31 Ocak 2013 Perşembe
0
Ne kadar marifetli hatunlar var, benim hiç aklıma gelmezdi valla. Bir taraftan onlara özeniyorum; ne kadar güzel düşünmüşler, bu işleri yapmak için kendilerine vakit ayırmışlar diye. Diğer taraftan kendime kızıyorum ben niye tembel tembel otuyorum, hiç vaktim de yok diye o_O
Kitap okumayı sevenler yatak odasın da baş ucuna yapabilir bu kitaplıktan. Yada daha geniş olursa çocuk odası için oyuncakları toplamaya yarayabilir.
Yapılışını ve daha fazlasını görmek için buraya tıklayınız.
Kumaş Kitaplık
Ne kadar marifetli hatunlar var, benim hiç aklıma gelmezdi valla. Bir taraftan onlara özeniyorum; ne kadar güzel düşünmüşler, bu işleri yapmak için kendilerine vakit ayırmışlar diye. Diğer taraftan kendime kızıyorum ben niye tembel tembel otuyorum, hiç vaktim de yok diye o_O
Kitap okumayı sevenler yatak odasın da baş ucuna yapabilir bu kitaplıktan. Yada daha geniş olursa çocuk odası için oyuncakları toplamaya yarayabilir.
Yapılışını ve daha fazlasını görmek için buraya tıklayınız.
0
CILGIN SAC MODASI
Değerli takipçilerimiz bugün sizlere geçen haftalarda İngiltere'de yapılan bir saç modelleri defilesinden bahsetmek istiyoruz. Peki bu defileyi farklı kılan mı ne? Çünkü bu defilede gerçekten çok farklı saç modelleri sergilendi. Peki çok mu beğenirsiniz? Orası tartışılır fakat gerçekten farklı bir defile olduğu tartışılmaz. Çok farklı şekillerde, çok farklı tarzlarda saç modelleri vardı. Biz bunlardan sadece birkaç tanesini aşağıda verdik. Önbilginiz olsun diye. 2013 farklı bir yıl olacak.Hem saç modası için hemde diğer detaylarıyla. Takipçilerimizden ricamız modayı moda merkezinden takip etmeye devam etmeleridir. Bir sonraki yayınımızda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
0
At Gitsin, Lanet Gelsin..
Genelde rimel ya da kalem gibi ürünlerden pek bir beklentim olmaz. Olmamalıdır da çünkü bugüne kadar vaad ettiğini yerine getiren bir rimel görmedim ben.
Mutlaka üzerinde yazanlardan bir madde hikaye çıkar.
Bakınız şekil 1;
Ben bu arkadaşı tee Sephora'da bir ürün getir aynısından al götür gibi olaylı alengirli bir alışveriş yaparak almıştım. Hay almaz olaydım ellerim kırılaydı.
Bir kere ne volüm var ne bişiy. Yapış yapış kirpikler topak topak boyalar karşılıyor sizi. İlk açıldığında cıscıvlak bi ürün. Sonra kısa zamanda kurumaya başlayıp en fazla 1 hafta güzel bir görünüm verirken hemen ardından cozutmaya başlaması cabası.
Alırken bayana özellikle bu tarz plastik yapıda iğneli gibi görünen fırçalardan hoşlanmadığımı üstüne basarak vurgulamama rağmen eve gelip de açınca şok oldum.
Acaba aklı nerdeydi bana bunu överken.
Vay efendim tek tek ayırırmış kirpikleri de, yok efendim upuzun simsiyah olurmuş da takma kirpik etkisi yaratırmış, bakar bakar şaşarmışım! A pardon burası doğru bakıp bakıp şaştım kendime çünkü gün sonunda gözaltlarımda rimel partisi vardı bol kalabalıkta..
Alır mıyım asla!
Sevgilerimle..
0
Soğuk havada yüzünüzü kurulamadan sokağa çıkmayın!
Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe düşmesi soğuk havalara bağlı hastalıkları da beraberinde getiriyor.
Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe düşmesi soğuk havalara bağlı hastalıkları da beraberinde getiriyor. Soğuk algınlığı, grip ve zatürreden korunmak için kaşkolumuzu sıkı sıkı sarıp, eldivenimizi dahi giyiyoruz ancak bazen yüzümüzü tam olarak kurulamadan ya da saçlarımız ıslakken, başımıza bir kapüşon geçirip sokağa çıkıyoruz. Oysa yüz felci en çok soğuk havayı seviyor ve kendisine dikkat etmeyenleri seçiyor.
Soğuk hava yüz felci riskini artırıyor
Yüz felci, ani başlayan yüzün bir tarafındaki kasların felci ile seyreden bir hastalıktır. Beyinden çıkan 7. sinirin fonksiyonunun bozulması ile ortaya çıkar. Hastalanan kişi, yüzün bir tarafında, kaş kaldırma, göz kapatma ve ağız büzme hareketlerini yapmakta zorlandığını veya yapamadığını fark eder. Görülme sıklığı, yaşa ve yaşanılan coğrafyaya göre değişmekle birlikte, yılda 100 bin kişide 15–35 kişidir. Genç ve orta yaşlı yetişkinlerde biraz daha sık görülür. Yüz felcinin vücutta sessiz duran herpes virüsünün tekrar aktif hale gelmesi ile oluştuğuna inanılır. Bu aktifleşme, sinirde enfeksiyon gelişimine, şişmeye, sıkışmaya ve nihayet fonksiyonunu yapamamaya neden olur.
Laboratuar ve klinik gözlemlerle, herpes virüsünü tekrar aktif hale getiren faktörler belirlenmiştir.
Bunlar:
Fiziksel durumlar: Radyasyon, travma, vücutta başka bir enfeksiyonun olması ve soğuk hava.
Psikolojik durumlar: Sosyal stresler.
Bağışıklığın etkilendiği durumlar: Kanser, yanık, AIDS, transplantasyon, kemoterapi.
Soğuk kış aylarında yüz felci, yaz aylarına göre daha sık görülmektedir. Soğuk havaya maruz kalma, yutaktaki yapıları etkileyip, herpes virusunun aktifleşmesine neden olabilir. Gündüz ve gece sıcaklığında büyük değişimler, açık alandaki soğuk havaya uzun süre maruz kalma veya sık sık aniden soğuk alana çıkma, soğuk havada açık pencereli bir arabada seyahat etme veya açık pencere önünde uyuma, yüzdeki damarlarda kasılmaya ve daralmaya neden olarak geçici olarak az kanlanmaya neden olabilir ve sonuçta sinir hücrelerinde herpes virusunun aktifleşmesine neden olabilir.
Kaşkol ile yüzünüzü koruyun
Yüz felcinden kısmen korunmak mümkündür. Yüzün ıslak ve nemli kalması soğuğun etkisinin artmasına neden olur. Bu nedenle yüzün ve saçların iyice kurutulması önemlidir. Evde, işyerinde ve nakil araçlarında hava akımı olabilecek yerlerde bulunmaktan kaçınılmalıdır. Aşırı soğuk havaya çıkmak veya o ortamda bulunmak gerekiyorsa, soğuğun etkisini azaltacak kaşkol kullanmak gibi önlemler alınmalıdır.
Yüz felci genellikle iyileşen bir rahatsızlıktır. İyileşme sürecini hızlandıran kortizon ve anti viral ilaçları erken dönemde kullanmaya başlamak gerekir. Hastalık oluştuktan sonra da soğuktan korunmak, yüzün ve saçların nemli kalmamasına dikkat etmek çok önemlidir.
Nöroloji Bölümü Uzm. Dr. Abdullah Özkardeş
Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe düşmesi soğuk havalara bağlı hastalıkları da beraberinde getiriyor. Soğuk algınlığı, grip ve zatürreden korunmak için kaşkolumuzu sıkı sıkı sarıp, eldivenimizi dahi giyiyoruz ancak bazen yüzümüzü tam olarak kurulamadan ya da saçlarımız ıslakken, başımıza bir kapüşon geçirip sokağa çıkıyoruz. Oysa yüz felci en çok soğuk havayı seviyor ve kendisine dikkat etmeyenleri seçiyor.
Soğuk hava yüz felci riskini artırıyor
Yüz felci, ani başlayan yüzün bir tarafındaki kasların felci ile seyreden bir hastalıktır. Beyinden çıkan 7. sinirin fonksiyonunun bozulması ile ortaya çıkar. Hastalanan kişi, yüzün bir tarafında, kaş kaldırma, göz kapatma ve ağız büzme hareketlerini yapmakta zorlandığını veya yapamadığını fark eder. Görülme sıklığı, yaşa ve yaşanılan coğrafyaya göre değişmekle birlikte, yılda 100 bin kişide 15–35 kişidir. Genç ve orta yaşlı yetişkinlerde biraz daha sık görülür. Yüz felcinin vücutta sessiz duran herpes virüsünün tekrar aktif hale gelmesi ile oluştuğuna inanılır. Bu aktifleşme, sinirde enfeksiyon gelişimine, şişmeye, sıkışmaya ve nihayet fonksiyonunu yapamamaya neden olur.
Laboratuar ve klinik gözlemlerle, herpes virüsünü tekrar aktif hale getiren faktörler belirlenmiştir.
Bunlar:
Fiziksel durumlar: Radyasyon, travma, vücutta başka bir enfeksiyonun olması ve soğuk hava.
Psikolojik durumlar: Sosyal stresler.
Bağışıklığın etkilendiği durumlar: Kanser, yanık, AIDS, transplantasyon, kemoterapi.
Soğuk kış aylarında yüz felci, yaz aylarına göre daha sık görülmektedir. Soğuk havaya maruz kalma, yutaktaki yapıları etkileyip, herpes virusunun aktifleşmesine neden olabilir. Gündüz ve gece sıcaklığında büyük değişimler, açık alandaki soğuk havaya uzun süre maruz kalma veya sık sık aniden soğuk alana çıkma, soğuk havada açık pencereli bir arabada seyahat etme veya açık pencere önünde uyuma, yüzdeki damarlarda kasılmaya ve daralmaya neden olarak geçici olarak az kanlanmaya neden olabilir ve sonuçta sinir hücrelerinde herpes virusunun aktifleşmesine neden olabilir.
Kaşkol ile yüzünüzü koruyun
Yüz felcinden kısmen korunmak mümkündür. Yüzün ıslak ve nemli kalması soğuğun etkisinin artmasına neden olur. Bu nedenle yüzün ve saçların iyice kurutulması önemlidir. Evde, işyerinde ve nakil araçlarında hava akımı olabilecek yerlerde bulunmaktan kaçınılmalıdır. Aşırı soğuk havaya çıkmak veya o ortamda bulunmak gerekiyorsa, soğuğun etkisini azaltacak kaşkol kullanmak gibi önlemler alınmalıdır.
Yüz felci genellikle iyileşen bir rahatsızlıktır. İyileşme sürecini hızlandıran kortizon ve anti viral ilaçları erken dönemde kullanmaya başlamak gerekir. Hastalık oluştuktan sonra da soğuktan korunmak, yüzün ve saçların nemli kalmamasına dikkat etmek çok önemlidir.
Nöroloji Bölümü Uzm. Dr. Abdullah Özkardeş
0
Hanımlara şık görünme tüyoları
Kadınlar, kıyafet seçimi yaparken genellikle şık görünme kaygısı içine girerler. Oysa rahatlık ve kendine güven hissi de şık görünmek kadar önemlidir. İşte size hem harika görünmenizi sağlayacak hem de performansınızı ve kendinize güveninizi artıracak öneriler…
Teknolojik kumaşları tercih edin
Şaşırtıcı bir gerçek ama spor salonlarında görülen en yaygın kıyafet kombinasyonu hâlâ sıradan bir penye tişört ve tayt… Oysa günümüzde kumaş teknolojisindeki yenilikler sayesinde performansı artıran, yapılan sporu kolaylaştıran birçok farklı özellikte giysi üretiliyor. Ancak beyinlerde hâlâ “sentetik” giysilere karşı bir önyargı var. Aslında bu son teknoloji ürünü kumaşlar hem daha fazla nefes alma özelliğine sahip, çok daha rahat ve spor yaparken diğer doğal kumaşların aksine şekillerini koruyabiliyorlar. Pamuklu kumaşlar ise hem teri gösteriyor hem de kurumaları zor olduğundan ıslak kalarak ciltte sürtünme sonucunda bazı rahatsızlıklara neden olabiliyorlar. Spor yaparken giyeceğiniz giysileri seçerken nefes alabilme özelliği olan sentetik ürünleri tercih edebilirsiniz.
İç çamaşırı seçimini doğru yapın
Sporcu sutyenleri, sıradan sutyenlerin aksine egzersiz sırasında göğüslere ekstra destek vermek ve rahat bir şekilde hareket edebilmeyi sağlamak için özel olarak dizayn ediliyor. Yanlış sutyen seçimi göğüslerde sarkmaya ve sırt ağrılarına neden olabiliyor. Öte yandan herhangi bir spor sutyeni 6 aylık düzenli bir kullanımdan sonra elastikiyetini kaybetmeye başlıyor. Ancak birçok kadın bu sutyenleri uzun yıllar boyunca kullanma yolunu seçiyor. Oysa yıkama ve kullanmanın etkisiyle özelliklerini yitiren sutyenler göğüsleri yeterince desteklemiyor. Ayrıca sutyen seçerken yapılan sporun ağırlık derecesini de göz önünde bulundurmalı. Örneğin koşu, basketbol, voleybol, binicilik gibi sporlar için yüksek korumalı sporcu sutyenleri kullanmak seçmek gerekiyor.
Kıyafetlerinizi alırken test edin
Spor yaparken eğilirsiniz, zıplarsınız, çömelirsiniz… O yüzden kıyafet seçiminde biraz tedbirli olmakta yarar var. Harika bir vücudunuz bile olsa spor salonlarında abartılı dekolte kıyafetler giymekten kaçının ve hareket ederken üstünüzdekilerin nasıl göründüğünü önceden test edin. Egzersize başlamadan önce soyunma odasındaki aynanın önünde birkaç esneme hareketi yaparak göbeğinizin, kalçanızın, göğüslerinizin nasıl göründüğünü kontrol edin. Böylece “Aman bir yerim açıldı mı, göründü mü?” kaygılarından uzak egzersizinizi rahatça yapabilirsiniz.
Taytların ağ kısmına dikkat edin
Eğer dar bir eşofman altı ya da tayt giyiyorsanız bel ile pantolon ağı arasının yeterli uzunlukta olup olmadığını kontrol edin. Çünkü taytınızı yukarı doğru gereğinden fazla çekiştirirseniz ağ kısmında istenmeyen bir görüntüye neden olabilirsiniz. Böylesine bir frikikten kaçınmak için bu tip ürünler alırken her zaman bel kısmının nerede durması gerektiğini satıcıya sorun.
Spor güneş gözlüğü alın
Eğer sıklıkla açık havada spor yapıyorsanız bir çift spor güneş gözlüğüne yatırım yapmanızda yarar var. Çünkü sıradan gözlüklerin aksine bu gözlükler son derece hafif, hareket ettiğinizde kaymıyor ve bir darbeyle karşılaştıklarında kırılarak tehlikeye yol açmıyor.
G-stringden uzak durun
İncecik bir ip parçasının normal günlerde kullanımının bile ne kadar sağlıklı olduğu tartışılırken, onu egzersiz sırasında kullanmak pek de doğru bir yaklaşım olmasa gerek. G-string iç çamaşırları egzersiz sırasında teri emmiyor ve tahrişe neden oluyor, bakterilerin dolaşımını kolaylaştırarak sistit gibi rahatsızlıklara neden oluyor. Bir de herkesin bildiği üzere pantolondan dışarı çıkarak nahoş bir görüntüye neden olmak gibi bir alışkanlıkları var! Bunun yerine, izsiz, nefes alan ve teri emen bir iç çamaşırı kullanın.
Ayakkabı alışverişine çıkın
Dansa gittiğiniz ayakkabılarla aynı zamanda koşuyor, incecik tabanlı babetlerinizle uzun yürüyüşlere mi çıkıyorsunuz? Ayaklarınızı yaptığınız spora uygun bir ayakkabı ile desteklemezseniz ayak sağlığınıza zarar verir ve kalça-diz eklemlerinde problemlere yol açarsınız.
Teknolojik kumaşları tercih edin
Şaşırtıcı bir gerçek ama spor salonlarında görülen en yaygın kıyafet kombinasyonu hâlâ sıradan bir penye tişört ve tayt… Oysa günümüzde kumaş teknolojisindeki yenilikler sayesinde performansı artıran, yapılan sporu kolaylaştıran birçok farklı özellikte giysi üretiliyor. Ancak beyinlerde hâlâ “sentetik” giysilere karşı bir önyargı var. Aslında bu son teknoloji ürünü kumaşlar hem daha fazla nefes alma özelliğine sahip, çok daha rahat ve spor yaparken diğer doğal kumaşların aksine şekillerini koruyabiliyorlar. Pamuklu kumaşlar ise hem teri gösteriyor hem de kurumaları zor olduğundan ıslak kalarak ciltte sürtünme sonucunda bazı rahatsızlıklara neden olabiliyorlar. Spor yaparken giyeceğiniz giysileri seçerken nefes alabilme özelliği olan sentetik ürünleri tercih edebilirsiniz.
İç çamaşırı seçimini doğru yapın
Sporcu sutyenleri, sıradan sutyenlerin aksine egzersiz sırasında göğüslere ekstra destek vermek ve rahat bir şekilde hareket edebilmeyi sağlamak için özel olarak dizayn ediliyor. Yanlış sutyen seçimi göğüslerde sarkmaya ve sırt ağrılarına neden olabiliyor. Öte yandan herhangi bir spor sutyeni 6 aylık düzenli bir kullanımdan sonra elastikiyetini kaybetmeye başlıyor. Ancak birçok kadın bu sutyenleri uzun yıllar boyunca kullanma yolunu seçiyor. Oysa yıkama ve kullanmanın etkisiyle özelliklerini yitiren sutyenler göğüsleri yeterince desteklemiyor. Ayrıca sutyen seçerken yapılan sporun ağırlık derecesini de göz önünde bulundurmalı. Örneğin koşu, basketbol, voleybol, binicilik gibi sporlar için yüksek korumalı sporcu sutyenleri kullanmak seçmek gerekiyor.
Kıyafetlerinizi alırken test edin
Spor yaparken eğilirsiniz, zıplarsınız, çömelirsiniz… O yüzden kıyafet seçiminde biraz tedbirli olmakta yarar var. Harika bir vücudunuz bile olsa spor salonlarında abartılı dekolte kıyafetler giymekten kaçının ve hareket ederken üstünüzdekilerin nasıl göründüğünü önceden test edin. Egzersize başlamadan önce soyunma odasındaki aynanın önünde birkaç esneme hareketi yaparak göbeğinizin, kalçanızın, göğüslerinizin nasıl göründüğünü kontrol edin. Böylece “Aman bir yerim açıldı mı, göründü mü?” kaygılarından uzak egzersizinizi rahatça yapabilirsiniz.
Taytların ağ kısmına dikkat edin
Eğer dar bir eşofman altı ya da tayt giyiyorsanız bel ile pantolon ağı arasının yeterli uzunlukta olup olmadığını kontrol edin. Çünkü taytınızı yukarı doğru gereğinden fazla çekiştirirseniz ağ kısmında istenmeyen bir görüntüye neden olabilirsiniz. Böylesine bir frikikten kaçınmak için bu tip ürünler alırken her zaman bel kısmının nerede durması gerektiğini satıcıya sorun.
Spor güneş gözlüğü alın
Eğer sıklıkla açık havada spor yapıyorsanız bir çift spor güneş gözlüğüne yatırım yapmanızda yarar var. Çünkü sıradan gözlüklerin aksine bu gözlükler son derece hafif, hareket ettiğinizde kaymıyor ve bir darbeyle karşılaştıklarında kırılarak tehlikeye yol açmıyor.
G-stringden uzak durun
İncecik bir ip parçasının normal günlerde kullanımının bile ne kadar sağlıklı olduğu tartışılırken, onu egzersiz sırasında kullanmak pek de doğru bir yaklaşım olmasa gerek. G-string iç çamaşırları egzersiz sırasında teri emmiyor ve tahrişe neden oluyor, bakterilerin dolaşımını kolaylaştırarak sistit gibi rahatsızlıklara neden oluyor. Bir de herkesin bildiği üzere pantolondan dışarı çıkarak nahoş bir görüntüye neden olmak gibi bir alışkanlıkları var! Bunun yerine, izsiz, nefes alan ve teri emen bir iç çamaşırı kullanın.
Ayakkabı alışverişine çıkın
Dansa gittiğiniz ayakkabılarla aynı zamanda koşuyor, incecik tabanlı babetlerinizle uzun yürüyüşlere mi çıkıyorsunuz? Ayaklarınızı yaptığınız spora uygun bir ayakkabı ile desteklemezseniz ayak sağlığınıza zarar verir ve kalça-diz eklemlerinde problemlere yol açarsınız.
0
Sertleşme sorunundan korkmayın
Sertleşme sorunu yaşayan hastaların tedavisi var. İlaç ve protez uygulayarak tedavi edilebiliyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, sertleşme sorunu nedeniyle cinsel yaşamları son bulan erkeklerin artık bahaneleri nin kalmadığını belirterek, 'Sertleşme sorununuz var ise mutlaka tedavi ediyoruz' dedi.
Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 86’sının bunu kimseyle konuşmadığını, yüzde 77’sinin ise tedavi için hiçbir şey yapmayıp kaderine razı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Usta, "Günümüzde sertleşme sorunu sık rastlanan bir hastalık. 40 yaş üzeri erkeklerin yüzde 52’si belirli bir derecede sertleşme sorunu yaşamaktadır" dedi. Erkeklerin cinsel fonksiyon bozukluklarının ikiye ayrıldığını söyleyen Prof. Dr. Usta, "Yaşları 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin 69.2’si erken boşalma ve sertleşme sorunu yaşamaktadır. Sertleşme sorunu yaşayan hastaların tedavisi var. İlaç ve protez uygulayarak tedavi edilen hastalar, mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürüyor" diye konuştu.
3 TEDAVİ YÖNTEMİ
Sertleşme sorununun nedeninin ortaya çıkartılmasının ardından mutlak tedavi edilebildiğini belirten Prof. Dr. Usta şunları söyledi:
"Ağızdan alınan ilaç, penisin içine enjeksiyon tedavisi, ya da penis protezleri hastaların imdadına yetişiyor. Ağızdan alınan ilaçlarla başarı oranı yüzde 50- 70 arasında değişiyor. Enjeksiyon uygulamasında zorluklar olmasına karşın başarı oranı yüzde 50. Penis protezinde ise başarı oranı yüzde 100. Bu yöntemle hastanın cinsel organı ve yumurtalıklarına cerrahi müdahale ile protez yerleştiriliyor. Böylece hastaya mutlu bir yaşam imkanı sunuluyor."
'PROTEZ HER YAŞA TAKILABİLİYOR'
Penis protezinin, gerekli ve uygun durumda her yaştaki hastaya takılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Usta, "Genel durumu seks için uygun olan her hastaya protez ameliyatı yapılmasında sakınca yok. Hiçbir parçası dışarıdan görülmez ve tamamı vücut içindedir. 24 saat içinde işlem biter. Hasta evine döner. Ömür boyu kullanılır. Hasta orgazm olabilir. Meni boşalması olur" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, sertleşme sorunu nedeniyle cinsel yaşamları son bulan erkeklerin artık bahaneleri nin kalmadığını belirterek, 'Sertleşme sorununuz var ise mutlaka tedavi ediyoruz' dedi.
Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 86’sının bunu kimseyle konuşmadığını, yüzde 77’sinin ise tedavi için hiçbir şey yapmayıp kaderine razı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Usta, "Günümüzde sertleşme sorunu sık rastlanan bir hastalık. 40 yaş üzeri erkeklerin yüzde 52’si belirli bir derecede sertleşme sorunu yaşamaktadır" dedi. Erkeklerin cinsel fonksiyon bozukluklarının ikiye ayrıldığını söyleyen Prof. Dr. Usta, "Yaşları 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin 69.2’si erken boşalma ve sertleşme sorunu yaşamaktadır. Sertleşme sorunu yaşayan hastaların tedavisi var. İlaç ve protez uygulayarak tedavi edilen hastalar, mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürüyor" diye konuştu.
3 TEDAVİ YÖNTEMİ
Sertleşme sorununun nedeninin ortaya çıkartılmasının ardından mutlak tedavi edilebildiğini belirten Prof. Dr. Usta şunları söyledi:
"Ağızdan alınan ilaç, penisin içine enjeksiyon tedavisi, ya da penis protezleri hastaların imdadına yetişiyor. Ağızdan alınan ilaçlarla başarı oranı yüzde 50- 70 arasında değişiyor. Enjeksiyon uygulamasında zorluklar olmasına karşın başarı oranı yüzde 50. Penis protezinde ise başarı oranı yüzde 100. Bu yöntemle hastanın cinsel organı ve yumurtalıklarına cerrahi müdahale ile protez yerleştiriliyor. Böylece hastaya mutlu bir yaşam imkanı sunuluyor."
'PROTEZ HER YAŞA TAKILABİLİYOR'
Penis protezinin, gerekli ve uygun durumda her yaştaki hastaya takılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Usta, "Genel durumu seks için uygun olan her hastaya protez ameliyatı yapılmasında sakınca yok. Hiçbir parçası dışarıdan görülmez ve tamamı vücut içindedir. 24 saat içinde işlem biter. Hasta evine döner. Ömür boyu kullanılır. Hasta orgazm olabilir. Meni boşalması olur" dedi.
Etiketler:
Cinsel Sağlık,
Erkek Sağlığı,
Genel Sağlık
0
DÜĞÜN PASTASI
Evlilik hazırlıkları yapan yakın bir arkadaşım hazırlıkların çoğunu tamamlamış fakat pasta konusunda kararsız kalmış. Hiç anlamam bu işlerden, o da bilir anlamadığımı :) Yapmayı bilmesem de yemeyi sevdiğimi biliyormuş en azından, pasta konusunda bana danıştı. Tabiki şu firmayla görüş şöyle iyiler, böyle lezzetliler diyecek kadar deneyimim yok pasta konusunda :) Ben de ona nasıl yardımcı olabilirim diye düşünürken, "nasıl olsa yaptıracak bir yer mutlaka bulur, en azından şekli şemali konusunda yardımcı olayım" dedim. İşte benim en beğendiğim en yenilesi pastalar :)
Etiketler:
alışveriş,
cupcake,
düğün,
düğün pastası,
evlilik hazırlıkları,
pasta,
yeme-içme,
yemek
0
Ayva Çekirdeği Maskesi ile ilgili SIK SORULAN SORULAR
Merhabalar!
Daha önce yazdığım ve deneme aşamasında olduğum Ayva Çekirdeği Maskesi hakkında bir çok soru geldi. Bununla ilgili bir kaç bilgiyi tekrar yazacağım.
SORU 1: NE KADAR SU KOYACAĞIM?
Öncelikle ılık su koyacaksınız ve bunu çay bardağına koyarsanız daha iyi olur. Böylece benim yaptığım oran ortaya çıkacaktır. Ne kadar ayva çekirdeği koyarsam, üstünü biraz geçecek kadar su koyuyorum.
SORU 2: NE KADAR SÜRE BEKLETECEĞİM?
Ilık suyu koyduktan sonra bir saate jelleşmeye başlıyor. Bunu gözlemleyerek süresini belirleyebilirsiniz. Ama benim yaptıklarımda tam bir gün yeterli oldu.
SOEU 3: KOYDUĞUM SU JELLEŞMEDİ, NEDEN?
Büyük ihtimal çok su koydunuz. O yüzden dediğim gibi koyduğunuz çekirdeği hafif geçecek kadar su koyarsanız, en kısa sürede sonuç alacaksınız.
SORU 4: JELLEŞTİĞİNİ NASIL ANLAYACAĞIM?
Örnek vereyim;
Çay bardağını ters çevirdiğinizde eğer akmıyorsa, maskeniz hazır demektir.
SORU 5: YÜZÜME NASIL SÜRECEĞİM?
Parmağınızı batırarak, minik miktarlarda sürebilirsiniz. Kokusu olmadığı gibi parmağınızla rahatlıkla sürebilirsiniz.
SORU 6: BU MASKEYİ HER GÜN SÜRMEK ZORUNDA MIYIZ?
Bu size kalmış bir şey. Ben her gün günlük kremmiş gibi, rutin bakım olarak sürüp yarım saat bekletiyorum. Olumsuz bir etkisini görmedim.
SORU 7: MASKE BİR KULLANIMLIK MI?
Kesinlikle hayır. Maskenizi tamamen bitesiye kadar kullanabilirsiniz. Çekirdeklerini içinden çıkarmayın, bir kenarda dursun. Zaten bir ayvadan çıkan çekirdekle yapılan maske, 5-6 gün gidiyor. Bitince tekrar yenisini yapabilirsiniz.
**
Aklıma gelen sorular şimdilik bu kadar. Eksik kalanlar varsa, yanda gördüğünüz iletişim bilgilerinden birine lütfen yazın.
Süslenin ve deneyin.
İyi güzelleşmeler!
0
COLLAR HAWAIANO
CORTAR LANA
CORTAR SORBETES Y PERFORAR LAS FLORES DE FOMIX
ENSARTAR Y DAR FORMA
DESDE LA WEB SALUDOS JEANNINE
CORTAR SORBETES Y PERFORAR LAS FLORES DE FOMIX
ENSARTAR Y DAR FORMA
DESDE LA WEB SALUDOS JEANNINE
0
1- Saca el aluminio redondo del centro de los disquetes.
2- Marca a forma de los círculos sobre el papel de aluminio
3- Pégalos con silicón e papel aluminio .
4- Hazles un hoyo e introduce los aros plateados y colócale los ganchos de aretes
ARETES CON MATERIAL RECICLABLE
1- Saca el aluminio redondo del centro de los disquetes.
2- Marca a forma de los círculos sobre el papel de aluminio
3- Pégalos con silicón e papel aluminio .
varias ideas mas DESDE LA WEB saludos JEANNINE
0
2013 İlkbahar/Yaz Trendi: Desenli Pantolonlar
Bugün 2013 ilkbahar/yaz aylarının en büyük trendlerinden desenli pantolonları ele alıyorum. Son zamanlarda sürekli ilkbahar/yaz trendlerini yazıyorum biliyorum. Sanırım nedeni beynimin kış aylarını yok sayması:) Aslında desenli pantolonlar geçen yıldan beri hayatımıza girmiş durumda. Hatta bu etki taytlara da sirayet etti. Dikkat etmişsinizdir, sokaklarda birbirinden farklı renk ve desenlerde taytlara fazlasıyla rastlar olduk.Ben de ilk olarak tereddütle yaklaşmama rağmen bacaklarda desen olması fikrini çok sevdim. İşte bu yaz desenli pantolonlar tam anlamıyla pik yapacaklar. Geçtiğimiz yıllara kadar desenleri yalnızca bluzlarda ve ceketlerde kullanmayı tercih ediyorduk. Fakat artık dikkatleri bacaklara çekmenin vaktidir:) Anlayacağınız bu yaz pantolonlar seslerini yükseltecekler.
Ünlü markalar 2013 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında desenli pantolonlara fazlasıyla yer verdiler. Ben J.Crew'in çiçekli pantolonlarına ve İsabel Marant' a bayıldım doğrusu. İşte ünlü markaların koleksiyonlarından bazı desenli parçalar aşağıda.
Desenli pantolonları giyerken dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle bacakları kalın olan kadınlar daha küçük desenleri tercih etmeli. Ayrıca kış aylarında daha kalın kumaşlı yaz aylarında da ipek gibi daha ince kumaşlı desenler seçilmeli. Kombin yaparken de üst tarafta düz renkler tercih edilerek desenleri ön plana çıkarmak gerek. Fikir vermesi açısından desenli pantolonlar nasıl giyilmiş sokak modasına bir göz atmakta fayda var.
Resimler: Pinterest
Ben özellikle floral desenli pantolonları çok seviyorum. Hazır indirim aylarındayken baharda da giyilebilecek desenli pantolonlardan bir kaç tane alıp kenara atmakta fayda görüyorum. Peki siz desenli pantolonları sevenlerden misiniz?
Etiketler:
2013 ilkbahar yaz trendleri,
2013 İlkbahar/Yaz Trendi Desenli pantolonlar,
2013 Spring/summer fashion,
2013 ss printed pants trend,
desenli pantolonlar sokak modası
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)