21 Haziran 2012 Perşembe

0

Hıristiyan domatesler


Mısır'daki bir grup İslamcının (Selefiler) domates hakkında söylediklerini okumuşsunuzdur. Meğer bizim salata dostu, salçaların efendisi ve menemenin varlık sebebi domates, hıristiyanmış. Hıristiyan bi meyve (oh yea baby, meyve) olduğu için de müslümanlara haram oluyormuş.

Tam ortasında bir haç varmış meğer domateslerin. Oysa ki biz tam ortasında Allah yazanını da görmüştük milletçe? Nooldu la o domatese? Daha doğrusu neler oluyor bu domateslerin hepiciğine? Kafaları mı karışık, nedir bu med cezirler böyle? Yoksa salatalığın ayartmasına mı kurban gidiyorlar, hımm? İran'da mı ne hani bu salatalıkların pazarlarda satılması yasaklanmıştı.. kadın kısmısı alır eline de aklına şehvetli fenalıklar neyin düşer diye?

Hayır sıcaktandır, mevsim normallerindendir diyecem ama belli ki bu kafa güzelliğinin iklimle pek ilgisi yok. Overdoze din. Aştı mı tam aşıyor mübarek. Afyon falan hikaye, domatesler şahane.

O değil de, diyelim bizim zerzevatın hakikaten bir dini var. Misal işte domatesler hıristiyan biberler musevi patlıcanlar müslüman çilekler budist vs. (Tabii bu arada külliyen dinsiz olan çam ağaçlarını ve hem dinsiz hem tanrıtanımaz olan su kabaklarını anmadan geçmek olmaz.) Yani diyelim öyle, var bunların bir dini. Hem şimdi bi düşündüm de, neden olmasın ki? Sebzeye neyveye din seçenlerin dini oluyorsa bunların da olur. Sonuçta belli ki aynı mütavazı idrakle hayatlarını sürdürüyorlar. Domatesten tek farkları bunların ağzı var.. hahaa şimdi tam yeri geldi değil mi, ağzı olan konuşuyor işte..

Amann neyse ne hakikaten sıkıldım, sıkıcı aslında, komik falan değil. Ama Facebook'ta bizden bir grup İslamcının Doritos paketleri üzerindeki domates resmine (aynı nedenden, içinde haç var diye) açtıkları savaş ve bunun sonucu öyle sıkıcı değil. Adamlar bu faaliyet üzerine Türkiye'deki Doritos paketlerinden hayın domatesin resmini kaldırmışlar.

Düşüneceksek bunu düşünelim bence. Ne hale geldiğimizi düşünelim, artık sonra güler miyiz, ağlar mıyız yoksa içimiz mi sıkılır bilemem.

Şimdi ben bunların alayını Uçan Spagetti canavarı'na havale edip, bundan yıllar yıllar önce şahane içgörümle yazdığım bir liladee tarihi hikayesini yayınlıyorum ve bütün zeytinyağlılar, soslar ve çoban salataları adına acil şifalar diliyorum..

Domatesin varoluşa katkısı

Bir türlü bilemediğimiz evrenin tahmin bile edemeyeceğimiz bir köşesinde, büyük salçalık domatesin çevresinde dönüp duran küçük domates son dönüşünü tamamlıyordu. Çünkü, büyük salçalık domatesin salça olma zamanı gelmişti. Hep gelir zaten o mutlak son! Tavaf ettiği domatesin iki kutsal toplayıcıyla akıbetine süzülüşünü, hüzzam faslından "terk edip gitti beni" eşliğinde izledi. Artık yalnızdı.

"Belki başka bir büyük salçalık domates bulurum" diye düşünerek yola koyuldu, bulamadı. Ama bizim gezegeni pek güzel buldu, yer çekimiyle iki tek atıp dost oldu, kazasız belasız yere indi. Yerde bi ton abuk sabuk bitkiyle karşılaştı. Onlarla 'hayatın anlamı ve varoluşun nedeni' temalı uzun sohbetler yaptı. Uzaylı olduğu için sözünü dinleyen çıktı. Sonunda hep birlikte bir karara vardılar: Varoluşları bir işe yaramalıydı! Ot gelip ot gitmenin bir manası yoktu.

Tartışmalara zaman zaman katılan deniz bir ricada bulundu ve içinde birbirinin gözünü oyan bir takım canlılar dolaştığını, mümkünse bu canlılardan bir kısmını tartışmalara dahil etmek istediğini beyan etti. "Sizleri dinleyip belki feyz alırlar efendim" dedi. "Peki" dedi domates, diğerleri de "hıı tamam o zaman" dediler.

Böylece karaya çıkan bir takım canlıların, başka bir takım canlılara evrilmesi ve evrilirken, hem birbirlerini hem de başta domates olmak üzere diğer bitkileri yemesi süreci başladı. Bu sürece 'gezegendeki yaşam' diyelim, o ilk domatesi unutmayalım, bir başka sevelim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top