18 Ağustos 2013 Pazar

0

doğum hikayeleri #1

Lohusa olmak değil. Hem kadın hem anne hem eş hem de lohusa!!!
9 ay süren bir dizi değişim ardından bir de yeni rol üstleniyor insan. Artık O BİR ANNE
Dünyanın en güzel duygusu anne olmak, tarif edilemez bir sevgi. Doğumdan çıktığımda narkozun da etkisiyle ilginç sözler çıkıyor insanların ağzından. Ben badem kime benziyor diye sormuştum, ablam da kocaman ayakları var demişti. Benim buna cevabım yine bir soruyla oldu, peki normal mi? Çok şükür her şey yolundaydı. Bir de doğuma girmeden önce oda süsleme, kapı süsü, ikramların yerleşimi, lohusa şerbeti hazırlıklarının durumunu sormuşum, her şey hazır, istediğin gibi yaptık dediler :) Hastaneye 3 çanta ile gittik de :) biri benim eşyalarım, diğeri bebeğimin eşyaları ve sonuncusu da ikramlar, süsler masa örtüsü, 2 katlı servis, ekler, bebek şekeri, lohusa takımı, 3 litre lohusa şerbeti (misafirler için, benim için değil sadece) 


9 ay boyunca günü gününe uymayan ruh halleri yaşayan anne adayı, hormonlarında iniş çıkışlar ile iyice dengesi değişmiş yeni anne, hayatına eklenen yeni minik ile yaşamaya da alışmalıdır. Anneliğe alışmak hiç de zor değil. Kendiliğinden alışıyorsunuz. Tabi bazı lohusalar çok kendi kendilerine kalamıyorlar. Mahalle baskısı, çevre baskısı derken yeni anne de ne yapacağını şaşırıyor. Hem kendi doğrularına göre yaşamak istiyor anneliğini hem de büyüklerin tecrübelerinden yararlanmak istiyor. Bir kere tamam dersem bir daha tavsiyelerden kurtulamam diye mi düşünüyor.
Görseli buradan aldım
Bademin doğumunda ben büyüklerin nasihatlerini uyguladım, hamilelikte bol bol okuduğum bebek bakımı kitaplarının da faydası çok oldu. Problemsiz atlattık tabi bazen yükselmeler de oldu ama içeride kaldı :)

Bazıları gerekli, bazıları gereksiz çeşit çeşit şey duyuyorsunuz. 
★En çok kızdıklarımdan biri de bebeği çok kucağına alma, alışmasın.
Kesinlikle katılmıyorum!!! Bebeğin annenin kokusuna, sıcağına ihtiyacı var. Disiplin çerçevesinde değil, sevgi ve şefkat çerçevesinde büyütmek istiyorsanız bebeğinizi elbette kucağınıza alacaksınız. 
★Emzirmenin faydaları tartışılamaz. Mümkün olduğunca emzirmek gerekiyor. İlk günlerde sanki bebek ememiyor, sütüm gelmiyor düşünceleri geliyor insana. Hemen pes etmemek gerekiyor. Zamanla düzene giriyor. Tabi bazı farklı durumlar oluyor. Bir kaç gün beklenebilir. Bir kaynakta okuduğuma göre bir bebek 3 gün de süt almasa sorun olmuyormuş. Ama lohusalık aklı işte kaynak kayıp :) 
★Kilo verme telaşına kapılmamalı. Kilo konusunda çok enerji harcamamalı, enerji yeni bebeğe yönlenmeli. Doğum sonrası zaten 4 - 7 kg kadar gidiyor. Kalan kiloların da 1 ay içinde gitmesini beklemek biraz hayal gibi. Zamanla her şey düzene girecek, doğumdan önce buna alışmak gerek. Doğum sonrası eve geldiğinizde 6 aylıkken nasıl gözüküyorsanız benzer bir görüntüyle karşılacağınızı bilmek iyi gelebilir. Bu benzetmeyi bana manevi ablam yapmıştı. Sağ olsun, ben eve geldiğimde görüntümle barışıktım. Zamanla kilolar gitti ve 2. ayın sonunda hamilelikte aldığım kilolar gitmişti. 
Süt yapan gıdalar konusunda büyükleri çok dinlememek gerekiyor :) helva, reçel, bol yemek süt yapmıyor. Benim o dönemde süt yapmaya en çok meyilli gıda olarak gördüğüm bulgur idi. Bulgur pilavı, kısır bol bol tükettim. Bir de rezene çayının faydasını görmüştüm. Çok şekerli gıdalar tüketmemeye özen gösterdim. 
Meyveleri ve sebzeleri çiğ tüketmedim. Meyve suyunu hazır kutulardan değil, az şekerle evde hazırlanmış olarak tercih ettim. Kayın validem de yeme içme konularında bana hiç ısrarcı olmadı. Çok yardımcı oldu.

Şimdilik bu kadar yazıyorum, yine devam edeceğiz :)
Sizin lohusalık dönemiyle ilgili hatıralarınız neler?
Doğumdan sonra ilk sözleriniz neler?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top