek ve eksik olanı yerine   koymaktır. Demir eksikliği olan yaşlı hastaların mide-barsak sisteminden kan   kaybı olup olmadığını kontrol etmek için gastroskopi ve kolonoskopi yapılması   uygun olur.
Demir eksikliğine bağlı kansızlıklarda ağızdan demir   preparatları kullanılarak tedavi mümkündür. Kansızlığın derin olduğu durumlarda   demir preparatları ile tedavi süresi çok uzar. Bu nedenle damardan uygulanan   demir preparatları kullanılabilir. Folat eksikliği de ağızdan alınan folat   içeren ilaçlar ile tamamlanabilir. Ancak, vitamin B12’nin mide-barsak   sisteminden emilimi çok iyi olmadığı için kas içine enjeksiyon formunda   kullanılması daha uygundur.”


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder