30 Eylül 2012 Pazar

0

Monday Syndrome | A circle skirt

Circle skirts are fun and flirty. That's why I love them. They reminds me my childhood actually and that's why I love them more. And here is the equation;
 circle skirt+boring monday=feeling like a thursday
I know it does not make sence:) Who cares:) I want fun monday instead of just monday! I know it does not make sense too-don't forget today is monday and my sentences already got bored! I can say it is a trend and you should try it! Make sense hah? Any way have a wonderful monday!
ps: Don't forget to answer my poll:)
Kiss Kiss
Kloş etekler eğlencelidir bu yüzden onları severim(evet kloş etekler hakkında ilk okul kompozisyonu yazmaya karar verdim:)) Çocuk olduğumu hatırlatır. Bu yüzden onları daha çok severim. Ve işte size bir eşitlik;
kloş etekler+sıkıcı pazartesi=perşembeyi yaşıyor gibi hissetme hali
Biliyorum çok anlamsız oldu. Kimin umurunda:) Sadece pazartesi yerine eğlenceli pazartesiyi tercih ediyorum. Biliyorum bu daha saçma oldu - ama bugün pazartesi ve cümlelerim bile sıkıcı olmaya başladı. Şu anda kloş etekler trend ve denemelisiniz desem belki anlam ifade edebilir. Neyse harika bir pazartesi geçirin!
not: soruyu cevaplamayı unutmayın!
Sevgiler
0

mor aşkım benim

Morun her tonunu severim en koyusundan en açık rengine kadar. Satenler, kadifeler bayılırım gel gör ki evimin hiç bir köşesi de bu zevkimi yansıtmaz hayalini de kurmuyor değilim hani kesin dönüş yaparsak şayet günün birinde yaş kemale iyice ermeden salonumu bu şekilde döşemek istiyorum osmanlı ve modern mor, fuşya kadifeler...
 
Aksatsakda haftada bir toplanıp kahvaltı yaptığımız bir grubum var birde kesin ve kati asla hamur işi, tatlı olmayacak sadece klasik kahvaltılık hazırlanacak diye anlaşmalı bana kalsa en son hafif sütlü tatlı iyi gidecek ama napalım kural kuraldır.
 
Sıra bana geldiğinde hazırladım mor soframı seviyorum ya bembeyaz örtümün üstüne organzenin üzerine kadife yapraklı örtümü yaydım ve soframı kurdum. Kahvaltılıkları Kur'an'ımızı okudukdan sonra yerleştirdim. O şekilde resmi yok zaten özel bir hazırlıkda yok.
Bloğumun yüzü gülsün ve sizlere ses vermek  için yayınlıyorum. Benim gözümü gönlümü açmıştı sizinde umarım öyle olur..
 
ufakdan başlamak lazım artık biliyorum bekleyenlerim çok, bir kaç resim çekmişim aylar öncesinden ama tarifleri not almamışım o yüzden onları yayınlayamıycam ama bu hafta basit bir şeylerlede olsa sizlerle buluşmayı arzuluyorum.. sabırla ziyaretleriniz için çok teşekkürler...
0

Madonna vs Lady Gaga & Stili

Aynı şehirde, aynı stadyumda, yakın tarihlerde, aynı saatlerde ve hatta aynı hava koşullarında başlayan Madonna ve Lady Gaga konserlerini izledim.

Madonna Konser Biletim
Lady Gaga Konser Biletim

Her iki konserde de sesler, ekip, organizasyon, ışık gösterileri, muhteşem sahne performansları, kostümler her şey sıradışı. Bu çok net.

Ama bu 2 konser sonrası söyleyebilirim ki, Lady Gaga Madonna'yı yemiş.
Ben ki 80lerin hemen başı jenerasyon olarak Madonna'ya kendimi daha yakın bulurum. Madonna CD'm çoktur, Lady Gaga yoktur. Hatta Lady Gaga da kimmiş? Çok değil, 5-6 sene önce hayatımızda bu kadın yoktu. Ama kabul etmek lazım Lady Gaga bugün 80'lerin Madonna'sı olmuş.

Lady Gaga konserindeki ruh, coşku, gürültü, patırtı; tüm o insanüstü dans performansına rağmen Madonna'da yoktu. Madonna konseri Lady Gaga konserinin yanında sönüktü, sessizdi. Oysa daha geçen ay Ayça Modası'nda ne olağanüstü diye anlatmıştım Madonna konserini... Bir dediğim diğerini tutmadı.

Çünkü Gaga kızımız, 75.000 kişinin doldurduğu Stad de France'daki konserini adeta bir bar konseri havasında sürekli seyircisiyle sohbet ederek verdi. Eğlendi, eğlendirdi. Arsızdı, arsızlaştırdı.

Lady Gaga Konseri stad içi - Stad de France

Tüm zamanların stil ikonları arasında gösterilen Madonna, yine bu konuda da Lady Gaga ile karşı karşıya...

Lady Gaga, bugün ne giydiği, ne giymediği ile Kate Middleton kadar takip ediliyor.










 
Lady Gaga, bilmeyenler için 86 doğumlu (evet sadece 26 yaşında), yukarıdaki yeşil kurbağalı kostümü ile Chanel defilesi çıkışı çektiğim marjinalleri dövüp geçer. :) (Kimdi onlar derseniz, tıklayınız: Chanel defilesi çıkışı)

Ayrıca Lady Gaga'nın, İngiltere'nin en inovatif tasarımcısı olarak gösterilen Türk tasarımcımız Hüseyin Çağlayan'ın hastası olduğunu biliyor muydunuz?

İşte Lady Gaga Hüseyin Çağlayan tasarımları ile sahnede ve günlük hayatta...




  

     






0

Out Of Stock # 5


Herkese mutlu pazarlar! Eylül ayını uğurlarken, biten ürünlerim ve yorumlarımla karşınızdayım.

1. Ren Matte Balancing Fluid: Yağlı olan T bölgem için Ren markasına ait deneme boyu matlaştırıcıyı kullandım. Gayet memnun kaldım. Elimdeki Bioderma Sebium matlaştırcı bitince Ren'in tam boyunu alacağım. Bilmeyenler için, Ren eczanelerde satılan cilt bakım markası. Bu deneme boyu da kuzenimle yaptığımız eczane alışverişinde bize verilmişti.(Kuzenim, dermatolog tavsiyesiyle Ren kullanıyor.)




2. Christian Dior Duo Phase Eye Makeup Remover: Bu da deneme boyu göz makyaj temizleyicisi. Normalde çift fazlı göz makyaj temizleyicilerini gözümde bıraktığı yağlı histen ötürü sevmem. Ancak kullandıklarım arasında en az yağ hissi bırakandı. Elimde bu boy bir tane daha var, bugün yarın o da biter sanırım. Tam boyunu alır mıyım, emin değilim. Çünkü Bioderma Sensibio H2O ile göz makyajımı da temizleyebiliyorum.

3. Christion Dior Ruj # 668: Bitirmeyi planladığım rujlardan biriydi. Ruj fırçamla dibini sıyırdım ve sonunda bitti! Darısı diğerlerinin başına:)


4. N.O.B Oje Temizleyici Mendiller: Bu ürün Lila Kutuların birinden çıkmıştı. Ojeyi tırnaktan çıkarması başarılı. Ancak bıraktığı yağlı histen rahatsız oldum. Sanırım almam, aseton kullanmaya devam ederim. 


