Yoğun geçen bir günün ardından, tek istediğiniz yorganı başınıza çekip bir an önce uykuya dalmak olabilir. Ancak uyumadan önce onunla paylaştığınız bazı şeyleri alışkanlık haline getirmeniz, sevgilinizle olan ilişkinizi güçlendirecektir. Uyku sırasında partnerinizle olan etkileşiminiz ilişkinizdeki denge ve uyumu simgelemekte.
Birlikte uyurken mutluluğu yakalamanın püf noktalarıı:
Yatakta yaşanan çekişmelerin çoğu; yorganı paylaşamamak, taraflardan birinin horlaması veya çok yer kaplaması gibi aslında kulağa çok da mantıklı gelmeyen sebeplere dayanır. Peki uyku sırasında partnerinizle olan etkileşiminizin, ilişkinizdeki denge ve uyum ile ilgili pek çok gerçeği de ortaya çıkarttığını biliyor muydunuz?
Partnerinizle uyuma pozisyonunuz neyi simgeliyor?
Uyurken şekilden şekile girmenizi, yalnızca rahat bir uyku çekebilmek adına yaptığınız girişimler olarak tanımlayabilirsiniz. Aslında işler bu kadar basit değil. Partnerinizle uyurken aldığınız pozisyonlar, bilinçaltında yatan duygularınızla ilgili ipuçları veriyor olabilir.
Hangi pozisyonda uyumayı tercih ediyorsunuz?
Yüzyüze: Yalnızca onun nefesini yüzünüzde hissetmekle kalmıyorsunuz, aynı zamanda birbirinizin kollarında oldukça huzurlusunuz. Partnerinizle oldukça uyumlu olduğunuzu söyleyebiliriz fakat sabahları kötü nefes kokusundan kaçınmak için uyanır uyanmaz dişlerinizi fırçalamanızı öneriyoruz.
Sarılarak: Biri size sıkıca sarıldığında uykuya dalmak pek kolay olmasa gerek. Eğer genellikle bu pozisyonda uyuyorsanız, fiziksel konforunuzun yerine sevgilinizin sıcaklığını hissetmeyi tercih ediyorsunuz demektir. Bu, sevgilinize olan bağlılığınızın mükemmel bir işareti.
Küçük Dokunuşlarla: Bu pozisyonda uyumayı tercih ediyorsanız, bir şeyler ters gidiyor demektir. Bilinçaltınızda sizi birbirinizden uzaklaştıran etkenler olabilir. Eğer bu şekilde uyumak ilişkinizde bir rutin halini aldıysa, mutluluğu yakalamak için birbirine ihtiyacı olmayan bağımsız karakterler olma ihtimaliniz var.
Uyku öncesi atışmaları
Rahat bir uyku çekmek için izlediğiniz yollar farklı mı?
Sorun: Televizyon önünde uykuya dalmaktan hoşlanıyor. Oysa sizin ihtiyacınız biraz sessizlik...
Çözüm: Televizyonun saatini belli bir süre sonra kapanmak üzere ayarlayın. Günümüzde televizyonların çoğu bu özelliğe sahip. Uyku uzmanı Michael Breus, bunu rutin haline getirmiş pek çok insanın, televizyon önünde uykuya 20 dakikadan fazla karşı koyamadığını söylüyor. Böylelikle yatağa girdikten kısa bir süre sonra televizyon kapanacak ve siz de ihtiyacınız olan sessizliğe kavuşmuş olacaksınız.
Sorun: Siz donarken o terlemekten şikayetçi.
Çözüm: Uzmanlar yatak odasındaki ideal sıcaklığın 20-22 derece arasında değiştiğini söylüyorlar. Bir derece edinip odanızın sıcaklığını ölçün ve bu değerlere yakın bir sıcaklığı sabitlemeye çalışın. İşe yaramıyor mu? O zaman sevgilinize, başucuna koyması için bir masa vantilatörü hediye edin, ne kadar işe yaradığına o bile şaşıracak!
Sorun: Yatakta kitap okumaya bayılıyorsunuz ancak ışık onu çılgına çeviriyor.
Çözüm: Uyumadan önce kitap okumayı tercih etmeniz, onun uykuya geçişini güçleştirir. Fakat eğer uykuya dalmadan önce okumak sizin için bir ritüel halini aldıysa; gece lambanıza 45 watt'lık bir ampül takın. Uzmanlar düşük voltajdaki ışığın, uykuya geçişte etken olan melanin salgısının üretimine engel olmadığını belirtiyorlar.
Sorun: Uyurken horluyor
Çözüm: Horlaması uzun süredir devam ediyorsa, doktor kontrolünden geçmesinde fayda var. Sorun sinüslerinden veya solunum bozukluklarından kaynaklanıyor olabilir. Bunun yanı sıra burun tıkanıklığı giderici ilaçlar kullanması ve uyurken yan yatması da horlamasını azaltacak pratik çözümler. Uykuya daldıktan sonra, sevgilinizin sırtına bir yastık koyun. Böylelikle onu yeni sessiz uyku pozisyonuna kolaylıkla alıştırabilirsiniz.
En romantik uyku saati alışkanlıkları
Yoğun geçen bir günün ardından, tek istediğiniz yorganı başınıza çekip bir an önce uykuya dalmak olabilir. Ancak uyumadan önce onunla paylaştığınız bazı şeyleri alışkanlık haline getirmeniz, sevgilinizle olan ilişkinizi güçlendirecektir.
Birbirinize özel bir iyi geceler cümleciği türetin. Çok farklı olmaya çabalamanıza gerek yok, içtenlikle söylenen bir " Tatlı rüyalar" tüm meseleyi çözecektir.
Uykuya dalana dek, parmaklarınızı saçlarının arasında dolaştırarak ona masaj yapın.
Işıkları kapattıktan sonra birbirinize gününüzün nasıl geçtiğini sorun.
Uyumadan önce birbirinizin eline ya da yanağına dokunarak bağlılığınızı gösterin.
Uyku pozisyonunuza geçmeden önce yanağına küçük bir öpücük kondurun.
Yatak odasında onu çılgına çevirecek şeyler
1. Dolabı kendi eşyalarınızla o kadar çok doldurmuşsunuz ki, sevgilinizin boxer'ını koyacak bir boşluk bile bulması mümkün olamıyor.
2. Odanın her tarafını kokulu mumlarla donatmanız, çok hoş bir fikir olmayabilir. Pek çok erkek yasemin kokusunu, göz yaşartıcı gaz kadar rahatsız edici bulur.
3. Çocukluğunuzdan kalma pelüş oyuncaklarınızdan vazgeçmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Ancak erkekler, yatak odasının başrol oyuncusunun, oyuncak bir ayı olması fikrinden pek de hoşlanmazlar.
4. Özenle seçip aldığınız rengarenk yastıkları yatağa dizmeniz size dekoratif gelse de, ona yatağa girmek için aşması gereken engeller olarak görünecektir.
5. Astığınız, siyah-beyaz sevimli çocuk posterlerini belki de duvardan indirmenin vakti gelmiştir. Sevgilinizle çekilmiş bir fotoğrafı asmaya ne dersiniz?
En büyük yatak odası savaşları
Neredeyse her çift - evet, birbirlerine en bağlı olanlar bile- uykuya bağlı bazı sorunlar yaşarlar. İşte bu sorunların en yaygınları için bazı çözümler.
O: Yatağa uzandığı anda uykuya dalıyor.
Siz: Yatağa uzanıp sohbet etmekten hoşlanıyorsunuz.
Yatakta sohbet etme ihtiyacınız, ilişkinizde iletişim yoksunluğu hissettiğiniz anlamına geliyor olabilir. Ondan, yatağa normalden daha erken gelmesini isteyin. Böylece 10 dakika bile olsa birlikte vakit geçirebilirsiniz. Bu zamanı hafif ve eğlenceli tutun, daha ağır konuları ise gündüze bırakın.
O: Uyandığında huysuz ve iletişim kurulması imkansız oluyor.
Siz: Uyandığınızda hayat dolusunuz ve güne başlamaya hazırsınız.
Bir ponpon kız edasıyla karşısına dikilmektense, onun keyfi yerine gelene kadar uzak durmak en iyisi. Siz de bu süreyi kahvaltı hazırlamak ya da koşuya çıkmak için kullanabilir, böylece sahip olduğunuz pozitif enerjiyi tüm güne yayabilirsiniz.
O: Çalar saatin kontrolünü elinde tutmakta ısrar ediyor.
Siz: Bunu çok rahatsız edici buluyorsunuz.
Eğer sizden erken kalkması gerekiyorsa, bunu yapması doğaldır. Eğer aynı saatte kalkıyorsanız ama yine de çalar saati kendi tarafında tutuyorsa, onu uyandırabileceğiniz konusunda size güvenmiyor demektir. O zaman bundan bir eğlence yaratabilirsiniz: Saatin kimin tarafında duracağına taş-kağıt-makas oynayarak karar verin.
O: Yorganı sürekli kendi tarafına çekiyor.
Siz: Kendi tarafınıza geri çekmek zorunda kalıyorsunuz.
Öncelikle bunun kişisel olmadığını bilin çünkü birinin uykusunda yaptığı şeyler kasti değildir. Eğer sırf bu yüzden onun bencil ya da düşüncesiz olduğunu düşünüyorsanız, bunun nedeni büyük ihtimalle çarşafları sizden çalıyor olması değil, günlük hayattaki davranışlarının böyle olduğunu düşünüyor olmanızdır. Gerçek sorunun farkına varın.
O: Uykusu gelene kadar ayakta kalıyor.
Siz: Yatağa gelmesini istiyorsunuz.
Sevgiliniz büyük ihtimalle geceleri yapacak daha iyi şeyler varken, uyuyarak vakit kaybetmek istemiyor. Siz ise bu yüzden kendinizi ihmal edilmiş hissediyor olabilirsiniz. Ona karşı dürüst olun, ihtiyaçlarınızı ve ondan beklentilerinizi açıkça dile getirin ve sevgilinizden haftanın hiç değilse bazı geceleri birlikte rahatlamak için yatağa erken gelmesini isteyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder