4 Mayıs 2010 Salı

0

2 barbi pasta

Sevgili Beril'le İdil'in doğum günü pastaları. Ne kadar çok sevinmişlerdi. Barbi kadar güzel kızlara barbi pasta :)


tariflere  buradan ulaşabilirsiniz.
0

Çalıntı İçerik Şikayetleri İçin Google Yardımı

       Eskiden şahıslar tek tük içerik çalarlardı. Hala da yapanlar var da, çoğu çabalarımız sayesinde ya işin etiğini öğrendiler, ya bloglamayı bıraktılar, ya siteleri-blogları kapandı ya da işi profesyonele çevirip rssyle beslenmeye başladılar.

       Diğerlerinde yorumlarda şikayetinizi belirtip, çok çirkince de olsa karşıdan bir cevap geliyor da bu rss hırsızlarında duvarla konuşsanız daha iyi.

       Bazısı bunu normal bir şeymiş gibi görüyor, uyardığınız zaman o kadar mahçup oluyor ki, siz daha çok üzülüyorsunuz ama en azından bir kültür hizmetinde bulunmuş oluyorsunuz. Bazısı da var yabancı sitelerde ne var ne yok toplayıp, link vermeyi bırakın, fotoğrafların üzerine bir de aslan gibi blog adını, logosunu falan basıyor. Nasıl bir cahilliktir. Hiç mi empati kurmaz insan... Benim takı fotoğraflarımla Gittigidiyor'da satış yapan biri vardı. Bu tür siteler çok duyarlı, anında üyeliğini iptal ettiler. Son zamanlar Pasaj' daki arkadaşlarımın başına da geldi aynısı. Aynı sanal dükkan çatısı altında bile yapmaya cesaretleri var düşünün.



       Şahıs olanların bana genelde verdiği en kibar cevap. "Madem yayınlanmasını istemiyorsun, neden internete koyuyorsun?"

        -Benim emek ettiğim, düşündüğüm, tasarladığım, yazdığım, yaptığım,çizdiğim birşeyi benim diye yayınlıyorsam benimdir ve beğenip canın yayınlamak istiyorsa, bir zahmet izin alır ya da link verir öyle yayınlarsın. Buna çok memnun bile olurum. Bu işin edebi,terbiyesi budur. Bu konuda çok ciddiyim, hassasım, elimden geleni yaptım-yaparım. Yapmak isteyene de mutlaka ve mutlaka yardımcı olurum.
Peki her iki hırsıza karşı ne yapacağız?
       Son şikayetimde İngilizce'ydi. Türkçe' sini de yapmışlar. Çok ta iyi olmuş.
Tepkisiz kalmayın. Hatta ben bu linki buton olarak koyup blogumun baş köşesine yerleştirmeyi düşünüyorum.
Yazı için resim ararken sinerjik,org daki yazıyı gördüm. Okumanızı tavsiye ederim. Yazımdaki görsel de oradan...
          Konu hakkındaki yasal haklarımızı öğrenmek isterseniz Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nu okumanızı tavsiye ederim.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

0

karnabahar musakka

Karnabahar maalesef ailecek sevdiğimiz bir sebze değil. Annemin tarifiyle yaptım bu sefer. Davetlere yakışacak bir yemek oldu.


malzemeler:
1 kg.lık karnabahar
200 gr kıyma
1 büyük soğan
1 büyük domates
bir tutam maydonoz
1 tatlı kaşaığı karabiber
1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber
1 tatlı kaşığı pulbiber
2 yumurta
1 su bardağı rendelenmiş kaşar
2 yemek kaşığı salça
3 yemek kaşığı zeytinyağ


hazırlanışı:
Karnabaharı çiçeklere ayırıp tuzlu kaynar suda 10 dk. haşlayıp süzüyoruz. Yumurtayı tuz karabiberle çırpıp karnıbaharları bulayıp sıvıyağda kızartıyoruz.

Soğanları yemeklik doğrayıp zeytinyağında soteliyoruz. Kıymayı ekleyip tekrar kavuruyoruz. Domatesleri ekleyip suyunu saldıktan sonra salçasını koyup 1-2 dakika kavuruyoruz. baharatlarını, tuzunu, 2 su bardağı suyu da ekleyip kaynadıktan sonra ocağın altını kapatıyoruz. İnce kıyılmış maydonozu katıp karıştırıyoruz.

Fırın kabına karnabaharları dizip üzerine kıymalı sosu döküp rende kaşarı serpiyoruz. 220 derece fırında  peynirler kızarana kadar pişiriyoruz.




0

Nazar Kuşları Sünnet Seti



      Geçtiğimiz hafta çalıştığım sünnet hediyesi kuşlu anahtarlıklar, altın yastığı ve maşallah bandından oluşan sünnet seti.
Yiyorum Büyüyorum' un annesi :) Zümrüt'ün oğlu, Alex Kaan için özel olarak tasarladım.
       Sünnet süslemeleri ne yazık ki, çoğunlukla satenler, simler, parıltılar içinde, annelerin kadınsı zevklerine göre (ki ben kadın ve anne olarak ta simli, şatafatlı takımları, havluları, vs... eşyaları kendim de kullanmam) yapılır. Ben buna çok karşıyım. Bu hazırlıklarda çocukların çocuk olduğunu unutmadan, onlara hitap edecek süslemeler kullanmaktan, hatta sadelikten yanayım. Zümrüt' le de aynı zevkte olunca ortaya bunlar çıktı. Kumaşçıya gidip sünnet sepeti süslemek için kumaş arıyorum, deyince saten kumaşların olduğu bölüme aldı beni. Bense kafamda pötikare düşüncesiyle girmiştim ve öyle de çıktım.


Aynı tema renklerle oynanarak kız ya da erkek bebek doğum mevlütlerinde de kullanılabilir.
Konu hakkındaki daha önceki yazımı ve kendi oğlum için 8 yıl önce diktiğim Winnie The Pooh temalı sünnet pikesini buradan görebilirsiniz...

2 Mayıs 2010 Pazar

0

Baharlık Montlar

Fotoğraf makinam hala tamir olmadığı için bloğuma yeni birşey ekleyemiyorum. Bu aralar fazla uzak kaldım. Bu fotoğrafları da cep telefonum ile çektim pikseli düşük olduğu için görüntüler pek net değil kusura bakmayın.

Kalıbı Burda.nın 06/2008 dergisinde bulabilirsiniz.





Bu modele çok fazla kumaş gitmiyor, 145cm enden 150mt yetiyor, asratsız çalışmışlar.

Zaten biritli ve apoletli modeller bu sene çok moda...

Ee dikmeden olmazdı, baharlık montum yoktu zaten. Vardı da yoktu, hep öyle olur zaten :))






İlk önce montluk olan bu kumaştan çalıştım daha doğrusu kumaşım az olduğu için bu montu çalıştım. Giyilince bayağı bir güzel göründü gözüme :)) Kolları normalde biraz kısa fakir kol gibi duruyor.



İlk yaptığım montu beğenince bir tane daha çalıştım. Ama keten kumaş yumuşak olduğu için montu asratladım. Boyu ve kolları biraz uzun olsun dedim, bu seferde ceplere kumaşım yetmedi... Onlarıda astarlık kumaştan çalıştım, cep kenarlarına kurs hocamız biye takalım dedi, birde fermuar etek bel bandına yetmeyince yettiği yerden montu kısattık, yani aynısı olmadı belki ama yinede hoş duruyor.

Şimdi o kırmızı cekete beyaz düğmeler ne alaka diye düşünenler olmuştur, kırmızı kumaşımın içinde beyaz dokumalar var ama cep telefonu ile çektiğim için pek belli olmuyor.

Benden bu günlük bu kadar, artık ne zaman yeni yazı girerim Allah bilir...
0

Keçe Dinozor Mouse Bilek Yastığı

Bir sonraki postum mavi olacak demiştim, bir önceki postumda. Fakat Pazartesi gelecek mavili post... Pazar günü bu tembel dinozorla Pazar temasına uyalım dedim... 
Keçeden ve dayanıklılığı artsın diye makina dikişiyle yaptım bu dinoyu. İçine boncuk strafor doldurdum. Oyuncak olarak  veya mouse bilek yastığı olarak kullanılabiliyor. Kendisi geçen hafta mavili postun sahibini öpmeye gitti...
Bu arada doğrusunun "dinozor" mu "dinazor" mu, olduğu konusunda yazarken takıldım. Doğrusu "dinozor" muş. Bu da küçük bir bilgi, benim gibi takılanlar için...
Yarınki postun önizlemesi...