5. Petal Fresh Organics Rosemary Şampuan: Bu da Lila Kutuların birinden çıkmıştı. Kokusu çok hoş. Bitmesine üzüldüm.

Sizler bu ay neler bitirdiniz? Sevgiler:)

0

Nasıl Giyinmeliyiz?

Evet bayanlar bu yazımız sizler için.Hepiniz az çok bu konuda bir şeyler biliyorsunuz ama bildiklerinizin ya bazıları yanlışsa.Her neyse yazımız bu yanlışları umarım azaltır. Unutmayın önerilerimizi dikkate alırken moda+giyim kombinasyonu yapacağız.
Yerine göre giyinmeyi bilmeyen kadınlar ne kadar şık görünürlerse görünsünler rüküşlük tuzağına düşmekten kurtulamazlar. Şık olmak ya da sade olmak, yerine göre giyinildiği taktirde anlam kazanır. Her yere şık ya da her yere spor bir tarzla gitmek çok yanlış. Bu yüzden nerde nasıl giyinilmesi gerektiği bilinmelidir. Gün içerisinde planlama yaparken giyilen kıyafetin her ortama uyum sağlayabilmesi de hesaba katılmalı...




İş görüşmesi
İş görüşmesine giderken zarif görünmek önemlidir ancak öncelikle rahat olmak gerekir. Kıyafetin içinde kendini rahatsız hissetmek görüşmeyi olumsuz etkiler. Takım elbise ya da klasik etek ceket kombinleri iş görüşmeleri için idealdir. Trendi ve iddialı görünmek yerine formal bir tarz yakalamak gerekir. Temiz ve ütülü bir gömlek görüşmeyi ciddiye aldığınızı gösterir.

Ayağınızı sıkan yüksek ökçeli ayakkabılar ya da abartılı aksesuvar kullanımı iş görüşmesi için uygun değildir. Kısa topuklar ve zarif aksesuvarlar tercih edilmelidir.

Akşam yemeği
Akşam yemekleri için genel olarak hoş giyinmek gerekirse de yinede gidilen kişiler ve yemek yenilen yer göz önünde bulundurulmalıdır. Abartılı ve süslü giyinmek yemek yenilen bir ortamlar için gereksizdir. Klasik bir jeanle düz renk bir bluz ve üstüne blazer ceket hem rahat hem de şık bir kombin oluşturur, ya da küçük siyah elbise düz babetlerle tamamlanabilir.

Kutlama yemekleri için durum farklıdır, yinede fazla abartmadan klasik şıklık yakalanabilir. Dar siyah bir etekle dökümlü bir gömlek mükemmel bir ikili oluşturabilir. Aksesuvar olarak siyah bootie ve clutch çanta kıyafete çok şık uyum sağlar.

Kokteyl daveti
Kokteyller genelde erken saatlerde yapılan kısa süreli partilerdir. Abartısız şık bir kıyafetle kokteyllere katılmak mümkündür. Tek renk klasik kesim bir elbise ve görünümü hareketlendirecek zarif aksesuvarlar kokteyler için çok uygundur.

Kokteyllerde uzun süre ayakta kalınacağı göz önüne alınarak rahat ayakkabılar tercih edilmelidir.


Partiler, balolar ve özel davetler
Partilerde şık ve bakımlı görünmek çok önemli. Gecenin ağırlığına uyum sağlamak gerekir. Şık elbiseler topuklu ayakkabılarla tamamlanmalıdır. Jean ya da sade bir bluz o gece için uygun değildir. Ancak elbise giymek istemeyenler şık bir bluzu klasik bir pantolonla tamamlayabilir. Tabiki gidilen partinin konsepti kıyafet seçiminde büyük rol oynar.

Özel davetlerde kimi zaman bir tema belirlenir. Böyle durumlarda, daveti veren kişinin isteğine uygun giyinilmelidir. Balolar ise çok özel davetlerdir bu yüzden tuvalet giymek şarttır.
0

KAŞIK HELVASI

 Malzemeler:
* 3 su bardağı beyaz un
* 2,5 su bardağı pudra şekeri veya toz şeker
* 250 gr tereyağ veya margarin
* 1 paket vanilya
* İstenilirse dövülmüş fındık fıstık konulabilir.
 Süslemesi için:
* Çikolata sosu
* Pudra şekeri
* Fındık, fıstık
 Yapılışı: 250 gr tereyağını altı kalın bir tencerede(tercihen çelik) göz göz olana kadar kızdırın, üzerine unu dökün hızlı hızlı devamlı karıştırın, helva kokusu gelene kadar işleme devam edin, üzerine pudra şekerini,vanilyayı dökün ocağın altını kapatın, sürekli olarak yine karıştırın, soğumaya bırakın. Ilıdıktan sonra
kaşıklave elle bastırarak kaşık şeklini verin, üzerine pudra şekeri, çikolata sosu dökerek servis yapın.
Afiyet Şeker Olsun...
NOT:
* Tereyağından sakın kısmayın
* Pudra şekeri daha çabuk eridiğinden daha iyi oluyor.
* Vanilya, fındık fıstık koymak sizlere kalmış
* Şayet elinizle toplayamazsınız bir çay bardağı su ilave edebilirsiniz.(şeker koyma aşamasında)


KÖPEKLERİN DOSTLUĞU LEŞİN BAŞINA KADARDIR


 
0

Happy Sunday | I am Rollin



I was about 10 and I'd really liked my rollerblades. I have a friend who had a skateboard and most of time we had enjoyed going to seaside. One of that days his skateboard escaped from his feet and got under my rollerblades! I guess I heard my name as slow motion. Imagine! I fell badly, no no, I was rolling actually with a skateboard and rollers! It was really funny but It hurt at the same time. I was almost crying and laughing. Now I am 20 something and whenever I see a rollerblade or skateboard I remember those days and instead of crying, I smile. This editorial makes the same feelings.
Enjoy!
10 yaşında filandım ve patenlerimi çok seviyordum. Çok sevdiğim bir arkadaşımın da kaykayı vardı ve sürekli deniz kenarına gidip birlikte kayardık. Bir gün onun kaykayı ayağından kaçtı ve benim patenlerimin altına girdi! Sanırım ağır çekimde söylenen ismimi duydum en son. Çok kötü düştüm tabii ki, aslında daha çok yuvarlanıyordum bir kaykay ve patenle birlikte! Hem çok komikti hem de canım acıyordu! Ağlamak üzereyken kahkaha atıyordum. Şimdi 20 bilmem kaç yaşındayım ve hala ne zaman paten ya da kaykay görsem o günleri hatırlıyorum ve ağlamak yerine gülümsüyorum. Bu editorial da aynı etkiyi yaptı sanırım. 
Sevgiler!






via fashiongonerouge Twitter ♥ Facebook  Pinterest 

29 Eylül 2012 Cumartesi

0

Baobab Yağı (Baobab Oil) Nedir?



Baobab Yağı:

Baobab tohumları sağlıklı bir cilt için gerekli olan A, C, D, E, F Vitaminleri ve  beta-karoten, amin asitler, tartarik asiti yüksek miktarda içerir.
Baobab yağı soğuk presleme yöntemiyle elde edilir. Kokusu hafif çatlak notalar barındırır ve çok güzeldir.

Kuruyan ve susuz kalmış, tahriş olmuş ciltleri yatıştırır,  nemlendirir, güneş yanıklarının hızlı iyileşmesini sağlar.Cilt tarafından kolay emilir ve cildin elastikiyetini arttırır,  yaşlanma etkileriyle savaşır cilt dokusunu, hücre yenilenmesini destekler.

 Güçlü antioksidan görevi görür, erken yaşlanmaya karşı cildi korur, lekeleri ve izleri azaltır. Çatlakların önlenmesinde de ön plana çıkmaktadır ve özellikle hamile kadınların yardımcısıdır.

Baobab yağı, saç bakımında da bir adım öne çıkmaktadır. Saç ve saçlı deride çabuk ve kolay emilir, açılmış saç pulcuklarını, kırılmış saç köprülerine, güçlü şekilde nem ve elastikiyet kazandırarak saçı ve saçlı deriyi besler. Baobab Yağı egzama ve sedef, ciltte oluşan skarlaşma, dermatit  ve cilt kanseri  hastalığının tedavisinde de iyileşmeye yardımcıdır.

Baobab Yağı Nasıl Kullanılır:Saç kreminize 5-10 damla ekleyebilirsiniz (kreminizin büyüklüğüne göre), duştan sonra hafif nemli cilde masaj yapılarak sürebilirsiniz.

Vücut kreminize 4-5 damla baobab yağı ekleyebilir homojen şekilde karıştırıp kullanabilirsiniz.


El nemlendiricinize 4-5 damla baobab yağı ekleyip bu şekilde kullanabilirsiniz.

Yüz ve boyun temizliğinizi yapıp, yüzünüze 4-5 damla, boyun kısmınıza 3-4 damla baobab yağını parmak uçlarınız ile aşağıdan yukarıya olacak şekilde masaj yapabilirsiniz.


0

Doğru nefes alıyor musunuz?

Doğru nefes alımı çok önemli. Çünkü yetersiz oksijen alımının insanda neler yarattığını tahmin bile edemezsiniz. Bu yüzden doğru solunum şekilleriyle doğru nefes almak için yazımızı okuyun.

Solumun yani nefes alıp vermek; vücudumuzun en doğal ve otomatik dürtülerinden biridir. Her canlı nefesle oksijen alıp, karbondioksit ve atıkları vücudundan atar. Buna detoks denir. Vücudumuz besinsiz birkaç hafta, susuz birkaç gün dayanabilse de, beyin oksijensiz yalnızca birkaç dakika dayanabilir. Sağlıklı bir vücut iyi oksijen alımı ile gerçekleşmektedir. Yetersiz oksijen alımı; yorgunluğa, depresyona, aşırı sinirliliğe, ciltte bozulmalara, yaşlılığa neden olmakta, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açmaktadır. Peki bizler nefesimizi doğru ve tam kapasiteli olarak alıyor muyuz?

Bu soruyu solunum şekilleri ile açıklamak istersek diyebiliriz ki; solunum vücutta başlıca 4 şekilde yapılmaktadır. Dr. Sena Türkoğlu anlatıyor.

Kısa – Yüksek Solunum

Burundan al, ağızdan ver şeklindeki, hızlı kısa solunumdur. Efor, doğum esnası, koşu gibi durumlarda çabuk ama yetersiz oksijenlenme sağlar. Genelde astımlılar, şişman kişiler ve halk arasında tık nefes dediğimiz kişilerde bu solunum şeklini görürüz.

Göğüs solunumu

Elinizi göğsünüze koyunuz, burundan nefes alıp göğsünüzü şişiriniz ve içinizden 5’e kadar sayarak daha sonra yavaşça dişlerinizin arasından bırakınız. Bu göğüs solunumudur.

Karın solunumu

Elinizi karnınızın üzerine koyunuz, burundan aldığınız nefesle karnınızı şişiriniz ve içinizden 5’e kadar sayarak daha sonra nefesinizi yavaşça bırakınız. Bu karından yapılan solunumdur. En sağlıklı solunum şekli olup, yoga gibi sporlarda kullanılır. Kalp ve dolaşım sistemine masaj etkisi yapar.

Kaburga (kastel) solunum

Ellerinizi kaburgalarınızın üzerine koyup, önce nefes verin. Daha sonra güçlü bir nefes ile kaburgalarınızı yanlara doğru genişletin. 5’e kadar yavaşça sayıp, nefesi verin.

Egzersiz ile solunumu birleştirin

Açık havada yapılan egzersiz, kapalı ortamlarda yapılan egzersizlerden çok daha sağlıklı ve performans arttırıcıdır. Özellikle oksijeni daha bol alabileceğiniz sahilyolu yada yeşillik açısından bol olan parklar seçilmelidir. Tempolu ve/veya solunumla kombine edilen egzersizler, kalp dolaşımı sistemine çok faydalıdır. Örneğin; 4 yürüme adımı nefes al, 3 yürüme adımı nefes ver, şeklinde yapılan yürüyüşler çok daha etkilidir. Sonuç olarak diyebiliriz ki; bizler her eğilme pozisyonumuzda nefes vermeye, her kalkış pozisyonumuzda nefes almaya müsait bir vücuda sahibiz. Dolayısıyla; bu şekilde düşünerek günlük aktivitelerimiz arasında solunumumuza dikkat eder ve nefes egzersizleri yaparsak; vücudumuza en doğru şekliyle oksijen almış oluruz.

0

Yanlış yastık hasta ediyor

Uzmanlar, uygun pozisyonda yatmamak ve uygun olmayan bir yastık seçiminin, baş ağrısı, kaslarda tutulma, horlama, uyku sırasında zaman zaman nefes alamama gibi bazen ciddi sorunlara yol açan şikayetleri ortaya çıkarabileceğini bildirdi.

Uygun olmayan yastık seçimi, baş ağrısı, kaslarda tutulma ve horlama gibi sorunlara yol açıyor.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, hayatın üçte birinin yatak odasında geçirildiğini, bu nedenle kullanılan yatağın ve yastığın sağlıklı olmasının, uykunun da sağlıklı ve dinlendirici olmasını sağlayacağını söyledi.

Prof. Dr. Yorulmaz, bel kemiği uygun yapıda ya da uygun pozisyonda olmadığında aralardaki sinirlerin sıkışarak gittiği organlarda ağrı, uyuşma, sertleşme gibi sorunlara neden olabildiğini kaydetti.

Uyku sırasında uygun pozisyonda yatmanın bu nedenle çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yorulmaz, şöyle dedi:

“Uygun pozisyonda yatmamak ve uygun olmayan bir yastık seçimi, baş ağrısı, kaslarda tutulma, horlama, uyku sırasında nefes alamama gibi bazen ciddi sorunlara yol açan şikayetleri ortaya çıkarabilir. Bunun dışında farkında olmadan uykuda üstümüzü açarak yorganın dışındaki soğuğun etkisine de daha fazla maruz kalabilmekteyiz.”

Doğru yastıkla sırtüstü

Uygun bir yastıkla sırtüstü yatmanın, vücudun yatağa ve yastığa yaptığı basıncın dağılımı, sinir ve damarların durumu, kan dolaşımı ve kalbin çalışması ile akciğerlerin rahat soluk alıp vermesi açısından en uygun pozisyon olarak tanımlandığını ifade eden Prof. Dr. Yorulmaz, bu durumda uykuda pozisyon değiştirmenin de daha az olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Yorulmaz, bunun da stresi azaltan bir etken olarak sabahları dinlenmiş olarak yataktan kalkmayı sağladığını, sağlıklı yastık kullanımının aynı zamanda kişide var olan sırt, bel, ense, kol, omuz, baş ağrılarını, tutulmalarını, uyuşmalarını ve horlamayı da iyileştirdiğine dikkati çekti söyledi.
0

Kadınların yaş dönümleriyle ilgili bilmeleri gerekenler

Kadınlar için öyle yaşlar vardır ki, merdiven buralara dayandı mı, oturup şöyle bir düşünmek gerekir. Genelde 18, 21, 30 ve 35 yaşlarının, dikkat edilmesi gerekenlerin başında geldiği bilinir. İşte size 17, 24, 28 ve 34 yaşlarıyla ilgili bilmeniz gereken her şey.

Cinselliğini keşfetmek
Yaşı otuzlarda olanlar, kendileri 17 yaşındayken nasıl bir yaşam tarzları olduğunu hatırlamaya çalışsınlar. Birçoğunuz erkeklerle bire bir karşı cins olarak tanışmamış, en azından yeni yeni ve utangaç ilişkiler içine girmeye başlamışsınızdır. Alkol, uyuşturucu ve seks, sabaha karşı eve gelmeler pek sık görülen şeyler değildi o zaman.

Oysa şimdi ilk gençliğini yaşayanlar, 14′lerine geldiler mi, yepyeni bir dünyanın kapılarını aralamaya başlıyorlar. 17′lerinde ise kendilerine göre hayatı epeyce öğrenmiş, anılarıyla bir kitabı doldurabilecek tipler oluveriyorlar. Bu nedenle 17 kritik bir yaş olarak görülüyor. 17 yaşındaki bir genç, sosyolojik anlamda reşit olmuş sayılıyor.

Kariyer ve kişilik
Bu yaşa gelen gençlere bıyık altından gülecekleri şeyler öğretmek, anlamsız nasihatler vermek yerine, daha önemli konulara değinmek gerekiyor; Doğum kontrolü, hastalıklardan korunma yöntemleri, uyuşturucudan uzak durma, illegal örgütlere üye olmama, ruh sağlığını bozmadan sağlıklı ilişkiler kurma gibi konular üzerinde durmak daha mantıklı görünüyor.

17 yaşındaki kızlar birer genç kadın gibi davranmaya başlıyorlar ama bu gerçekten de olgun bir birey oldukları anlamına gelmiyor. Gerçek anlamda olgunluk bu yaşlarda kendini gösteriyor. Artık arkadaş partilerinde, sızana kadar içip hiç tanımadığınız insanlarla geyik muhabbeti yapmak hiç de zevkli gelmemeye başlıyor.

Daha özel şeyler arıyorsunuz. Güzel bir restoranda yenilen yemekle içilen bir kadeh şarap size daha cazip gelmeye başlıyor. Ayrıca eğitiminize ve kariyerinize biraz daha önem vermeye başlıyorsunuz. Yaşadığınız gün yerine, yaşayacağınız günlerin tohumlarını ekmek çabası sarıyor sizi.

Üniversiteyi bitirmiş bir genç olarak, ikilemlere düşüyorsunuz. Aklınızdaki birçok fikirden hangisinin sizin için en iyi sonuçlar doğuracağını anlamak için harcıyorsunuz tüm enerjinizi. Bir yandan kariyer yapmak için sabırsızlanırken, diğer yandan kendinizi daha da geliştirmeniz gerektiğini biliyor ve zamanınızın aslında ne kadar da az olduğunu fark ediyorsunuz.

Şimdi ya da asla
Yaşam tarzınızı oturtmanız ve kimliğinizi belirlemeniz için son dönem. Karmaşaya, vakit kaybına, yanlış kararlara zamanınız yok. Kariyerinizi planlamanız, ilişkilerinizi gözden geçirmeniz, hele bir de çocuk istiyorsanız, hayatınızı paylaşacak karşı cinsi bulmanız için acele etseniz iyi olur. Hayat bir anlamda yeni başlıyor ama bir anlamda da gemi kalkmak için son düdüklerini öttürüyor.

Yeni hayatın getireceklerine karşı hazır ve dayanıklı olun. Bir sabah kalkıp hayatınızın hiç de ilginç ve heyecan verici olmadığına karar verirseniz, değişiklik yapmak için geç kalmış olabilirsiniz. Bunun için 29′unuzda, hayatınızım geri kalanının mutlu ve huzurlu geçirmek için hazırlık yapmalısınız. Hayatınızda biri varsa, o kişinin sizin için ne kadar önemli olduğuna karar vermekle başlayın işe. Eğer hiçbir özel ilişkiniz yoksa o zaman bunun nedenlerini araştırmaya başlayın. Artık hayatınızın özel olan kısmı hakkında ayağı yere basan kararlar verseniz iyi olur. Ayrıca kariyerinize son şekli vermek konusunda da son kararlarınızı alın. Gerçekten ne yapmak istiyorsunuz, yaptığınız işte nereye gelmek istiyorsunuz, ne kadar kazanmayı planlıyorsunuz? Bu tür sorulara çoktan cevap vermiş ve yolunuzu ona göre çizmiş olmalısınız.

Hayata sahip olmak
34 yaşına geldiğinizde aklınızdan şu düşünceler geçsin istemezsiniz değil mi? 'Bir hayatım var mı?', 'Bir hayatım yok mu?', 'Benim hayatım bu mu?' Bu, sık sık karşılaşılan bir durum. 34 yaşına gelmiş bir kadının, kafasını durmadan bu sorularla doldurması ve çevresindeki herkesi de kendisiyle birlikte bunalıma sürüklemesi hiç de az rastlanır bir durum değil. Hayatın ne kadar da kısa olduğunun fark ettiğimiz bir yaş 34. Az zamanımızı en iyi şekilde değerlendirmek zorunda hissederiz kendimizi. En iyi kararları almak, en iyi ilişkiler kurmak, en iyi işe, arabaya ve eve sahip olmak.

Sonra birden panik başlar
Eğer bir an önce kendinizi toplamazsanız, bu yaş sınırları içinde hem kendinizle hem de çevrenizdekilerle bol bol kavga eder, hatta bir de boşanma olayı yaşayabilirsiniz. Öncellikle mükemmel olmak zorunda olmadığınızı anlamalısınız.

Elbet hatalarınız olacak! Sırf sizin değil, herkesin hataları vardır. 34 yaşına geldiğinizde, mükemmellik aramak yerine, hatalarınızla mutlu olmayı öğrenmeniz gerek aslında tüm yaş günümüzde tekrar tekrar bunu düşünmeliyiz. Hepimiz insanız ve kendimizi, çevremizdekileri ve yaşamı sevmek zorundayız.
0

Verilen kilo neden geri alınıyor?

Sıkı bir diyetin ardından verdiğiniz bütün kiloları geri alıyorsanız sorumlusu işte bu!

Diyet yapan herkes kilo verdikten sonra geri almamanın ne kadar zor olduğunu iyi bilir.

Ama bilimadamlarının ortaya çıkardığı sonuca göre, ciddi oranda kilo verdikten bir yıl sonra bile, hormonlar yemek yeme konusunda ısrar etmeye devam ediyor.

Avustralya'da yapılan bir araştırma, diyet yaptıktan sonra verdiği kiloları geri alanların biyolojik bir dürtünün kurbanı olduğunu gösterdi.

Melbourne Üniversitesi'nden araştırmacı Joseph Proietto, "Tekrar kilo alan insanlar kendilerine o kadar da acımasız davranmamalı. Çünkü yemek bizim en temel dürtümüz" dedi.

New England Journal of Medicine adlı dergide yayımlanan araştırmada, 50 aşırı kilolu ve obez hasta 10 haftalık bir diyet programına alındı. Araştırmacılar, ağırlıklarının en az yüzde 10'unu kaybeden hastaların davranışlarını gözlemlemek istiyordu. Sonuçta, hastaların 34'ü bu kiloyu verebildi.

Hastalara 8 hafta boyunca ağır bir diyet programı uygulandı ve sonraki 2 hafta boyunca aşamalı olarak yeniden her gün yedikleri yemekler verildi.

Toplam 10 haftalık programda, hastaların her biri ortalama 13,6 kilo vermeyi başardı. Ancak hastaları sonraki 1 yılı içinde de takip eden araştırmacılar, bu süre içinde ortalama 5,4 kilonun geri alındığını gördüler.

Bundan sonra, bilimadamları iştahı etkileyen hormonları incelediler. Sonuç, hormon seviyelerinin diyet programı öncesi ve 1 yıl sonrasındaki farkta bulundu. Toplamda 6 hormon hala iştahı artırıyordu.

Uzmanların cevap aradığı bir diğer konu, "neden diyet yapan birinin vücudu bu duruma isyan ediyor" sorusuydu. Bilimadamlarına göre, bunun cevabı insanın evrimsel kalıtımında gizli, çünkü kilo vermek vücut tarafından üreme ve hayatta kalma dürtülerine tehdit olarak algılanıyor.

Bu nedenle, diyetten sonraki 1 yıl boyunca hormonların kiloları geri almak için savaşması normal karşılanıyor. Uzmanların bu konudaki çözüm önerisi ise çok basit:

"Kilo vermeye çalışacağınıza, henüz zayıfken kilo almamayı deneyin."

Kaynak: Milliyet
0

Genç ve güzel kalmak için 6 ipucu

Genç ve güzel görünmek kuşkusuz her yaştaki kadının en büyük hayalidir. 

Uzmanlar, genç bir cilde ve güzel bir görünüme sahip olmak için gerekli 6 ipucu veriyor. Siz de genç ve güzel görünmek istiyorsanız bu altı ipucunu dikkate almalısınız…

Kuru saçlara muz
Saçlarınızın çok kuru olduğundan yakınıyor, daha parlak görünmesini mi istiyorsunuz? İşte işe yarayacak bazı öneriler;

- Bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınızın diplerinden başlayarak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın.

- Bir başka öneri ise şöyle; 1 yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı karıştırın çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice yedirin. Saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın.

Salatalık sürün canlanın
Salatalık ile cildinizi canlandırmaya ne dersiniz? A, B ve C vitaminleri ile fosfor, potasyum, demir, magnezyum ve gençlik iksiri olarak tanımlanan selenyum deposu salatalık, her türlü cilt sorununa iyi geliyor. Susuzluğu giderici özelliği ile cildin nem oranını dengeliyor. Canlandırıcı ve yumuşatıcı etkisi nedeniyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez besinlerinden biri.

Cildiniz için her gün 1 salatalık yiyin. Ayrıca salatalığın kabuğunu biraz kalın soyup yüzünüze sürün, cildinizde ani canlanma ve yumuşama etkisini hissedeceksiniz.

İyi bir uyku çekin
Cildimiz kendini onararak yenilenmek ve beslenmek için organizmanın derin uyku halini, yani geceyi bekler. Cilt, gece yarısından sonra hormonlar tarafından daha iyi sulanır; kılcal kan dolaşımı da aynı şekilde bu dönemde canlanır. Cildin uygulanan ürünlerden en yoğun olarak yararlandığı saatler ise sabahın dördüdür.
Gecenin cildimize sunduğu en büyük hizmet sakinleşmektir. Yani gün boyunca kendisini güneşe, rüzgâra karşı savunurken, yaptığı strese bağlı ya da mimiklerle ilgili kırışmaların asıl nedeni olan adale kasılmaları gece boyunca sakinleştiğinde ortadan kalkar ve cilt rahatlar.

Kırışıklıklara meyve
Bilim adamları, güneş ışınlarından meydana gelen cilt kırışıklıklarının yiyeceklerle de ilgisi olduğunu açıkladı. Araştırmacılar; sebze, baklagiller, zeytinyağı ve bazı meyvelerin, güneş ışınlarının olumsuz etkisine karşı cildi koruduğunu belirtiyor.

Cildi güneş ışınlarının etkisinden koruyan diğer anti-kanserojen besinler ise balık, erik, elma ve çay. Öte yandan ciltte kırışıklıkların, et, sütlü besinler, şeker, tereyağı ve margarin tüketenlerde daha fazla meydana geldiği gözlendi.

Dudaklar balla parlasın
Bal, içeriğindeki vitamin mineral, antioksidan ve aminoasitlerle değerli bir besin maddesi olmasının yanı sıra, tedavi edici özelliklere sahip. İşte çatlayan dudaklar için tedavi edici bir dudak parlatıcısı:
1 fincan tatlı badem yağını ve yarım fincan balmumunu, mikrodalga fırında balmumu eriyene kadar tutun. 2 kaşık balı ilave edip karıştırın. Soğumaya bırakın. Karışımı kapaklı minik kaplara döküp kullanın.

Kuru cildin ilacı gül
Yağlı cilt kadar kuru cilt de sorun yaratır. Özellikle soğuk aylarda kuru cilt yeteri kadar beslenmezse, çatlaklar ve tahrişlere açık hale gelir. Kuru bir cildiniz olduğundan yakınıyorsanız gülden yararlanabilirsiniz. Gül suyu ve gül yağı kozmetikte de oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Üç damla gül yağını, üç damla lavanta yağı ile karıştırarak cildinize sürün. Cildinizin bir anda gerginlikten kurtulduğunu hissedeceksiniz.
0

Mükemmel Seksin 4 Sırrı

Cinsel hayatınızı canlandırmaya hazır olun... Harika bir seks için yapmanız gerekenleri biliyor musunuz?

Seks terapisti Georgia Foster ve Beverley Anne Foster şehvetinizi arttırmanın 4 sırrını bildiklerini iddia ediyor. Bu sırlar, ikilinin ‘The 4 Secrets Of Amazing Sex’ (Mükemmel Seksin 4 Sırrı) adlı kitaplarında yayınlandı. Kitabı yazarken seksin zihinsel yönü üzerinde durduklarını belirten uzmanlar, mükemmel bir seks için zihnin de bu olaya iştirak etmesi gerektiği üzerinde duruyorlar.

Harika bir seks için,

1.Sır: Baştan çıkarma

İlk sır, partnerinizle aranızdaki aşk ateşini nasıl devam ettireceğinize değiniyor. Çoğu insan seksi hissetmek için baştan çıkarılmaları gerektiği zannediyor. Bu tamamıyle yanlış! Arzuyu ilk olarak zihnimizde canlandırıyoruz. Sizi neyin heyecanlandırdığını bilmek sizin göreviniz. Bu nasıl hissettiğinizin farkına varmakla alakalı bir konu. Partnerinizin cinsel dürtülerinizi hemen ve kendi başına tetiklemesini beklemeyin. Sizde arzu yaratan şeyleri paylaşın ve baştan çıkmaya hazır olun...

2.Sır: Heyecan uyandıracak duyular

İkinci sır, tamamen 6 duyumuzla ilgili. Duyma, dokunma, koklama ve tat alma duyularını hatırlayarak, partneriniz ve sizin aranızdaki enerjiyi kavramaya çalışın. Yoğun yaşantımızda çoğu kez 6. hislerimize önem vermeyiz ya da onları görmezden geliriz. Fakat iyi bir cinsel hayata sahip olmak istiyorsak duyularımızı kullanmaya yeniden başlamalıyız. Çünkü onlar olmadan bir cinsel hayat çok donuk ve cansız olur.

3.Sır: Teslim olma

Üçüncü sır, kendinizi güvende hissettiğinizde, partnerinize teslim olmak. Birinci ve ikinci sırlar duyularınızı canlı kılar ve zihninizi, cinsel birleşme için hazırlar. Şimdi orada bulunmayı istediğinizi hissetmenize ihtiyacınız var. Böylece zihniniz, partnerinize bağlı olduğunuzu hissetmeye hazır olacak.

4.Yansıma

Son sır ise, partnerinizle yaşadığınız geçmiş deneyimleri hatırlayıp, bütün bunları tekrar yaşamayı istemekle ilgili. Eğlenceli ve güzel seks anılarınızı hatırlayın, geçmişi olumlu bakın...
0

Tuina masajı ile vücudunuzu dengeleyin

Bitkinlik ve yorgunluk hissettiğinizde, Tuina masajını uygulayın. Tuina’nın hem fizik hem de ruh sağlığı üzerinde çok olumlu etkileri olduğu biliniyor. 

Tuina masajı, yaşam enerjisinin dengelenmesini sağlıyor. Dengeli yaşam enerjisi de güçlü ve sağlıklı bir beden anlamına geliyor.

Tarihi kökeni 4000 yıldan daha eskilere dayanan Tuina masajı, Çin Geleneksel Tıbbı’nda ‘akupunktur’ ve ‘bitkisel tıp’la birlikte gelişmiş eski bir iyileştirme sanatıdır.

Milattan önce 2300 yılında yazılmış olan Sari İmparator’un iç hastalıkları kitabında da Tuina’dan bahsediliyor. Halen geleneksel Çin Tıbbı okullarında akupunktur ve bitkisel tıp dersleri yanında Tuina öğretimine ve eğitimine de geniş yer veriliyor.

Tuina, Çin’de, Batı’daki osteopat, fizyoterapist ve spor terapistlerinin tedavi ettiği bütün hastalıklarda kullanılıyor. Ancak Tuina, sadece eklem ve kaslar üzerinde etkili değil. Aynı zamanda vücutta, Qi adı verilen yaşam enerjisinin akışını da düzenlemesi nedeniyle batı tipi masaj ve manipülasyonlardan çok daha etkili olduğu biliniyor.

Qi denen evrensel yaşam enerjsi, Çin Tıbbı’na göre vücudumuzda meridyen adı verilen kanallar boyunca akıyor. Bu enerji, buradan, tüm organlar, vücut dokuları ve zihne gidiyor.

Tuina’daki basınç uygulamaları, bu meridyenler üzerindeki özel noktaları uyararak Qi akışının tüm vücut boyunca serbest ve aksamadan düzenli olmasını sağlıyor. Bu düzenli enerji dolaşımı da sonuçta, kişinin yalnız fiziksel değil, aynı zamanda, ruhsal, zihinsel ve duygusal anlamda da sağlığını destekliyor. Tuina’nın kan ve vücut sıvılarının akışını düzenlemesiyse, diğer masajların da sahip olduğu benzer etkilerden.

Yaklaşık 1000 yıl kadar önce Japonya’da ortaya çıkan Tuina Masajı, bu ülkede, zaman içinde birtakım değişimlere uğramış. Shiatsu ismini alan bu masajda, daha çok basınç teknikleri kullanılıyor. Tuina’daysa bastırma, sıkıştırma, dürtme, germe, yoğurma gibi pek çok teknik kullanılıyor.

Tuina, hem fiziksel hem de zihinsel ve tinsel anlamda, vücuttaki Qi akışının dengelenmesini sağlıyor. Tuina, aynı zamanda verici (Tuina masörü) ve alıcı (masaj yapılan kişi) arasındaki Qi akışının da fiziksel bir ifadesi. Bu enerji geçişinin sağlıklı olması için de Tuina terapistinin kendi enerjisi düşükken ya da kendisini sağlıklı hissetmediğinde Tuina yapmaması gerek. Çünkü bu durumda kendi enerji akımı bu iletişime açık olamıyor.

Tuina masajı için metodular
Vücuttaki yumuşak dokuların (kaslar, tendonlar) kol ve ellerle masajı, aküpressür noktalarının uyarılmasıyla kanallardaki Qi akışını etkileme, manipülasyon teknikleriyle bozulmuş, kas-iskelet-bağ dokusu ilişkilerini düzenlemeyi sağlıyor. Bazen Tuina tedavisine dıştan yapılan bitkisel merhem ya da kompresler de eklenebiliyor.

Eklem zedelenmeleri ve kas zorlamalarında, rolling metod denen yumuşak doku tekniklerine; iç hastalıklarının tedavisinde akupressür noktalarına parmakla bastırma metoduna; bozulmuş enerji sistemlerini tekrar düzenlemek ve canlandırmak için Nei Gung Qi genel egzersizleri ve özel masaj metotlarına ve kas-iskelet- bağ eklemlerinin bozulan ilişkilerini düzenleyen manipülasyon metotlarına odaklanmış dört çeşit eğitimi içeriyor. Bunun dışında bir de babadan oğula geçişli aile sistemlerinin olduğu da biliniyor.

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Tuina’nın başta A.B.D. olmak üzere diğer batı ülkelerinde de öğretim, eğitim ve kullanımı hızla yaygınlaştı.

Tuina nelere faydalı?
Tuina, özellikle vücutta, strese bağlı nedenlerle Qi akışının bozulduğu rahatsızlıkların tedavisinde son derece olumlu sonuçlar alınmasını sağlıyor. Tuina, özellikle batı tıbbının tedavilerine ek olarak uygulandığında çok olumlu sonuçlar alınmasını sağlıyor. İşte Tuina’yla tedavi edilen hastalıklar:

- Bağışıklık sistemi zayıflaması
- Uykusuzluk
- Depresyon
- Anksiyete
- Yorgunluk
- Kabızlık
- Hazımsızlık
- Ağrılı ve düzensiz adet
- Bazı tip baş, ense, bel ve sırt ağrıları
- Siyatik
- Spor zedelenmeleri
- Sinir sıkışmaları
0

Bel soğukluğu kadınlarda da görülüyor

Erkeklerde görülen bir hastalık gibi algılanan “Bel Soğukluğu” cinsel yolla kadına da kolaylıkla bulaşıyor ve genital sistemde ciddi hasarlar oluşturabiliyor.

Hastalığın belirtilerinin erkeklerde daha sık görüldüğünü ve tanısının akıntının özelliklerine göre daha kolay konulduğunu belirten Avrupa Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi Doktorlarından Op. Dr. Serhat Partalcı; cinsel yolla yayılan “Bel Soğukluğu” nun (Gonore) kadınlar için ciddi problemler oluşturabileceğine dikkat çekiyor.

Hem erkekte hem de kadında belirtileri görülmese de hastalığın oluşabildiğini, cinsel aktivitenin sık olduğu genç yaşlarda daha çok görüldüğünü ve özellikle kadınlarda “pelvik enfeksiyona”  (yumurtalık iltihabına) yol açtığını belirtiyor. Dr. Partalcı;  Amerika’ da kadında kısırlık oluşmasına neden olan etkenler arasında yumurtalık iltihabına bağlı Fallop tüpü tıkanıklıklarının ilk sıralarda yer aldığını, Türkiye’de ise sağlıklı veriler toplandığında bu sonuçların çok benzer olacağını vurguluyor.

Üreyememe ve Gebe Kalamama Nedeni

Avrupa Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi Doktorlarından Op. Dr. Serhat Partalcı; bel soğukluğunun erkekte sperm kanallarının, kadında Fallop tüplerinin tıkanmasına yol açtığını belirtiyor. Üreyememe ve gebe kalamamanın en büyük nedeni olduğunun, oluşan hasarla kadında dış gebelik olasılığını da arttırdığının altını çiziyor.

Erkekte meni benzeri bir akıntıyla birlikte idrar yaparken yanma, kadında ise akıntıyla birlikte enfeksiyon ve belirli şiddetlerde kasık ağrısı oluştuğunu belirtiyor. Enfeksiyonun gonore bakterisine bağlı olup olmadığını anlamak için mikroskop incelemesi kültür gibi yöntemlere başvurulması gerekiyor.

Op. Dr. Serhat Partalcı; hastalığın şiddetine göre antibiyotik uygulanmasını, ağır vakalarda hastaneye yatırılarak tedavi edilmesini öneriyor. Eş tedavisinin mutlaka yapılması gerektiğini vurguluyor ve erken tedavinin önemine değiniyor. Yeterince birbirini tanımayan kişilerin cinsel ilişki kurmamasını tavsiye ediyor. Bel soğukluğu ve cinsel yolla bulaşan tüm hastalıklardan korunmanın en önemli aracının prezervatif olduğunun altını çiziyor.
0

Roaccutane


Roaccutane:

Roaccutane ; şiddetli akne formlarının (nodülo-kistik formlar) ve diğer tedavilere yanıt vermeyen aknenin tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Roaccutane; gebelikte , karaciğer ve böbrek yetmezliğinde, A hipervitaminozunda, kan lipid düzeyleri aşırı yüksek olan hastalarda, izotretinoine ve ilacın içindeki diğer maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlarda kullanılmamalıdır.

Karaciğer fonksiyonları tedaviye başlanmadan önce, bir ay sonra ve sonrasında üç ay arayla kontrol edilmelidir. Serum lipidleri (açlık değeri) tedavi başlamadan önce, bir ay sonra ve tedavinin sonunda kontrol edilmelidir.Roaccutane tedavisi gören hastalar arasında depresyon, psikotik semptomlar ve nadiren intihar girişimleri ve intihar bildirilmiştir.

Roaccutane tedavisi gören yüksek riskli hastalarda (diyabet, aşırı şişmanlık, alkolizm veya lipid metabolizması bozuklukları olanlar) serum lipid ve/veya kan glukoz değerlerinin sık aralıklarla kontrol edilmesi gerekebilir. Diyabeti olduğu bilinen veya diyabetten şüphelenilen hastalarda kan glukoz düzeylerinin sık aralıklarla kontrolü önerilir. Nedensel bir ilişki olmasa da, açlık kan şekerlerinin yükseldiği bildirilmiştir ve Roaccutane tedavisi sırasında yeni diyabet olguları teşhis edilmiştir.


Her ne kadar bu durum ilaç ile sebep-sonuç ilişkisi açısından bağlantılı bulunmamışsa da, depresyon geçmişi olan hastalara özel ilgi gösterilmeli ve bütün hastalar, depresyon belirtileri açısından izlenmeli ve gerekiyorsa uygun bir tedavi için yönlendirilmelidirler. Kemik yapısında değişiklikler olabileceğinden her hastada risk/fayda oranı dikkatle değerlendirilmeli ve Roaccutane tedavisi şiddetli olgularla sınırlanmalıdır.

Roaccutane ile tedavi edilmiş kadın ve erkek hastalar, tedavi sırasında ve tedavinin bitiminden sonraki bir ay içinde kan bağışı yapamazlar. Roaccutane tedavisi sırasında bazı vakalarda gece görmede azalma olmuş ve nadir durumlarda tedaviden sonra da devam etmiştir .


Bazı hastalarda bu durumun başlaması ani olduğundan, hastalar potansiyel problem hakkında bildirilmeli ve gece araç sürerken veya herhangi bir aracı kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Görmeyle ilgili problemler dikkatli bir biçimde gözlenmelidir.
Yaşamsal önem taşıyan bir akut pankreatitin 800 mg/dl’nin üzerinde artan trigliserid düzeyleri ile ilişkili olduğu bilinen bir gerçektir, dolayısıyla trigliserid düzeyleri tedavi sırasında anlamlı bir yükselme gösteriyorsa bu durumu yakından izlemek gerekir .


Ağızdan alınan ilaçlar karaciğerde metabolize olup , böbreklerle itrah edilirler. Dolayısıyla sürekli alındığında hayati önemi haiz çok önemli iki organ olan karaciğer ve böbreğin , yorulmasına ve zayıf düşmesine sebebiyet verirler. 

Bu durum karşısında ; roaccutane kullanmadan önce şu tetkikler ve muayeneler kati surette yapılmalıdır.

1) Tam kan sayımı
2) Tam idrar tetkiki
3) Trigiserit ve kolestrol
4) Gebelik testi
5) Karaciğer fonksiyon testleri
6) Kan kalsiyum ve fosfor değerleri
7) Açlık kan şekeri
8) Böbrek fonksiyon testleri
9) Kemik sintigrafisi
10) Kemik dansitometrisi
11) Kadın doğum muayenesi
12) Göz muayenesi
13) Fizik tedavi muayenesi
14) Nöroloji muayenesi
15) Psikiyatri muayenesi
16) Dahiliye muayenesi

Kısaca ;

- Dahili bir hastalığınız yoksa ,
- Karaciğer , pankreas ve böbrekleriniz tam sağlamsa ,
- Tansiyonunuz normalse ,
- Göz rahatsızlığınız yoksa, gece görmeniz iyi ise ,
- Kemikleriniz sağlamsa,
- Nörolojik ve psikiyatrik bir rahatsızlığınız yoksa ,
- Kilolu değilseniz ,
- Alkol almıyorsanız ,
- Damar sertliğiniz yoksa,
- Kemik erimeniz yoksa ,
- Araç kullanmıyorsanız ,
- Gebeliğiniz yoksa veya gebe kalmayı düşünmüyorsanız ,
- A vitamini almıyorsanız ,
- Emzirmiyorsanız ,
- İlaç alerjiniz yoksa ,
- Herhangi bir kan bağışı yapmayacaksanız
Doktorunuzunda uygun bulmasıyla, doktor kontrolünde roaccutane kullanabilirsiniz.



Roaccutane Kullanırken Diğer Dikkat Edilmesi Gerekenler:




Roaccutane kullananlar, kullanırken testleri aksatmamalı, doktorlarıyla irtibatı kopartmamalı ve A vitamini içeren ilaçları birlikte kullanmamalıdırlar. Bunun yanı sıra ilacı kullanırken KESİNLİKLE greyfurt meyvesi yememeli ve greyfurt suyu içmemelidir.



0

Sivilceye Neden Olan Yiyecekler


Yiyecekler ve akne sorunu arasında bağ olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki, hangi yiyecekler kara listede yer alıyor?

Tükettiğimiz besinlerdeki yağların çeşidi cildimizin sağlığı için çok önemlidir. Fast food yi

yeceklerdeki yağlar işlenmiştir ve doğal olmadıkları için cilde zarar verirler.

Kızartma yapılan yağlar çok yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılır. Bu yiyecekleri düzenli olarak tükettiğinizde vücudunuz yeni hücre üretiminde bu yağları kullanır. Üretilen hücreler düzenli işlev göremez ve cilt rahatsızlıklarına karşı savunmasız kalırsınız.


Sağlıklı hücrelerin üretilmesi için zeytinyağı gibi sağlıklı yağlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle aşağıdaki belirtilen yiyeceklerden uzak durmanız gerekir:



Patates kızartması (Aslında tüm kızartılan sebzeler)
Hamur kızartması
Kızarmış tavuklar (Aslında tüm yüksek derecede ısıtılmış yağda kızartılan etler)
Soğan halkaları
Mozzarella çubukları

Yüksek şeker içerikli besinler de sivilcelere neden olur. Şeker, bağışıklık sistemini sekteye uğratır ve bakteri enfeksiyonlarına karşı vücudu savunmasız hale getirir. Şeker, cildin esnek yapısının kaybolmasına da sebep olur. Kuru ve sağlıksız ciltler, enfeksiyonlara açıktır. Hazımsızlık ve sindirim sorunlarının başlıca nedenleri arasında yer alan şeker, dolaylı olarak sivilcelere yol açar. Uzak durulması gereken şekerli besinler:


Tatlı

Dondurma
Bol şekerli meyve suları
Çikolata
Şeker
Kahvaltılık gevrekler
Kurabiye
1

Moda Merkezi Misyonumuz

EVET ARKADAŞLAR SİTEMİZ YAYIN HAYATINA BAŞLAMIŞTIR.TÜM MİLLETE HAYIRLI UĞURLU OLSUN.BİZ MODA MERKEZİİ EKİBİ OLARAK SİZLERİN BİR TIK YAKININIZDA MODAYI SİZLERLE BULUŞTURACAĞIZ.SİTEMİZ HER GÜN GÜNCELLENEREK SİZLERE MODA VE MODA HABERLERİNİ İLETMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPACAKTIR.TEKK YAPMANIZ GEREKEN BİZİ TAKİP ETMEK...MODANIN ATAN TEK KALBİ MODA MERKEZİ
0

SONBAHAR BAYAN MODASI


EVET ARKADAŞLAR BU SEFERKİ ARAŞTIRMAMIZ SONBAHAR MODASINDAN.BU SONBAHARDA NELER OLACAK.MERAK BEKLENEN SORULARA YAKIN ZAMANDA GELECEK YAZIMIZLA AÇIKLIK  GETİRECEĞİZ

BU SONBAHAR YİNE CIVIL CIVILL GEÇECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR.TABİKİDE SİZLERİN BU MEVSİM YİNE MODAYI TAKİP EDECEĞİNİZİ DUYAR GİBİYİM.BU SONBAHAR NELER MODA?ONLARDAN BAHSEDELİM İSTİYORSANIZ: BU YIL SONBAHAR MODASINDA ESKİ GÜNLERE DOĞRU AKIP GİDECEĞİZ HERHALDE.NEDEN DERSENİZ?ÇÜNKÜ:BU YIL SONBAHAR MODASINDA 1960,1970 VE 1980 LERDEN GELEN ÇİZGİLERİN HAKİM OLDUĞU GÖRÜLÜYOR.



0

2012-2013 Sonbahar Kış Koleksiyonu

Debenhams 2012-2013 Sonbahar Kış Koleksiyonu

Ünlü tasarımcıların imzalarını taşıyan koleksiyonlarıyla Debenhams, yeni sezonda da kadınların tercihi olacak!

Haber: Debenhams 2012-2013 Sonbahar Kış Koleksiyonu


İngiltere'nin ünlü tasarımcılarından Julien Macdonald'ın askeri modadan ilham alarak hazırladığı yeni koleksiyonunda, büyük omuz apoletleri ve yuvarlak metal düğmeleriyle dikkat çeken koyu haki palto ve ceketler göze çarpıyor. Davetlerde şık görünmek isteyenler için tasarlanan modeller ise tül ve şifon kumaşlı yapılarıyla hoş bir görünüm yaratırken, gösterişli işlemeleriyle feminen bir siluet sunuyor. Modern ve sade çizgileri buluşturan Henry Holland, koleksiyonunda yer alan haki ve koyu lacivert renkli montlarıyla genç bir hava estiriyor. İş ortamında da giyilebilen Henry Holland'ın koleksiyonunda diğer öne çıkan modeller ise deri detaylı ceketler ve kareli etekler

Jasper Conran'ın koleksiyonundaki modellerden yüksek bel ve dar paça kesimli pantolonlar farklı tarzdaki bluzlarla rahatlıkla kombine edilebiliyor. Siyah ve grinin bütün oluşturduğu valonlu etekler ise 1970'lerin retro esintisini günümüze taşıyor. Jenny Packham'ın kırmızının en canlı tonuyla tasarladığı payetli elbiseler ise özel davetlerde tüm dikkatleri çekmek için ideal. Taşlarla bezenmiş boyundan bağlı uzun gece kıyafetleri ise büyüleyici bir görünüm yaratacak.

Debenhams'ın kendi markalarından biri olan Red Herring'in sevimli motiflerle süslenmiş yün örgülü kazakları haftasonu buluşmalarında giyilebilecek rahat kıyafetlerin başında geliyor. Yeşilin en canlı rengiyle tasarlanan Red Herring markalı kazaklar sportif şıklığı benimseyenlerin beğenisini kazanacak. Lacivert, turuncu ve beyaz renkli çiçeklerin tüm ihtişamını gözler önüne seren desenli gömlekler ise yeni sezonun gözde trendleri arasında
back to top