![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-pe3Qrxby2hHleEPyLVkfzN6r18n1sYvT96zHt5eWo_BQL08kl1ozbrJ1sK05_Xqy0uGSGYP2wXK5fTLg8zkzxiuoPrmdxxr0PJuoFOyj5_HmYHTPeZ05rKf6j4LSZ4OIGzBxuHqO-LJm/s320/20080412_2_1208009744_o1hg-02s.jpg)
Komşularım da ayrı manyak. Ben bunların alayını aklı başında işinde gücünde adam sanıyordum. Bin yıldır tanıdığım mimarlar mühendisler karga kovalıyor ot yoluyor. En azından ben yediğim haltı millet okumasın bilmesin diye, yok ilan etme len ne alakası var, mal mısın? seçeneğini işaretliyorum. Ama benim bu cemaziyel evvelini bildiğim arkadaş tayfası kazandıkları birincilik telini bile bangır bangır duyuruyorlar. Bunlar ilkokulda da böyleydi anacım. Al kırmızı kurdeleni otur aşağı, ne zıplayıp duruyosun di miğ?
Hepiciğine kızgınım.
Yalnız bi şey söyleyim, o pirinçlerin mavi mavi halleri pek bi güzel duruyor. Renk veriyor çiftime çubuğuma. Bir de o eflatunlu pembeli ağaçların hastasıyım. Ama bi şeyden şikayetçiyim, onu da beyan etmek isterim bu vesileyle: Hani kaşına gözüne, saçına rengine falan karar verdiğimiz minik çiftçimiz var ya, onların hani komşu kısmında böyle kıçı başı oynuyor üstüne gidince. (Anladın di mi ne dediğimi?) Neyse işte ben bundan şikayetçiyim. Oynamasınlar, edepleriyle dursunlar elalemin sayfasında.
Zaten bi halt yemişiz, bir de zil takıp oynamanın alemi yok.
Domateslere de kızgınım lan. Gıcığım her bi şeye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder