Moda ve Yemek Bir Arada!

Yemek yemek bizi mutlu ediyor kıyafetlerimiz ise tavrımızı belli ediyor. Yani, ister karpuza benzeyen bir etek giyin, ister hamburgerli bir cüzdan taşıyın ama moda ve yemek bir arada çok güzel duruyor!

cacık

Fetiye'deki tatilimizin bitmesine 3 gün kaldı. Neredeyse uçsuz bucaksız olan açık büfelerden sonra yaz sofralarının hafif ve serin içeceğini yazmak bana da iyi geldi :) Çok beğendim gerçekten güzel bir belde ölüdeniz. Heleki mavitur nefisti o muhteşem koylarda yüzdük. Yatını alan o koylardaydı. Cesaretimi topladığım anda babadağda tandemdeyim. Bide bunların hepsini azı dişlerini çıkaran 1 yaşındaki bebek, herşeye itiraz eden sabahları ve duştan sonra en az yarım saat onu istemiyorum yeşilini istiyorum onu giymiycem mavisini istiyorum diyen 3.5 yaşındaki çocukla yapıyoruz bunların hepsini :) ama değer....

malzemeler

3 adet salatalık

5-6 kaşık yoğurt

2 tane sarımsak (isteğe bağlı) dövülmüş

bir tutam dere otu ince kıyım (isteğe bağlı)

1 ym kaşığı kurunane

2 ym kaşığı zeytinyağ

1 su bardağı su

tuz

hazırlanışı

Salatalıkları alacalı soyup rendeleyin.  Su  hariç tüm malzemeyi iyice karıştırın. Suyunu ilave edip tekrar karıştırın. Kaselere aldığınızda isteğe bağlı bir kaç damla zeytinyağı ve dereotuyla süsleyebilirsiniz.

Empire State Topuklarınızda

Geox markası Empire State'ten ilham alınmış ayakkabılar üretmiş. Hem bu resimde gördüğünüz gümüş, hemde altın renginde iki renk çıkarmışlar. Fiyatı 230$. Bence baya benzetmişler, sizce? 

Çekilişte Kazanalar...

128 adet yorum var...

Gözlüğü kazanan şanlı kişi 67 numaralı burcu hanım, bloğunuz olmadığı için mailinizide kontrol ettim. Şimdi size geri dönüp adresinizi almalıyım.

1 kişi hediye kazandığı ve çekilişte yine kendisi çıkıp diğerlerine haksızlık olmaması için onu çekilişten çıkarıyorum geriye 127 kişi kalıyor, tekrar çekilişi yaptığım zaman 13 numaralı http://yildizlimakyaj.blogspot.com bloğun sahibi yıldız hanım çıkıyor. Oda çantayı ve broşu kazanıyor.

İkinizde güle güle kullanın bayanlar...
Adreslerinizi alıp en kısa sürede ptt kargo ile gönderiyorum.

İndirim Varr!!

Son bir haftadır her yer indirime girdi. Bende bugun sizin için indirime girmiş olan mağazaların listesini çıkardım. Zara 1 Temmuz'dan itibaren indirime giriyormuş, onuda duyurmuş oliyim burdan :) İşte mağazalar ve indirimleri:

-Polo Garage %50

-Mango %70

-Bebe %30, %50

-Machka, Twist,İpekyol %50

-Koton %50

-DKNY Jeans %50

-Stefanel %30

-Replay %50

-Guess %50

Defne Samyeli vesilesiyle, aşık olma hadisesi

Sessiz sedasız ya da yedi mahalleye karşı ramazan topu misali gümbürdeyerek biten her evlilikten sonra bir kez daha iman ediyorum ki: Bu işte bi sakatlık var. Doğuştan oluştan ya da sonradan peydahlanan bir sakatlık var. Bu öyle bir sakatlık ki, öldürmüyorsa şayet, bildiğin süründürüyor.

Şimdi bu mevzuya ben bi daha dönüp de yazarım diye hiç düşünmüyordum, yeterince abuk ahkam kesmiştim bi aralar. Ve lakin anacım ben dursam şartlar izin vermiyor ki hanımhanımcık bi durayım köşemde. Milletin telli duvaklı hayallerine sataşmayayım efendi olayım iki dakika. Mümkünatı namevcut! (ahahh ya bak nereden geldi aklıma bu söz böyle.. taa ne zamanlardan çok ama çok eski bi arkadaşım söylerdi bunu. Bi anlamı olduğunu düşünürdüm ben de. Yani herhalde ‘mümkün değil, olacak şey değil, imkansız!’ gibi bi anlamı var sanıyordum. Öyledir işallah, kullandım gitti..)

Gitti de benim kafa da gitti bu arada. Ne diyomuşum bi bakıp geliyorum:/

Oki..

Devam: Son iki günün malum röportajı beni yaz rehavetinden itekledi sanırım. Eren Talu brada bi esmiş dökülmüş Ayşe Arman hanfendiye. Okuyan bi pişman oluyor, okumayan bi merak bi noli halleri falan. Olan bi şey yok aslında biten evlilikler cephesinde. İşte kimi olabildiğince sessiz ayırıyor yollarını, kimi çekip vuruyor, kesiyor ya da yüzünü gözünü dağıtıyor. Kimi arkasından sayıp dökerek dayaktan beter ölümden hallice bi şeyler yapıyor. Ruh sağlığı allaha havale olunca da kimsenin ağzından çıkanı kulağının duyacak hali kalmıyor. Sonra da ortaya muhtemelen bir sakin zaman geçtikten sonra hüzünle yad edilecek kelamlar çıkıyor.

Ben mevzunun karşılıklı çemkirme itham ya da iftira faslında değilim. Ayıplama günahına tövbe edeli hayli zaman oluyor. İnsanın hallerine tahtıma kurulup cık cıklayacak kadar genç değilim, aldığım derslerden utanırım. Biliyorum ki, şu fani alemde yeterince YAŞAYAN her insan, tadımlık da olsa, doyumluk da olsa nasibince rezil olmuştur. Kimsenin kimseyi yargılamaya yetecek terazisi yok. Ağırlıklar boynumuza belimize ayağımıza dolanmış, hangi zincirimizi kaldırıp kime neden parmak sallayacağız ki?

Aklıma takılan pek bi şey olmadı röp’de, her şey bi yerlerden tanıdık. Defne Samyeli’yi ise eskilerden zaten tanıyorum, haberde hiç çalışmadım ama aynı mekanda bulununca ha evet tanıdık falan diyebiliyorum. Neyse yok zaten konu bu değil, Eren Talu şöyle bi şey demiş mealen: “Ben sadakat olayını farklı görüyorum, aldatmaya falan takılı kalmam. Erkek de kadın da aldatabilir. Erkek zaten bunu jimlastik olsun diye yapar ama kadın aşık oluyor, o zaman rayından çıkıyor mevzu..”

E ama aşık olunca mevzu değişir ki zaten? Senin jimlastiğine eşin ses çıkarmıyorsa, seninle iletişimini kesmiştir zaten. Sportif faaliyet olsun ya da duygusal alıştırmalar falan, bitmiştir bunlar. Hayatı bekleme moduna alıp bi bakıyordur nolacak diye. Yahu belki bir daha aşık olmak istedi? Hani elinde değildi, kader işte bi adam çıktı karşısına ve istememesine rağmen aşık oldu diyenler için söylüyorum: Aşık olmak istemiştir belki? Olamaz mı? Özellikle istemiştir. Keşke bir daha aşık olabilsem demiştir.

Biliyosunuz aşk çok matah bi poh olduğu için böyle yaş ilerlese bile, anne baba olunsa bile istenebiliyor. Kanın damarda aktığını hissetmeyi istemek gibi. Hayata son bi defa dokunmak, hatta tutunmak gibi. Tutkuyla sarmaş dolaş olan bi aşktan söz ediyorum elbette. Öyle hiç de gözde büyütülecek ulvi, kutsal bi yanı yok. Tenden candan elden dudaktan söz ediyorum. Aşkın, hani o sonsuza kadar sürecek diye başlayan ve hatta aşkla başlayan, tutkuyla başlayan evliliklerin enkazı başında , yıkıntı altından anı defteri eski fotoğraf kırık tarak toplamak gibi bi şey olduğundan, ve elde kalan olduğundan, ve sadece bunun için, sadece yola devam etmek için istenen bir şey olduğundan söz ediyorum.

Olur bazen öyle. Geçer bazen. Bazen kalır.

Of aman be notu: Ben bu salak alemde en çok, hiç rezil rüsva olmamış insandan çekinirim. Sevmem, hiç haz etmem. Bunu da bu vesileyle beyan etmek istedim, nedeni konusunda hiçbir fikrim yok.

kuru köfte ve zeytinyağlı pilav

Her yerde yedim ama anneminkileri hiçbir köfteciye hatta benim yaptıklarıma bile benzetemem (kendimi de çaktırmadan övdüm :) o kadar güzel olur işte, anne eli değdiği için bilirim. İçinede öyle çok bişeyler koymaz ama olur işte....

kuru köfte

malzemeler
500 gr kıyma
1 avuç ufalanmış bayat ekmek içi
yarım demet maydonoz ince kıyım
2 ym kaşığı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı karabiber
1 ym kaşığı kekik
tuz

Hepsini çok iyi yoğurun. Ceviz büyüklüğünde koparıp oval yapıp yassılaştırın. Sıvıyağda kızartın.



zeytinyağlı pirinç pilavı

2 su bardağı pirinç
1 çay bardağı zeytinyağ
3-4 ym kaşığı arpa şehriye
3,5 su bardağı su
1 adet tavuk bulyon (ben bu tür şeyleri aslında hiç kullanmam ama doğal dediler, bir kerelik kullandım bende)

hazırlanışı
Zeytinyağında arpa şehriyeler kavrulur rengi kahveye dönünce 3-4 kez iyice yıkanmış pirinçler eklenir 2-3 dakika kavrulur su ve bulyon ilave edilir su kaynayınca altı kısılır pişince kağıt havlu kapağın altına konur ve demlenmeye bırakılır.

Mısırlı Bezelyeli Pilav

Mısırlı Bezelyeli Pilav


Malzemeler;
2 su bardağı pirinç
1su bardağı haşlanmış bezelye
1 su bardağı konserve mısır
2 yemek kaşığı tereyağı
Sıvı yağ


Yapılışı;
Pirinçlerinizi ılık suda yarım saat bekletin. Pilav tencerenize tereyağı ve sıvı yağı alarak yağınızı eritin. Pirinçleri bir kaç su yıkayıp süzerek tencereye alın. Rengi dönüp diri kıvama gelene kadar tuzla birlikte kavurun. Bezelye

kuşbaşılı taze bezelye

1 kilo bezelye
200 gr kuşbaşı et (istediğiniz et olabilir yada tavuk)
2 adet domates
1 adet patates
2 adet soğan
1 adet havuç (evde olmadığından kullanamadım)
4 ym kaşığı zeytinyağ
1 tutam dereotu ince kıyım
1 ym kasığı kekik
1 ym kaşığı salça
tuz,

hazırlanışı
Soğanları ve  havucu minik doğrayıp zeytinyağında soteleyin kuşbaşı etleri ekleyin kavurun. Domateslerin kabuklarını soyup minik doğrayın etlere ekleyip biraz pişirin salçasını ekleyip birkaç saniye daha kavurun. Bezelyeyi ve küçük doğranmış patatesi, tuzunu kekiğini katıp üzerini 2 parmak geçicek kadar su koyup pişirin en son dereotunu ekleyip ocağın altını kapatın.

Safranlı Sebze Çorbası

Safranlı Sebze Çorbası
Malzemeler;2 adet patates
1 adet havuç1 adet kabak1 adet soğan(isteğe bağlı)1/2 çay bardağı kırık pirinç2 yemek kaşığı tereyağı
Yapılışı;Soğan hariç sebzelerin kabuklarını rendeleyin. Soğanı yemeklik doğrayın. Ben her zaman soğan eklemiyorum isterseniz eklemeyebilirsiniz. Tereyağını tencereye alıp eritin. Soğanları ekleyip soteleyin. Rendelediğiniz sebzeleri ve

Christian Loboutin yine yaptı yapacağını!