1 Mayıs 2010 Cumartesi

0

mantar soslu, iç dolgulu köfte

İçi mantar dolgulu, üzerinde mantar sosu hem şık hem lezzetli (bütün yazılarımda  kullanmışım :) köfte. Bizim evde köfte çok tüketildiği için köfteler adı altında kategori açtım. Haftada 2 yada 3 kez yenilir eşim çok sever bende artık farklı tariflerine yöneliyorum. Sizlerinde beğeneceğini düşündüğüm tatlar.

köfte malzemeleri:
500 gr kıyma
3 ym kaşığı zeytinyağ
1 yumurta
3 ym kaşığı un
1 büyük soğan rende
1 tutam ince kıyılmış maydonoz
tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber
1 tatlı kaşığı kekik
1 tatlı kaşığı kimyon

tüm malzemeyi yoğuruyoruz, buzdolabında yarım saat bekletiyoruz.

iç dolgusu için:
150 gr ince ve küçük kıyılmış mantar
1 küçük boy yemeklik küçük doğranmış soğan
2 ym kaşığı z.yağ
1 çy kaşığı karabiber
1 çy kaşığı toz kırmızıbiber
1 çy kaşığı kekik
tuz

Soğanları ve mantarları beraber kavuruyoruz. Tuzunu, baharatlarını atıp karıştırıyoruz. Soğuması için bekletiyoruz.

Köfte harcından ceviz büyüklüğünde koparıp avcumuzun içinde açıp 1 tatlı kaşığı iç harcından koyup yuvarlıyoruz. 200 derecede köftelerimizi pişiriyoruz.

mantar sosu:
100 gr ince küçük kıyılmış mantar
1 adet sebze bulyon
bir tutam ince kıyım dereotu
2 çay fincanı süt
200 ml krema
2 ym kaşığı nişasta
1 ym kaşığı margarin

Margarinle unu kavuruyoruz yakmadan sütünü kremasını ekliyoruz içindeki pütürler gidene kadar çırpıyoruz sebze bulyonu ekliyoruz beşemalimiz pişene kadar kaynatıyoruz sonra mantarları ekliyoruz mantarlar küçülene kadar (yumuşayana kadar) çırpma teliyle karıştırarak pişiriyoruz. Bu güzel sosu tavuk da da kullanabilirsiniz. not: beklerken sos koyulaşabilir bir miktar süt ekleyip açabilirsiniz.


servis tabağına köfteleri alıp üzerine sosumuzdan gezdiriyoruz.


ben yanına margarin reklamlarının vaz geçilmez pilavını "garnitürlü pilav" yaptım.

garnitürlü pilav:
1 büyük havuç çok minik doğranmış
1 orta boy patates minik doğranmış
1 su bardağı bezelye
2 ym kaşığı zeytinyağ
3 ym kaşığı tereyağ
2 su bardağı pirinç
3,5 su bardağı su
yarım tutam ince kıyım dereotu
tuz

hazırlanışı:
Önce havuçlar karışık yağda sotelenir ki a vitamini çözülmesi için. sonra piriç eklenir tekrar kavrulur. Suyu, tuzu, patates ve bezelye eklenir önce hızlı kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirilir. Suyunu çekip üzeri göz göz olana dek pişer en son dereotunu ekleyip karıştırırız. Üzerine havlu kağıt kapatıp demlenmeye bırakırız. not: sebzeleri tekrardan haşlayıp kullanmaya gerek yok. Piriçlerle beraber zaten pişiyor.

Yanınada sütlü tatlıyı tercih ettim.


sütlü çilekli tatlı

malzemeler:
1 su bardağı öğütülmüş bebe bisküvi
1 tatlı kaşığı tereyağ
750 gr süt
6 kaşık şeker
6 kaşık un
1 ym kaşığı margarin
1 ym tabağı doğranmış çilek
1 pk tarifine göre hazırlanmış tart jölesi

hazırlanışı:
Tereyağını eritip bisküvilerle karıştırıp kalıbın tabanına yayalım. Süt, şeker, un karıştırıp muhallebi yapalım.
Piştikten sonra margarini ekleyip mikserle 3-4 dk çırpalım. Bisküvilerin üzerine dökelim. Soğuduktan sonra çilekleri üzerine yayalım hazırladığımız jöleyi ortadan başlayarak dökelim. Buzdolabında 3-4 saat bekletip servis yapalım. Ben ufak kalıp tercih ettim. Daha büyük bir kalıpta yapmak isterseniz ölçüleri çoğaltabilirsiniz.




back to top