Yarın etüt te yokmuş. Büyük ihtimalle öğleden sonra Avatar'a gideceğiz.
Bugün dolaplarımı düzelttim, ayıkladım. Üzerimden yük kalktı. Bir haftadır aklımdaydı, işten güçten sıra gelmedi. Sabah kalkar kalkmaz su bile içmeden, ne yaptığımı da bilmeden, hesaplamadan odaya girip taaaa ne zaman aldığım kürk kumaşı ortaya çıkardım. Tam yelek kesiyordum ki, uff canım sıkıldı herkeste görmekten, diye aklımdan geçti. Hatta geçemedi takıldı. Baktım birsürü kumaş ta var. Ceket mi yapsam, derken onu da capelet olarak kestim. Kumaş arttı. Artanla yine bir şapka kestim.
Devamı için başlığa tıklayın.
Sonra hiçbirşey yokmuş gibi kapıyı kapatıp kahvaltımı yaptım. Sonrasında yemek, dolap düzeltmece, derken akşam oldu. Annemin Naz' a ördüğü elbise ve bereyi süsledim. Çok tatlı oldular. Ayrı bir postta yazarım bunu.
Bu gece kestiklerimi diktim. Oğlumda prova yaptım. O da "anne artık bir prova mankeni al, parasını ben vericem", dedi. O kadar bıktırmışım çocuğu... Dedim ki; "zaten omuzların benden geniş, göğüslerin de yok, hiç güzel durmuyor üzerinde. Sürekli prova çıkıyor". "Portakal koyalım", diye dalga geçti benimle :)
Bu daha önce diktiğim şapkam. Aynı kumaştan capelet te diktim.
Kürk şapkanın şöyle bir görünüşü. Altında da üstteki şapkanın kumaşından diktiğim capelet.
Ohhh, dedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder