çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Haziran 2013 Pazartesi

0

Pasta konusunda Manisa'da aranılacak kişi

Pastacı ferah adı ile sosyal ağlardan ulaşabileceğiniz,benimde girişimcilik eğitiminden arkadaşım olan ferah abla inanılmaz paylaşımlarıyla hepimizin içini eritiyor.Aldığı eğitimler ile desteklenen tecrübesi onu daha güzel yerlere götüreceğine eminim.O halde siz hala tanışmadıysanız bence hemen tanışın.Çikolatasının tadına varmadan çikolata yiyorum demeyin.Ayrıca herşeyi kendinin yaptığını söylememe gerek yok sanırm.Tam bir girişimci örneği Pastacı Ferah.Sayfasına ulaşmak isteyenler;
TIK TIK
Bu arada özel kurs imkanıda sağlanıyor.Sayfasından bilgiler alınabilir.
Sizlere biraz yaptığı o güzel çikolatalardan sizin için seçtiklerimi göstereyim;









Bu güzellikler ile tanışmak için bence artık beklemeyin.Sayfasından kendisine ulaşabilirsiniz ! :)

Kocaman sevgiler.

28 Mayıs 2013 Salı

0

bademin yazlık kombinleri

Bademin bahar gardırobunda yaptığımız düzenlemeleri burada paylaşmıştık;
Bademin en sevdiği parçalar sallanabilen etekler 
- ki biz onlara salla salla diyoruz -
elbiselerimiz önce sallanabiliyor mu denetiminden geçiyor

İşte sallanan elbiselerimizden örneklerimiz









En çok elbise tercih etsek de etek bluz kombini de severiz







Yazlık pijama takımlarımız da artık gardırobumuzda ön taraflarda
Pijamalarda fırfır, güzel desenler tercihimiz






Serin yaz akşamları için seçimimiz hafif montlar
çanta ve taç ile kombinledik





Kırlarda bahçelerde çiçek toplamaya da bayılırız ;)



bademlebuduk







4 Mayıs 2013 Cumartesi

0

Misafir, çocuk için iyi bir eğitim fırsatıdır

Anne babalar eve misafir geldiğinde çocuğuna “Şimdi işim var; odana git!” diyerek ayak bağı muamelesi yapmamalı. Böyle bir muamele çocuğu misafirlere karşı soğutur. Misafiri annesinden koparan insanlar olarak görür. Hâlbuki misafir gelmesi çocuğunuzun eğitimi açısından önemlidir.

Annesi kitapları çok severdi. Kızına da 1,5 yaşından beri kitap okuyordu. Evlerinin bir duvarı boydan boya 6 yaşındaki kızının kitaplarıyla doluydu. Anne bir tek misafir geldiği geceler kitap okuyamıyordu. Çocuk bu yüzden evlerine gelen yatılı misafirleri hiç sevmez olmuştu. Çünkü misafirler onların hayatlarının düzenini bozuyordu.

Terapi sırasında “Misafirleri hiç sevmiyorum çünkü o zaman annem benimle ilgilenmiyor. Ne zaman onu yanıma çağırsam, “Kızım gelemem, şimdi çok işim var diyor!” demişti. Bu kadar ilgili ve mükemmeliyetçi anneyi misafirlerle paylaşmak pek de kolay değildi. Annesini özlüyordu. Annesi de onun misafir gelmesini normal karşılamasını istiyor, bunun için ne yapabileceğini soruyordu.

Aslında bu durum birçok evde yaşanan bir sorun. Eve misafir geldiğinde anneler genelde çocuklarıyla ilgilenemez. Ve bazı anneler de bahane olarak misafirin varlığını öne sürer. Çocuk da annesinin ilgi ve sevgisini kendinden çalan bu misafirden pek de hoşlanmaz olur… Hâlbuki misafir gelmeden önce çocukla konuşulması, yapılacak hazırlıklara onun da katkıda bulunmasına fırsat verilmesi, çocuğun misafirleri sevmesine yardımcı olacaktır.

