Son yıllarda özellikle seçimlerden sonra nirvanasına ulaşan bir faaliyet var: "Özür dilerim/dileriz Atam!"
Geçenlerde Sırrı Süreyya Önder "demokrasilerde balkon diye bir müessese yoktur" demişti. Ben de şimdi bu sözden esinlenip "demokrasilerde yıllar önce vefat eden liderlerden özür dileme diye bir durum yoktur" diyebilir miyim? Açıkçası, evet böyle bi şey söylemek istiyorum. Ve hatta birkaç soru da sormak istiyorum:
Neden özür diliyorsun arkadaşım? Nereden yola çıkıyorsun, nereye varıyorsun da tutup Atatürk'ten özür dileme ihtiyacı hissediyorsun? Atam yapamadık, beceremedik, sana layık olamadık, kurduğun cumhuriyete sahip çıkamadık? E ee?? Atatürk mezarından kalkıp seni teselli mi edecek ne olacak?
Tabulardan kurtulmak için daha çok yolumuz var değil mi? Kendimize erişilmezler dokunulmazlar semboller simgeler kutsallar yaratmakta milletçe üstümüze yok değil mi?
Yahu neredeyse yüz yıl olacak, 100 yıl! Kazık kadar insanlar hâlâ daha birbirini şikayet ediyor, hâlâ daha kendini acındırma derdinde.. Yapamadık Atam ühühü..
Akıl fikir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder