17 Haziran 2012 Pazar

0

Boş sayfalar, Behzat Ç. Teselli ve Bugün

Boş sayfalara bakmayı çok seviyorum. Dikkatimi dağıtacak, aklımı karıştıracak hiçbir şey yok onlarda. İşin aslına bakarsan bende bu aralar boş bir sayfaya bakarak karışacak kadar akıl da yok, işte lafın gelişi. Dikkat dersen o da öyle. Dikkatli olmaya mecbursam, oluyorum. Değilsem, koyver gitsin.

Boş sayfalarda koskoca bir hayat var. Karşısına geçip ben bu sayfanın içine nasıl ederim diye düşünürken anlıyor başına geleceği ve can havliyle ortaya çıkıyor. Anlatmaya başlıyor sonra kendini. O koskoca hayat artık senindir. İster dinle, ister boşver gitsin.

Behzat Ç.'nin sezon finali başlayacak birazdan. Gayet samimi bir merakla bekliyorum izlediğim tek yerli dizinin akibetini. Sezon finali, dizinin de finali olacaksa şayet,  bu yaz, batsın bu dünyeaa ile isyeaan arası bir ruh halinde geçecek demektir.

Bir de şöyle bir şey var bugüne dair:

"...Sabah kalkınca dedim ki kendime, bugün git babanın mezarına. Babalar günü diye git ne olacak.. ama sonra çok saçma geldi. Çok ama çok saçma. Sonra tesellilerimi düşündüm. Zamanında yaşarken insan bilmiyor ki gün gelecek de yaşadığı anlar teselli olacak. Sadece işte iyi ki yapmışım iyi ki olmuş falan diyorsun. Çocukluk anıları bunlara dahil değil, onlar teselli değil çünkü, sadece güzel birer anı. Ama ne alakası var şimdi diye elinin tersiyle öteleyebileceğin şeyler.. işte onlar insanı fena darlayan şu zamanda işe yarıyor. Karadeniz'i birlikte gezmiştik misal. Birlikte tatile gittik, ne bileyim bayramlarda öyle hep kaçıp gitmedim fırsat buldum diye. 
Teselli işte, başka bi şey değil..."


Bu arada memleket hâlâ daha yerinde duruyor. Şuna yeni ayar çekelim diyenlerle oğlum bi git diyenler ve diğer yanda, fabrika çıkış ayarlarına geri dönmek şarttır diyenler falan.. aslında belki de bunlar memleketi yerinde tutuyor. Açıkçası, artık kafam basmıyor hiçbirine, olan bitene. Unut gitsin.

Boş sayfalar güzeldir, doldur gitsin be güzelim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top