Bugün bi karar vermem gerekiyordu. Ya can sıkıntısından çatlayacaktım ve oturup bi ton yazacaktım.. ya da ertelecektim sıkılma ayinini. Aslında canım sıkılmak falan istemiyordu. Çünkü sıkılınca yapacak bi ton şey oluyor. Madem canım sıkılıyor o halde şunu şunu yapayım diyorum misal. Ve işin garibi: Yapıyorum! Oysa ki ben bugün hiçbir şey için tasalanmak istemiyordum. Dünden kalan bir şarkı vardı dilimde, o şarkının binlerce kez belleğimde tur atmasını, halaya kalkmasını ve beni de sıraya katmasını istiyordum.
Canım gereksiz yere sıkılıp da külliyen canımı sıkmasın diye, bahçe duvarının taşlarını saymaya karar verdim. Her taşa bir isim verme aşamasında ciddi anlamda dellendiğime hükmederek bu işten vazgeçtim. Keşke bi ton yazsaymışım.
İstanbul’a dönecem az biraz, özledim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder