Primarima' nın düzenlediği Yılbaşı Hediye Çekilişi organizsayonuna ben de katılmıştım. Kurallara göre bize kimden hediye geleceğini bilmiyorduk. Geçen hafta daha önce tanımadığım sevgili Nalan' a ben hediyemi yolladım. Bu sayede de bir blogger arkadaşım daha oldu. Benim hediyem de dün sabah geldi. Paketin üzerindeki ismi okudum, bir anlam ifade etmedi. Çünkü çoğumuzu sadece nickleriyle tanıyorum. Paketi heyecanla açtım. İçinden bu şirin melek ve henüz okumadığım Ayşe Kulin'in Türkan' ı çıktı. Tabii bir de not. Hediyemi yollayan bizim Sufi'ymiş yahu. İç dünyamı süsleyen Sufi...
Bloguna yazdım ama buradan da çok teşekkür ederim Dilek. Dünkü sabah şekerim sen oldun. Ben sabah ilk neye sevindiysem, daha doğrusu sabah ilk iş sevinecek birşey bulmalıyım, ben zorlamadan kendiliğinden olduysa tüm günüm öyle geçer. Dün de işte böyle sabahtan tatlı başladı.
Cumartesi akşamı annemlere gittik. Aşure yapmış. Annemin aşuresindeki tadı hiç kimseninkinde bulamıyorum. Ya yıllardır alıştığım için ne bileyim. Gerçi yiyen herkes de bayılıyor. Ben de bugün yapmak istiyordum ama malzemem eksik, yarına kaldı sanırım.
Şimdi kahvaltıya, oradan dip boya için kuaföre, oradan da gezmeye... Gelince turuncu boyunluk göstereceğim size. Siz o arada bu aşureden yiyebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder