31 Mayıs 2012 Perşembe

0

İkea Koltuğumu Yeniledim



       Mutfakta uzun zamandır kullandığımız İkea koltuğun minder kılıfındaki çay-kahve lekelerini ne yaptıysam çıkaramadım. Kumaşın tamamen pamuk-keten tarzı oluşundan sanırım, leke çıkarıcılar bile işe yaramadı. Sürekli gözüme batan o minik lekeler için yedek kılıf almak istedim. Ne saçma ki İkea'da bu koltuklar için yedek kılıf satılmıyormuş. Kendim dikmek için elime aldım, o kadar allengirli bir kılıfı vardı ki, 3-4 adet fermuar, minik pililer vs. detaylar derken gözümde büyüdü ve hep öteledim.

        Geçenlerde koltuk kaplama ustalarından birine minderi götürdüm, 1 aydan önce dikemem deyince aldım eve geri geldim. Geçen yıl Kumaşcı'dan aldığım çeşit çeşit puantiyeli kumaşlarımdan siyah zemine beyaz puantiye olanı bu iş için kullandım. Kumaşı annemin deyimiyle kütür kütür, silinebilir, yıkanabilir cinsten.

Dün gece 1 saat içinde diktim, bitirdim.

Puantiye aşkına!
       Kılıfı dikmeden önceki halini eski fotoğraflardan birinde görebilirsiniz.Kılıfı dikmeden önceki halini eski fotoğraflardan birinde görebilirsiniz.
0

Most Loved: Yves Rocher Plumping Sheer Gloss


Merhabalar arkadaşlar,

Son zamanlardaki favorilerimden bir diğeri(daha doğrusu bir diğerinin 2 farklı rengi:)) sizlerle. Ruj-gloss sevdam malum:) Yves Rocher'ın bu 2 glossuna da son günlerde elim sık sık gidiyor. Bu durumda mevsimin etkisi de var tabi;)



Bendekiler 01 Rose Granit ve 06 Fraise rengi. Normalde dolgunlaştırıcı etkisi olan rujları sevmiyorum. Ama bu glossların o özelliği beni rahatsız etmiyor. İnce yapılı olduklarından dudağa hafif renk veriyorlar. Ben de yoğun göz makyajı yaptığımda bu glosslarla makyajımı tamamlıyorum:)

Sevgiler.
0

45 - GÜNÜN ŞIKLARI

Bugün günün şıklarında 5 isim var. Feryal Gülman, Arzu Sabancı, Demet Müftüoğlu, Begüm Şen ve Siren Ertan Çarmıklı.



Feryal Gülman 'ı nefis güzellikte bir yeşile sahip Zac Posen ile görüyorsunuz. Elbisenin bel bölgesindeki potluk benim gibi sizlerinde dikkatinden kaçmayacaktır. Ama genel olarak havasına ve bedenine elbiseyi o kadar yakıştırdım ki bu ayrıntıyı şiddetle görmek istemiyorum ve gözlerimi kapatıyorum :) Yaka kısmı kapalı olsa da taktığı mücevherler çok yakışmış. Saç modeli, füme tonlarındaki göz makyajı, mercan renkli ruju, Judith Leiber clutchı ile son derece şaşalı ve tam da benim beğendiğim tarzda bir şıklık içinde. Keskin omuz detayını taşıyışı ve yakıştırmış olması da işin bonusu. Tepeden tırnağa Hollywood 'da görmeye alıştığımız tarzda bir kırmızı halı şıklığı.




Arzu Sabancı ise Roland Mouret 'den jakard kumaş lacivert tonlarından bir seçim yapmış. Ağır kumaşı nefis taşımış. Yaka kesimi, rengi herşey dört dörtlük. Makyajı, saçları, mücevherleri ve taşlı Etro clutchı ile Arzu Sabancı 'ya hayran kalmamak imkansız.



Begüm Şen 'e bir renk ancak bu kadar yakışabilir. Genellikle kıyafetlerini her tondan seçiyor ama mavi renge özel bir ilgi göstersin derim. Şahsen kendisine en yakıştırdığım renk. Bu Max Mara marka farklı kumaş panelleriyle tasarlanan elbisede olduğu gibi mavilerle bir içim su. Orjinalinde de bel bölgesinde hafif bir bolluk var o yüzden oraya fazla takılmıyorum. Zincir askılı minik çantası ve Givenchy 'nin şu aralar en popüler model stilettoları ile içim açıldı desem yalan olmaz. Bembeyaz renkli Givenchy 'ler yanık teni ve sürdüğü ojelerle nefis görünüyor.

Ve ne yazık ki yüksek kalite fotolarını bulamadığım iki isimle devam ediyorum. Demet Müftüoğlu ve Siren Ertan Çarmıklı.



İpek saten düz kesim siyah elbisenin Demet Müftüoğlu 'nun üstünde duruşuna bayıldım. Saçlarını doğal bir şekilde açık bırakmış. Makyajı her zaman varla yok arasındadır ve ben kendisine çok yakıştırırım. Elbiseye avantgarde model büyük bir kolyenin havasını da katınca çok hoş bir şıklık çıkmış ortaya.

Gelelim Siren Ertan Çarmıklı 'ya. Üstünde bir Hervé Leger görüyorsunuz. Hervé Leger 'in seksi ve vamp kimliğini bertaraf eden bir görüntü var karşımda. Meğersem bir Hervé giyildiğinde pekala zarif de olunabiliniyormuş. Zümrüt yeşili croco Chanel portföyü ve yine zümrüt yeşili croco Christian Louboutin 'leri ile Siren Ertan Çarmıklı şık ve son derece zarif görünüyor. Güzel demeyi unuttuysam da artık yazmaktan bıkmış olmama verin :)


Share
0

Eğlenceli,Mesajlı Tshirtler

İnsanların birbirine sataşması eskisinden daha kolay mesela sosyal medyadan istediğiniz mesajı anında bir çok kişiye ulaştırabiliyorsunuz.Bu çılgınlık şimdi de tshirtlere sıçradı.Birine mi sinirlendiniz?İzlediğiniz filmi mi beğenmediniz?Hayat size çok mu saçma geliyor?Sizin de dünyaya söyleyecekleriniz mi var?Öyleyse içinizdekini dışarı haykırabilmek için tasarlanmış ya da sizin tasarlayacağınız tshirtleri giymeyi düşünebilirsiniz.Tabii yazacağınız yazı kısa ve öz olmalı malum yeriniz dar;)

Bu tshirtlerin benzerlerini beyoğlundaki pasajlardan bulabilirsiniz.Bir çoğunu giymeye cesaret edemesemde bence bu tshirtler çok eğlenceli.


0

Yufkayla Gözleme






Yufkayla Gözleme



Malzemeler;

3 adet yufka

1 su bardağı sıvı yağ + su karışımı



İç harcı peynir, kaşar, patates, ıspanak 

İstediğiniz her şeyle hazırlayabilirsiniz.



Yapılışı;

Yufkayı düz bir zemine serin. Sulu yağ karışımından 2 -3 kaşık serpiştirin. Kenarlarından katlayarak her yere yedirin. Yufkayı ikiye bölün, kullanacağınız harcı serpiştirin ve enine 2'ye katlayın, tekrar sulu
0

5- CADI KAZANI !




Bazı elbiseler sadece podyumda sergilenmeli. Gerçek bedenlerde ya yer almamalı ya da nasıl sergilendiyse öyle giyilmeli diye düşünüyorum. İşte buna en güzel örneklerden birini sizlere sunuyorum.

Elimizde Emilio Pucci 'nin 2012 Yaz koleksiyonundan podyumda görür görmez aşık olduğum sanat eseri. Natasha Poly 'de o kadar başarılı taşımış ki insanın hemen alıp giyesi geliyor. Ama işte bazı kıyafetler gerçek bedenler üstünde podyumda göründüğü gibi görünmez. Podyumdaki bir illüzyondur aslında.



Çünkü ortaya çıkan görüntü Beyza Arslan 'da gördüğümüz gibi olacaktır. Ki kadın gayet ince sanırım uzun boylu da. Yani vücut ölçüleri bakımından bir sorunumuz yok. Ama beyazın altına yine beyaz renkli bir elbise giyerseniz kumaşın tüm detayları ve güzellikleri kaybolup gidiveriyor. Nerde podyumda gördüğümüz güzellik nerde Beyza Arslan 'ın üstünde ki alalade görünümlü elbise ?! Benim gibi dikkatli gözleriniz yoksa bir Emilio Pucci demek için kırk değil kırk bin şahit gerekir :)

Hatta kolların bol kesimi yüzünden acaba orjinal mi yoksa özel dikim mi diye arada kalmadım da değil. Ama kumaş detayları aynı. Görebilmeniz için elbisenin büyük resimlerini de koyuyorum. Beyza Arslan ne yazık ki bu elbiseye herhangi bir fitting de yapmamış. Bedeni bulmuş almış giymiş. Yaka bölgesi ciddi anlamda potlu. Üstelik göğüs bölgesi de iyi görünmüyor.

Bir elbise şayet bu şekilde satışa çıkmışsa yanına bile uğramam. Çünkü etiketi ne olursa olsun bu şekliyle benim için giyilmesi anlamsız bir parçadır o. Bu anlamsızlığa birde binlerce dolar verildimi yazık demekten başka birşey diyemiyorum.





Share

30 Mayıs 2012 Çarşamba

0

Düzensiz diyet sağlığı tehlikeye sokabiliyor

Diyetlerin uzun süreli kilo kaybı sağlamadığı ve kişinin sağlığını tehlikeye sokabileceği kaydedildi. 

ABD'deki California Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, insanlar, diyet yaptıkları sürenin ilk altı ayında kilolarının yüzde 5 ile yüzde 10′unu kaybediyorlar.

Ancak veriler, diyetle zayıflayanların üçte ikisinin beş yıl içinde verdiklerinden daha fazla kilo aldıklarını ortaya koyuyor. 'Amerikan Psychologist' dergisi, sürekli kilo alıp verilmesinin kalp hastalıkları ve felçle ilişkili olduğunu yazdı.

Araştırma ekibinin başkanı Profesör Traci Mann, "Diyet yapanların çoğunun verdikleri kiloları, hatta daha fazlasını geri aldıklarını saptadık. Diyetler, insanların çoğuna, sürekli bir kilo kaybı veya sağlık açısından bir yarar getirmiyor." diyor ve "Araştırma kapsamına alınanların çoğu hiçbir diyet yapmamaları daha iyi olurdu." diyen Traci Mann, "böylece bu kişilerin kiloları hemen hemen aynı düzeyde kalır ve vücutları sürekli kilo alıp vermesnin getirdiği tahribatı yaşamazdı" diye devam ediyor.

Amerikan araştırma ekinin başkanı Mann, kimi diyet çalışmalarının, katılımcıların kilolarının tarafsız bir kişi tarafından ölçülmesinden ziyade, katılımcının kendisinin verdiği bilgileri esas aldığını söyledi.

Kimi diğer diyet çalışmalarda da katılımcıların uzun erimdeki gelişiminin izlenmemiş olması nedeniyle sonuçların gerçek tabloyu yansıtmayacağı belirtiliyor.

Yaşam boyu diyet
Yapılan araştırmalardan biri, diyet yapanların yüzde 50′sinin, diyete başladıkları tarihten beş yıl sonra, beş kilo daha almış olduklarını ortaya koydu.

Araştırma belli bir diyeti incelemiyor, genel anlamda diyet yaklaşımlarını değerlendiriyor. Profesör Traci Mann herkes için makul beslenmenin ve düzenli olarak egzersiz yapmanın en sağlıklı yöntem olduğunu söylüyor.

'Weight Concern' adlı örgütün Tıp direktörü Dr.İan Campbell da, birçok insanın diyet konusuna kısa dönemli baktığını kaydetti.

Dr.Campbell, "Verilen kiloların geri alınmaması, bir yaşam boyu sürdürülmesi gereken zorlu bir iş. Kalp hastalığı ya da ruh hastalıkları gibi birşey bu bir bakıma. İlacınızı almazsanız durumunuz kötüleşir." diyor ve ekliyor:

"Aşırı şişman olan insanlar genellikle dengeli bir yaşam sürmeyen kişiler. Kilo verdikten sonra spor yapmaktan ve sağlıklı beslenmekten vazgeçiyorlar."
0

Kişiye göre diyetin sırrı ne?...

Her insanın 6 gen tipinden birine uyduğunu söyleyen uzmanlara göre, sağlıklı bir kiloya kavuşmak için bu grupların bazı besinlerden uzak durması, bazılarının da bol bol tüketmesi gerekiyor. 

Dünyaca ünlü Amerikalı tolkşov yıldızı Oprah Winfrey’i 107 kilodan 68 kiloya indiren Dr. Peter D’Adamo, yıldıza 39 kilo verdiren diyetini ilk kez açıkladı. 90’lı yıllarda, kan grubu diyetini bulan D’Adamo, ilk kez Oprah üzerinde uyguladığı Gen Diyeti’ni, bir kitapta topladı. Her insanın 6 gen tipinden birine uyduğunu söyleyen diyetisyene göre, sağlıklı bir kiloya kavuşmak için bu grupların bazı besinlerden uzak durması, bazılarının da bol bol tüketmesi gerekiyor. İşte Adamo’ya göre gen tipleri ve nasıl bir beslenmeleri gerektiği:

BİRİNCİ TİP: 
Uzun boylu ve zayıftırlar. Adrenalin seviyeleri yüksek, hareketli, alerjiye ve astıma yatkındırlar.

Nasıl beslenmeliler?: Bol et ağırlıklı bir menü seçmeliler. Buğday ve tahıl gibi glüten içeren besinlerden uzak durmalılar.

Ne yemeliler?: Biftek, pirzola, sert peynirler, beyaz ya da kahverengi pirinç, brokoli, greyfurt.

Nelerden kaçınmalılar?: Fındık, insulin hormonu salgılayabilecek kuruyemiş ve tahıl ürünleri, buğday unu, eritme peynirler.

İKİNCİ TİP: 
Güçlü, adaleli ve dayanıklıdırlar. Birçok bakteriye karşı dirençlidirler.

Nasıl beslenmeliler?: Beyaz et, sebze ve balık ağırlıklı bir diyet uygulamalılar.

Ne yemeliler?: Hindi, balık, fasulye, bezelye, keten tohumu, zeytinyağı, avakado, havuç...

Nelerden kaçınmalılar?: Karbonhidrat içeren beyaz besinler, şekerli gıdalar ve kırmızı et...

ÜÇÜNCÜ TİP: 
Geniş omuzlu, kaslı, dar kalçalıdırlar. Vücuttaki yağ oranı düşüktür. Kafein ve alkolden hoşlanmazlar.

Nasıl beslenmeliler?: Bakır oranı yüksek olan baklagiller, ciğer, fasulye, peynir ve kırmızı et tüketmelidir.

Ne yemeliler?: Dana ciğeri, koyun eti, mozarella peyniri, mercimek, turp, zencefil ve ahududu...

Nelerden kaçınmalılar?: Alkol, kahve ve ağrı kesiciler...

DÖRDÜNCÜ TİP: 
Kemikleri iri, şişman olmasalar da geniş vücutlu kişiler. Obeziteye meyillidirler.

Nasıl beslenmeliler?: Yüksek proteinli gıdalar almalılar.

Ne yemeliler?: Kuzu eti, hindi, yumurta, peynir, ıspanak, ceviz...

Nelerden kaçınmalılar?: Fast food ve kızartmalar.

BEŞİNCİ TİP: 
Gençken zayıf ve uzun boyludurlar. Yaşları ilerledikçe kilo alırlar.

Nasıl beslenmeliler?: Sebze temelli ve düşük yağ oranlı gıdaları seçmeliler.

Ne yemeliler?: Deniz ürünleri, bezelye,fındık, ceviz, fındık yağı

Nelerden kaçınmalılar?: Beyaz ekmek, makarna ve süt ürünleri.

ALTINCI TİP: 
Uzun bacaklı ve küçük kalçalıdırlar. Bağışıklık sistemi sorunları yaşayabilirler

Nasıl beslenmeliler?: Süt ve kırmızı et ürünleri tüketmeliler..

Ne yemeliler?: Biftek, dana ciğeri, uskumru, kırmızı et, peynir, zeytinyağı, fındık...

Nelerden kaçınmalılar?: Arpa, çavdar gibi besinler yememeliler.
0

Fazla kilolar 9 farklı hastalık nedeni

Şişmanlığın yaşam kalitesini düşürdüğünü, bazı hastalıkların oluşmasına zemin hazırladığını belirten uzmanlar, fazla kilolar nedeniyle vücudun hayati önem taşıyan en az 9 sisteminin olumsuz etkilendiği uyarısında bulunuyor.

Obezitenin medikal maliyetinin artmasını sağlayan bir sağlık sorunu olduğu ve detaylı bu sistemlerdeki hasarları biyokimyasal yollarla defalarca anlatıldı. Peki ya şişmanlığın vücudun 9 sistemine yaptığı zararı biliyor musunuz? İşte sorunlar…

1. Kalp sisteminde; hipertansiyon, pulmoner emboli, koroner damar hastalıkları,

2. Solunum sisteminde; astım, sleep apne gibi uykuda nefesin 8-10 saniye kadar durması,

3. Nörolojik sistemde; inme, idiyopatik intra kranial hipertansiyon,

4. Endokrin sistemde; metabolik sendrom, tip 2 diyabet, adetten kesilme, polikistik yumurtalık sendromu,

5. Kas iskelet sisteminde; bel ağrıları, osteoartirit, hareketlilikte azalma, ürik asit yüksekliği ve gut hastalığı,

6. Deri üzerine etkileri; selülit, sivilceler, kollarda deri renginde değişim,

7. Gastrointestinal sistem; alkole bağımlı olmayan karaciğer yağlanması, fıtık, kolon kanseri,

8. Genital ve üriter sistem; göğüs ve uterus kanseri, obeziteye bağlı idrar yolları enfeksiyonu,

9. Psikolojik sistem; depresyon, stres, vücut imajını beğenmeme.

Ortak kabus: Metabolik Sendrom

Metabolik sendrom veya x sendrom işte sinsice artan bir sağlık sorunu; Şişmanlığın en önemli düşmanı olarak bildirilmektedir. Metabolik sendrom şişman bireyin kan yağlarında, bel çevresinde, kan basıncında, açlık kan şekerinde artması ile meydana gelen karmaşık bir metabolik sorundur.

Kilo verme ile kontrol altına alınabilen bu sendrom ABD’de gün geçtikçe artmaktadır. Yaklaşık yetişkin 47 milyon kişinin metabolik sendroma sahip olduğu bilinmektedir.

Metabolik sendromda bireylerde, iyi huylu kolesterol düşerken, kötü huylu kolesterol artmakta, insüline karşı direnç oluşmakta, kanın yoğunluğunda artış, ürik asit düzeyinde artış gibi sağlığı olumsuz yönde etkileyen sorunlarda oluşmaktadır.

Bel ölçüsü hastalık belirtisi

Bel çevresi ölçümü sağlık hakkında çok önemli bir veridir. Bu yüzden bel çevresi ölçümünün takip edilmesi gerek. Çünkü bel çevresindeki artış diyabet ve kalp hastalıklarının temel belirleyicisi. Kalça kemiğinin bittiği yerden belin çevresinin ölçün. Ölçünün kadınlarda 88 cm. erkeklerde 102 cm’nin üzerinde olması hastalıklara yakalanma riskini gösterir.
0

Akdeniz diyeti kalp hastalıklarını azaltıyor

Amerika’da orta derecede kalp hastalığı riski olan kişiler üzerinde yapılan araştırma, üç ay Akdeniz diyeti uygulanan bu kişilerde kalp hastalıkları riskinin yüzde 15 gerilediğini ortaya koyuyor.

Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kalp ve damar hastalıklarından, sağlıklı beslenme alışkanlığının kazanılması ile büyük ölçüde korunmak mümkün olabiliyor.

Uzmanlar, sağlıklı beslenme trendinin Türk, İtalyan, Yunan, Lübnan, Fas ve Tunus mutfaklarının karışımı olan Akdeniz mutfağında yoğunlaştığını belirterek, sebze, meyve, süt ve ürünleri, doğal kepekli tahıllar, tam buğday ekmeği, kepekli ekmek ve zeytinyağından oluşan Akdeniz diyeti ile kalp ve damar hastalıklarının önüne geçilebileceği tavsiyesinde bulunuyor.

“Medicana Tıp Günleri” kapsamında düzenlenen Kardiyoloji Semineri’nde de beslenme ve kalp sağlığına ilişkin yurt dışında yapılan çalışmalar ele alındı.

Seminerde yapılan çeşitli sunumlarda kalp ve damar hastalıklarından korunmada beslenme şeklinin çok önemli olduğunu belirten uzmanlar, sağlıklı beslenme alışkanlığının dönemsel değil, ömür boyu devam etmesi ve yaşam biçimi haline gelmesi gerektiğini vurguladı.

Haftada dört kez balık tüketimi ile gelen sağlık

Uzmanların verdiği bilgiye göre, Akdeniz tarzı beslenme, sebze, meyve, süt ve ürünleri, doğal kepekli tahıllar, tam buğday ekmeği, kepekli ekmek ve zeytinyağından oluşuyor. Yurt dışında beslenme ve kalp sağlığı ile ilgili yapılan çeşitli araştırmalar, halk arasında Akdeniz diyeti olarak bilinen düşük kolesterol diyetinin, hastalıklardan korunmada önemine dikkat çekiyor.

ABD’de yapılan yeni bir araştırmada, Akdeniz diyetinin üç ayda kalp hastalıkları riskini yüzde 15 oranında gerilettiği saptandı.

Araştırma için orta derecede kalp hastalığı riski olan 212 erkek ile kadın seçildi ve bu kişiler üç ay boyunca Akdeniz diyetiyle beslendi. Akdeniz diyetini uygulayanlar, haftada dört kez balık, haftada bir kez de kırmızı et tüketti. Erkeklerin günde 2, kadınların ise 1 kadeh kırmızı şarap içmesine izin verildi. Araştırma sonucunda Akdeniz diyetiyle beslenenlerin kolesterol miktarlarının yüzde 7.5 oranında azaldığı saptandı. Akdeniz diyetinin kalp hastalıkları riskini yüzde 15 oranında gerilettiği belirlendi.

Akdeniz diyetinin tedavi edici etkisi, diyete bağlı kalp rahatsızlıklarının ortaya çıkmasıyla klinik çalışmalar çerçevesinde yürütülüyor. Dr. Keys’in “Yedi Ülke Çalışması” isimli araştırmasında da 50-54 yaşları arasındaki Yunan erkeklerindeki kalp hastalıkları oranının karşılaştırma gruplarından Amerikalı erkeklere göre yüzde 90 daha az olduğu tespit edildi.

Dünya Sağlık Örgütü’nce yapılan araştırma ise (İspanya, Yunanistan, Fransa ve İtalya) insanların diğer Avrupa ülkeleri ve Amerika’dakilerden daha uzun ömürlü ve kalp hastalıkları ve kanserin daha düşük oranda olduğu ortaya konuldu.

“Diğer bitkisel yağlar aynı şekilde etkili değil”

Harward Üniversitesi Beslenme Bölüm Başkanı Dr. Walter Willet de Akdeniz diyeti ile beslenilmesi gerektiği önerisinde bulunarak, diyette zeytinyağı kullanımının artırılması ile HDL kolesterol seviyesinin yükseldiğini tespit etti.

Ayrıca yapılan çalışmalar, Akdeniz diyetindeki balık tüketiminin yüksek olmasının, HDL kol seviyesini olumlu etkilemesiyle sonuçlandı. Bol meyve, sebze ve zeytinyağı içeren Akdeniz usulü beslenmenin olumlu etkilerini gösteren çalışmalar, diğer bitkisel yağların aynı şekilde etkili olmadığını ortaya koydu.

Fonksiyonel besinler

Akdeniz diyetinde bulunan fonksiyonel besinler, havuç, kayısı, turunçgiller, böğürtlen, ahududu, kızılcık ve lahana gibi sebze ve meyvelerden oluşuyor ve C ile E vitaminlerini içeriyor. LDL oksidasyonunu önlüyor, kan lipitlerini düşürüyor ve kanser riskini azaltıyor.

Özel tat veren sarımsak, soğan, pırasa ve lahana gibi sebzeler ise bağışıklığı güçlendiriyor.

Soya fasulyesi ve diğer fındık, fıstık, ceviz, kuru fasulye, nohut gibi baklagiller E vitamini, selenyum, çinko ve diyet posası içeriyor. Kan lipidlerini düşürüyor, toksik ögeleri etkisizleştiriyor ve kan şekerini denetliyor.

Yeşil çay ise karsinojenleri (kanserojenleri), toksin ve mikropları etkisizleştiriliyor.

Yoğurt ve probiyotikler, laktikasit bakterileri içeriyor ve bağırsak enfeksiyonlarını iyileştiriyor, kolon kanseri riskini azaltma eğilimi gösteriyor.

Kalsiyum açısından zengin olan yağı azaltılmış süt ve süt ürünleri ise osteoporoz riskini azaltıyor.

Örnek menü

Sabah:
Yağsız veya az yağlı süt, yağsız ya da az yağlı peynirler, zeytin, çiğ sebzeler (domates, salatalık, sivri biber), taze ve kuru meyveler (kayısı, erik, üzüm, incir)

Öğle ve akşam:
Balık, sebze yemeği, salata, meyve, makarna veya kuskus, yoğurt ya da salata, meyve ile 1-2 bardak kırmızı şarap.

Kuru baklagil ve sebze karışımı, salata, meyve ya da 1-2 kadeh kırmızı şarap.

Ara öğünler:
Yağsız yoğurt, meyve, taze sebze (salatalık, domates, biber, kabak)
0

BEAUTY BLENDER DAYANAMADIM BEN DE ALDIM


Beauty Blender'ı duymayan bilmeyen makyaj tutkunu yok.Son zamanlarda acayip popüler.Farklı markalar muadili ürünler çıkardı piyasaya.Ben hiç birini denemedim.Zaten farklı bir markanın ürününü kullanmak istemem.Olmuşken orjinali olsun.
Beauty Blender.Fondöten,kapatıcı ve krem allık uygulaması için kullanılıyor.Sivri ucu göz altı,burun kenarı gibi yerlere kolay ulaşılabilmesi için tasarlanmış.
Uzun zamandır indirimde ve fiyatı gerçekten çok uygun.Duymayan kalmadı zaten kendisini.Ben de haftalardır alsam mı almasam mı diye düşünüp bakıp duruyorum.Dün almaya karar verdim ve tam 24 saat sonra elimdeydi.Deneme fırsatım olmadı henüz.Açıkçası çok bir beklentim yok.Şahaneler yaratacağını düşünmüyorum.Yine de fondöten sürmenin pratik bir yolu.
Bir adet siyah göz kalemi de hediyesi.







Böyle pembiş pembiş pek bir şirin.Düşündüğümden daha küçükmüş.Ama deneyen arkadaşlar ıslandıkça biraz daha büyüdüğünü söyledi.
Almak isteyenler 18,93TL'ye buradan alabilirler.Ben tek olarak aldım.Farklı paketleri de mevcut.Pembiş pembiş fondötenimizi sürelim :D
0

2012 MISS TURKEY

Yarın akşam Türkiye 'nin en güzel bir kızı daha seçilecek. Aslında niyetim bu geceyi sizlere yarışmadan canlı canlı sunmaktı ama ne yazık ki bana yine Bodrum yolları göründü. Davetiyemi kullanamasam da çok şükür twitter 'ımız var :) Yarın akşam takipçilerimle bol bol çekiştiririz kızları :)

Olay güzellik olduğu için kimse kusura bakmasın kızları her anlamda didik didik edeceğiz.

Şimdi genel olarak ilk söyleyeceğim şudur arkadaşlar. Hiçbir adayın fiziği beni heyecanlandırmadı. Elbette güzellik görecelidir herkese göre farklıdır. Ben bana ait olan kısmından mesulum. Hiçbir aday benim gözümde Türkiye 'nin en güzeli olacak kadar güzel değil. Ha içlerinde elbette güzel olanlar var ama işte o 'en' kelimesi varya işte onda ister istemez çok şey arıyorum.

Bir kere kızların tanıtım fotoğraflarını hiç sevmedim. Bazılarına kıyak çekilmiş bazıları sanki özellikle harcanmış. Pozlar, açılar, ışık falan herşey kötü. Mesela Merve Akman ve İlknur Melis Durasi isimli yarışmacıların o tuhaf pozları nedir Allah aşkına ?! Ben bakarken utandım :)

Geçenlerde gece uykum kaçtı televizyona bakiniyim dedim karşıma Star kanalında adaylar çıkıverdi. Kamp süreçlerimi gösteriliyor yine yarışma içindeler mi programın konseptini katiyyen anlamadım. Hatta biri sonunda elendi gitti. Hangisi elendi gitti hiç bilgim yok. Kızlara oyunculuk dersi verdiriyorlar hatta ellerine bir metin verip hepsinden rol kesmelerini bekliyorlar. Nasıl acıdım kızların haline anlatamam. Başlarına gelecekleri bilselerdi katılırlarmıydı bilemiyorum :) Velhasıl efendim elbette oyunculukta çuvalladılar ama bu vesileyle fotoğraflar haricinde kızları ekrandan da görmüş oldum. Neticede fotoğraftaki halleri en iyi halleriymiş onu anladım :)

Fotoğraflardan yola çıkarsak favorilerim Tuğçe Kurşunoğlu, Merve Akman, Açalya Samyeli Danoğlu ve Merve Sarı diyorum.

Şimdi madde madde tek tek adayları ele alma zamanı ;



Tuğçe Kurşunoğlu 'nun yaşından çok büyük göstermesi dikkat çekici. 20 yaşında değil de sanki 30'lara yakın bir fiziği var.



Merve Akman ikinci fotodan kazandı. Hoşuma gitti. Hafif Azra Akın 'ı görüyorum.



Açalya Samyeli Danoğlu 'nun havasını beğendim. Saçları, yüz hatları, gülümsemesi gayet hoş.




Merve Sarı 'nın burnu bariz estetikli. Bu yarışmalarda benim bildiğim estetikli olmamak birinci şarttır. Kurallar değişti de ben mi kaçırdım acaba ? Bunun dışında gayet hoş bir kızımız.



Buket Açıkgöz 'de Cansu Dere havaları sezdim. Süpriz yapabilir.




Buse Varol 'un gözler güzel ama genel olarak köyün çeşme başı güzellerine benziyor. Yuvarlak hatlı ve kısa boyunlu.



Ceren Yılmaz kızımızın gözlerinden cidden korktum ! Kendisinden iyi bir yerli Tomb Raider olurmuş :)



Çağıl Özge Özkul 'un pozu iyi ama ekrandan beklediğimi bulamadım.



Çağla Dikici 'de fena değil. Favorilerime yazsamıydım acaba arada kaldım.



Çağla Zoralioğlu ı-ıh.



Elif Merve Çolak 'ın yüzündeki acıların çocuğu Emrah ifadeyi sevmedim.



Gamze Balım kaybederse dudaklardan kaybeder.



Fotoğrafları ilk gördüğümde tartışmasız en iyisi Gamze Kayalı demiştim. Meğersem bu kızcağımız Bugün Ne Giysem ? 'de yarışmış ve eldeki görüntüler pek bir fena. Aynı kız olduklarına inanmam epey vakit aldı !!



Gözde Coşkun kızımız acilen dişlerini yaptırmalı. Napalım konumuz güzellik ve bu bir güzellik yarışması. O zaman kimse yazdıklarıma gocunmayacak.



İlknur Melis Durasi 'yi hiçbir yere koyamadım. Ne evet ne de hayır diyebiliyorum topu size atıyorum.



Meltem Tüzüner çok hülyalı bakmış ama yemezler canım :)



Öykü Bulut 'un ilk resmi falso ama ikinci fotoda yüz hatları fena değil.



Semiha Bezek ortaokul öğrencisi gibi. Almayım kalsın.



Şimal Yavuz 'un alnı çok güzel. Valla bunu yazarken kendime nasıl güldüm anlatamam. Hala gülüyorum :)



Berna Özkeskin 'in buraya kadar nasıl kaldığını bile anlamadım !



Begüm Zabun 'da bir ışık görüyorum ama o kadar. Yine de bir süpriz yapabilir sanki.

Çok fazla beğendiğim olmasa da geçen senelere oranla daha az aaaa bu nasıl buraya kadar gelmiş olmaması adına gayet güzel bir gelişme. Bu fotolar elbette yarışma gecesi göreceklerimize kıstas bile olamaz. Hatta bir çoğunu tanımakta zorlanacağıma eminim. İyi bir saç, makyaj ve kıyafete yerinde bir endam, hava ve iyi yürüyüş kattılarmı hepsi bambaşka görünecektir.

Birde benim şu güzellik yarışmalarında her zaman uyuz olduğum bir unsur vardır. Taçlar. Bir türlü bu taçlar seçilen güzellerin kafalarına iyi oturmaz. Bazısı yamuk durur hatta düşer hemen toparlanır. Bu seneki taçları Boybeyi hazırlamış. Umarım bol taşlarla iyice ağır bir taçtır da güzelcene kızlarımızın kafasına oturtabilirler. Bence bunun bile özel provası yapılmalı.

Tabiki de sizlerin adaylarını çok merak ediyorum. Bakalım hangimizin seçtiği yarın mutlu sona ulaşacak :)


Share
back to top