Örneğin, anne baba çocuğa, “Bugün bize misafir gelecek ve seninle bazen ilgilenemeyebiliriz, misafirlere hizmet ederken bize yardımcı olursan çok mutlu oluruz. Mesela onlar geldiğinde çay şekerlerini ikram edebilirsin. Misafir demek eve bereket gelmesi demektir!” diyebilir. Misafirlere ikram edilecek yiyecekler için alışverişin çocukla beraber yapılması da onun gelecek kişileri benimsemesini kolaylaştırır.

Misafir varken yaptığı her güzel davranışı tebessümle karşılayın ve misafir sonrası “Bana yardım ettiğin için sana teşekkür ederim.” diyerek pekiştirin. Çocuk bu davranışları yaparak yani ikram ve hizmet ederek ve misafirlerle duygularını paylaşarak misafiri sevecektir. Hatta önceden annesini kimseyle paylaşmak istemeyen 6 yaşındaki kızımız gibi yeni bir eve taşındıklarında “Neden bizim evimize hiç misafir gelmiyor!” diye de üzülebilecektir. Yeter ki anne baba, misafir geldiği zaman çocuğuna “Şimdi işim var odana git!” diyerek ayak bağı muamelesi yapmasın.

Misafir geldiğinde çocuk ne yapabilir?

Çocuğunuza misafire karşı nasıl davranması gerektiğini anlatabilirsiniz. Çocuğunuzdan ayrıca şu davranışları yapmasını isteyebilirsiniz:

Misafirlere ‘hoş geldiniz’ demesini öğütleyebilir, misafirleri kapıda karşılayabilirsiniz.

Büyüklerin ellerini öpmesini isteyebilir, bunun saygı için yapıldığını belirtebilirsiniz.

Misafirlerin giymesi için terlik vermesini sağlayabilirsiniz.

Çocuğunuzun sizinle birlikte sofrayı hazırlamasını ve ufak şeyleri taşımasını isteyebilirsiniz.

Onlar için seninle birlikte yaptığımız keki onlara “Sizin için annemle birlikte kek yaptık!” diyerek ikram edebilirsiniz.

Misafirlerin çocuklarıyla oyuncaklarını ve odasını paylaşmasını temin edebilirsiniz. Çok sevdiği oyuncakları paylaşmak istemezse çocuk zorlanmamalıdır.

Psikolog Fazilet Seyidoğlu

23 Nisan 2013 Salı

0

23 Nisan



Bilmiyorum bugun size neler anlatıyor,bana stadyumda oldugum yorucu günleri hatırlatıyor ellerimde bayraklar,kurdelalardan yaptıgımız gosteriler binlerce cocugun benimle aynı duyguyu paylastıgı yorucu bir gunu ama şimdi zaman geçince anladımda ne kadar güzelmiş o gunler...Yorucuydu kabul ediyorum ama keyifliymiş.Stadyumda binlerce kişinin içinde annemi arardı gözlerim beni görüyorlar mı diye nasıl heyecan doluydum anlatamam.Ayakkabılarım rahatsız ise gün hiç bitmezdi,Susardık,telefonları istemezlerdi nerelere saklardık onları ama yine de yanımda olsun isterdim.Çünkü yeni hevesti yeni çıkmıştı.Bu anlattıklarım orta sona kadar devam ederken hoca beni secmesin diye kactıgımız gunleri hatırlıyorum ama çok keyifli zamanlarmış meğersem...Atatürk'ün sesiyle olan konuşmalar verilirdi heryere...Marşımız okunurdu.
Şimdi böyle bir günde konuşulanlar,düşünülenler,yapılanlar ne kadar farklı.Bunların yanında da o gunlerdeki masumiyetin kalmayısı da cabası.Ahh  ki ne ahh 

Şimdi bugün ne olursa olsun içinizdeki çocuga seslenin;onu öldürmeyin canlı tutun,masumiyetini geri isteyin.Çocuklarınızı da böyle yetiştirin.Neslimiz bu denli değişirken ne olur birşeyler yapın.

Atatürk'ün çocuklarının başta olmak üzere,masumiyeti yaşatan,içindeki çocugu öldürmeyen herkesin EGEMENLİK VE ÇOCUK Bayramını kutluyorum.
Kucak dolusu sevgiler.

4 Mart 2013 Pazartesi

0

Tuvalet eğitimine nasıl başlanır?

Çocuğa nasıl bir tuvalet eğitimi vermeli? Çocuk tuvalet eğitimi esnasında başarılı ve başarısız olduğunda ona karşı ebeveynin tutumu nasıl olmalı? 

Ebeveynin hangi hatalı davranışları çocuğun tuvalet eğitimini tamamlamasını geciktirir? İşte tüm bu soruların yanıtları için uzmana başvurduk.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hatice Karaböcüoğlu, sabır gerektiren tuvalet eğitimine başlarken anne babaların nelere dikkat etmesi, hangi hatalardan kaçınması gerektiğini anlatıyor.

İlk ihtiyacınız olan şey, çocuğunuza kendi başına oturup kalkabileceği, ayaklarının yere rahatça değebileceği bir tuvalet sandalyesi almak ve onun sadece kendisine ait olduğunu çocuğunuza hissettirmektir. Tuvalet sandalyesi zeminde olmalı, asla başka bir sandalyenin üzerine bağlanmamalı. Aynı şekilde kolayca tırmanabileceği merdivenli klozet adaptörleri de kullanılabilir.

İlk günler alışması için elbiseleriyle oturmasına izin verebilirsiniz, hatta isterse kalkıp gitmesine ses çıkarmayın. Eğer çocuğunuz oturmayı reddediyorsa veya şiddetle karşı geliyorsa ısrar etmeyin, belki çocuğunuz henüz hazır olmayabilir. Başka bir zaman veya başka bir gün tekrar deneyin veya 2-3 hafta erteleyin.

Çocuğunuz tuvalet sandalyesine oturmaya alıştıktan sonraki adım, bu sandalyenin ne işe yaradığını anlamasını sağlamaktır. Bunun için çocuğunuzun bezine kaka yapmaya başladığını anladığınız zaman bezini açıp dışkıların oturağa dökülmesini sağlayın ve çocuğunuzu hemen oturağa oturtun.

Çocuğunuz 1-2 hafta içinde o oturağın gerçekte ne işe yaradığını öğrenecektir. Çocuğunuz biraz daha büyüyüp daha rahat ilişki kurulabilir hale geldiğinde, oturağın yakınlarında kısa süreli bezsiz oynamasına izin verin. Oturağını uygun kullandığı sürece siz olayı çok abartmadan öpücük, alkış veya güzel sözlerle ödüllendirin. Başarısız olduğu durumlardaysa asla cezalandırmayın.

Mesane kontrolü daha geç olur
Mesane kontrolü daima dışkı kontrolünden sonra gelişir ve daha uzun süre alır. İdrar kontrolünden önce çocuğunuzun mesanesi belli süre idrar tutabilecek kadar gelişmeli. Çocuğunuz öğlen uykusundan kuru kalkmalı. Çişinin geldiğini anlamalı. Çocuk bunu size idrarını yaptıktan sonra söyleyerek belli eder. Çocuğunuz bu olgunluğa eriştiği zaman onu oturağa yaptığı her başarı için yine fazla abartıya kaçmadan ödüllendirin. Altını ıslattığı her zamansa bir dahaki seferde daha başarılı ve dikkatli olması gerektiği konusunda teşvik edin.

Gece kontrolü daha geç gelişebilir. Uygun olan, yatmadan hemen önce ve uyanır uyanmaz hemen tuvalete götürerek gece eğitimini de birlikte vermektir. Gece bez bağlamak yerine havlulu külotlar kullanmak onun kafasını daha az karıştırır ve kendine güvenini sağlar.

Mutlaka birkaç kez kazalar yaşanır, ancak ona bunun bir kaza olduğunun anlatılması, kuru kalktığı her gece için ödüllendirilmesi eğitimin başarısını sağlar.

Dikkat!
Tuvalet eğitiminde önemli olan pozitif tutum, doğal olmak ve kesinlikle korku unsurunu kullanmama. Gündüz tuvalet terbiyesi tamamlandıktan bir yıl sonra gece sorunları sürüyorsa doktorunuza danışın.

Tuvalet eğitiminde yapmamanız gerekenler
2 yaş çocukların her şeye karşı çıktıkları, aksilendikleri bir gelişim dönemi, kitaplarda berbat 2 yaş (terrible 2) dönemi olarak geçer. Bu dönemde çocuğun isteğinden bağımsız tuvalet eğitim vermeye çalışmak, doğru olmaz. Mutlaka istekli olması gerekir.

Başarısızlık ve zorlanmak onu çok üzer. Bu nedenle oturağa oturmuyorsa zorlamayın, korkutmayın, cezalandırmayın. Sürtüşmeye asla girmeyin, bu eğitimin sizin için önemli olduğunu hissettirmemeye çalışın.

Çocuğunuz size tuvalet gereksinimini söylemeden oturağa oturtmak için uğraşmayın. İnisiyatifin onda olduğunu hissettirin. 
Eğitim süresince kazalar olacaktır, doğal karşılayın, azarlamayın. Kızgınlık, sabırsızlık sizi başa döndürecektir. Çocukta onarılması güç psikolojik sorunlara neden olabilecek ısrarcı ve otoriter, suçlayıcı eğitimi asla uygulamaya kalkmamalısınız. Bilmelisiniz ki aslında çocuk gelişmeye hazır olmadan siz ne yaparsanız yapın hiçbir konuda zorla eğitim veremezsiniz.

Cesareti yoksa, yürümeye hazır değilse, 1 yaşına geldi artık yürümeli deyip elinden tutarak zorla ortada desteksiz bırakarak yürümeyi öğretemeyeceğiniz gibi bezsiz bırakarak, 10 dakikada bir tuvalete götürerek de tuvalet eğitimi veremezsiniz. Kendi istediği zaman hazır olduğunu hissettiği zamandır ve siz sadece ona nereye ve nasıl yapılacağı eğitimini verebilirsiniz.

Özellikle dışkılama zorla verilen eğitimlerde kabusa dönüşür, günlerce tutulan dışkı katılaşıp makatta çatlaklara, kanamalara yol açabilir.

23 Şubat 2013 Cumartesi

0

Çocuk neden altını ıslatır?

Gece uyurken altını ıslatan çocuğunuza kızıp, sorunu onda aramayın. Çünkü bilimsel araştırmalar; genellikle altını ıslatan çocukların anne babalarının da aynı problemi ebeveynlerine yaşatmış olduğu gösteriyor.

Böbrek ve idrar yolu enfeksiyonları, şeker hastalığı gibi etkenler de çocukların alt ıslatmasında önemli rol oynayabiliyor ancak uzmanlar alt ıslatan çocukların takibi ve tedavisi konusunda hassas olunması gerektiği konusunda uyarıyor.

Uz. Dr. Gökhan Mamur, “Çocuklarda alt ıslatma” problemleri hakkında önemli bilgiler verdi.

Çocuğunuz kuru yatağa hasret kaldıysa…

Çocuğunuzun mahcup bakışlarıyla size “günaydın” demesi, her sabah çamaşır makinesinde çarşaf yıkamanız, yatağı havalandırmak için balkona çıkarmanız, bir anne veya baba olarak sizin için olağan bir sabah olabilir; çünkü çocuğunuz yine yatağına altını ıslatmış.

Gece idrar kaçırma (Enuresis nocturna) çocuk sağlığı ve hastalıklarında çok sık rastlanılan çok sık rastlanılan şikâyetlerden biridir. Anne babalar genellikle çocuklarının alt ıslatma sorunundan daha çok ruhsal bir sıkıntılarının olup olmadığından endişe ederler. Halbuki bazen alt ıslatmanın psikolojik bir durum ile ilgisi yoktur. Beş yaşa kadar birçok anne ve baba bu sorunun artık ortadan kalkmış olması gerektiğini ve geçmediği takdirde bir hastalığın söz konusu olduğunu düşünürler. Ancak bu doğru bir yaklaşım değildir.

Çocuğunuz alt ıslatmasının nedeni psikolojik ya da fiziksel olabilir

Gece alt ıslatma iki şekilde görülür:

Birincil: Çocuk doğduğundan beri en az ayda iki kez yatağını geceleri ıslatmaktadır.

İkincil: Çocuk son 6 aydır tamamen kuru olmasına rağmen tekrar ıslatmaya başlamıştır.

İkincil gece alt ıslatmanın arkasında genelde bir neden vardır ve bu neden ortadan kaldırıldığında sonuç alınabilir. Bu sebepler arasında başka bir eve taşınma, boşanma veya okul sorunları gibi ruhsal sorunlar olabilir. Bunların yanı sıra; idrar yolu enfeksiyonu veya şeker hastalığı gibi fiziksel hastalıklar da söz konusu olabilir. Bir de çocuğun yaşantısı içinde düzen değişiklikleri olabilir (Örneğin çok su içmeye başlama, uyku saatlerinin kayması gibi) Neticede doktorunuza başvurduğunuzda olası değişiklikleri onunla paylaşmalı ve sorunun üstesinden gelmeye hep birlikte çalışmalısınız.

Çoğu zaman birincil alt ıslatma ile karşı karşıya kalınmaktadır. Burada stres veya davranışsal sorunlar söz konusu değildir.

Araştırmalara göre gece birincil gece alt ıslatmanın en önemli nedeni kalıtsaldır. Eğer tek ebeveyn çocukken aynı durumu yaşadıysa, çocuğunda olma olasılığı %44; her iki ebeveyn de bu durumu yaşadıysa çocukta olma olasılığı % 77 olarak saptanmıştır. Yani çocuğunuz altını bu şekilde ıslatıyorsa ona kızmayın; çünkü bu durum büyük ihtimalle sizin ona verdiğiniz genlerle ilgilidir. Üstelik ona kızmamak için bir neden daha vardır. Bu genler nedeniyle o da kendi çocuğundan dolayı aynı durumda kalıp, sizin ne yaşadığınızı bire bir öğrenecektir.

Çocuklarda alt ıslatmayı ilgilendiren ENUR 1 ve ENUR 2 adında iki gen tespit edilmiştir. Bu genlerden ilki 13. kromozomda, diğeri de 12. kromozomda bulunmaktadır. Bu genleri taşıyan çocuklarda gece alt ıslatma olasılığını yaşama bu genleri taşımayanlara kıyasla daha çoktur. Anne veya baba çocukken gece altını ıslatmadıysa çocuklarında bunu yaşama olasılıkları %15’dir.

Geceleri çocukların alt ıslatmalarının 3 nedeni vardır:

İdrar kesesi kasları arasında dengesizlik vardır. Yani idrarın dışarı çıkmasını engelleyen kas, mesanenin kasılmasını sağlayan kaslardan daha zayıf olabilir.

Mesane küçük olabilir ve normal miktarda idrar için yetersiz olabilir.

Normal boyuttaki mesanelerinin tutabileceği idrardan daha fazlası üretilebilmektedir. Bunun nedeni:

a. Yatmadan 2 saat önceki dönem içinde çok sıvı tüketiyor olabilir.

b. Çocuk başka bir hastalığı nedeniyle idrar sökücü kullanıyor olabilir.

c. İdrar yolu enfeksiyonu veya şeker hastalığı olabilir.

d. Hormonal dengesizlik olabilir.

Çocuğunuz çok derin uyuyor olabilir

Bazı çocukların anne ve babaları ise ısrarla çocuklarının çok zor uyandığını ve gece uyandırıp tuvalete götürmek istediklerinde bile uyandıramadıklarını ifade ederler. Yıllar boyu araştırmalar bu durumun gece alt ıslatma ile bir ilgisi olmadığını belirtmiştir. Ancak Kanada’da yapılan bilimsel bir çalışmada gece uyuyan çocuklara kulaklıklar takılmış ve ses şiddeti kademe kademe yükseltilerek çocukları uyandırmaya çalışmışlardır. Çok daha yüksek seslere maruz kalmalarına rağmen uyanamayan çocuklarda gece alt ıslatma istatistiksel olarak daha sık görülmüştür.

Sonuç olarak genelde çocuklar babalarının geceleri altını ıslatmayı durdurduğu yaşa kadar altlarını ıslatmaya devam edebilirler. Bu durumun önüne geçmek için kullanılan yöntemler konusunda mutlaka çocuk doktoruna başvurmanız gerekmektedir.
back to top