Resimde gördüğünüz ayakkabının adı "Le Ritüel", Christian Louboutin ve Fransız şampanya markası Piper Heidsieck iş birliğiyle yapılmış. Bu resimde gördüğünüz şarap bardağını andıran ayakkabı yanında şampanyayla birlikte satılıyor. Bence süper bir fikir olmuş. Kısa bir zaman için üretilmiş ve çoktan tüketilmiş.. 

Zuhair Murad

Haifa wore this black fringed sequined gown for her most recent photoshoot. This dress comes from Zuhair Murad's "Officer's Muse" 2010 collection.

enginarlı kabak salatası

Bu salatayı semaver de gördüğüm anda yapmam gerek dedim :) o kadar hoş gözüktü gözüme. Ve iyiki de yapmışım ailecek çok  beğendik. Sevgili Hatice'ye teşekkürler. Kabak salatasına ayrı bir lezzet katmış enginarlar. (sevgili Hatice'den izinsiz sarımsak ekledim birazda miktarlarını çoğalttım kusura bakmaz inşallah :) orjinal tarifine semaverden ulaşabilirsiniz.

malzemeler

1 kg kabak

3 adet enginar

3-4 ym kaşığı zeytinyağ

yarım demet kıyılmış dereotu

5-6 ym kaşığı tepeleme süzme yoğurt

3 adet sarımsak

hazırlanışı

Enginarları kuşbaşı doğrayıp limonlu 2 ym kaşığı zeytinyağı ve biraz su ile haşlayın. Kabakları soyup rendeleyin suyunu sıkıp zeytinyağında soteleyin. Enginarları süzüp kabaklara ekleyin yoğurt, sarımsak, ince kıyılmış dereotu ve tuzu ekleyip  karıştırın. Servis tabağına alıp dereotu ile süsleyin.

Düğün Pastanız Gelinliğinizde Olsa?

 Ve Moda'da bir ilk daha! Pastadan bir gelinlik yaratmışlar! Böylece pastam nerde diye düşünmeden davet ettiğiniz herkese yetecek büyüklükte bir pastayı eteklerinizden herkes yiyebilir :)

Coca-Cola Fashion Show!

Eylül'de yapılan Milan Moda Haftasında Fendi, Moschino, Missoni, Feretti, Etro ve Versace gibi ünlü modacılar Diet Cola tasarladılar. Cola şişelerini birer manken edasıyla kendi tasarımlarıyla süsleyip adınida "Coca Cola Defilesi" koydular. Böyle büyük tasarımcıların her konuda yetenekli olduğunu bir kez daha görmüş oldum. 

Blogger.e İmza ve Konu Ayraçı Ekleme

Geçen gün bloğuma imzamı eklemiştim, bir iki kişi mail atıp sorunca bende teker teker anlatmak yerine konu olarak post hazırlayayım dedim.





Şimdi bunun için ne yapabiliriz, basit bir şekilde size anlatmak istiyorum



En basit imza yapan sitelerden biri http://www.mylivesignature.com/ ben bunu kullanıcam ama "Ben imzamı bilgisayarımdaki programla yaptım yükleme sitesinden linkini de aldım ama hala şablonuma ekleyemiyorum" diyorsanız yinede yazıyı okumanız gerekecek...



İlk önce imzamızı bir oluşturalım...



Şimdi verdiğim linke tıkladınız => Clik here to start => Using tha signature creation wizard yazılarına tıkladınız.



Yazınızı yazın next step butonunu tıklayın, karşınıza birçok yazı şekli çıkacak birini seçip yine ileri butonunu tıklayın, büyüklüğünü ayarlayın ilerleyin, bloğunuza göre yazı rengini seçin ilerleyin, yazının eğikliğini seçip ilerleyin...



Alttaki Want to use this signature tıklayın oradan generate html code tıklayın oradanda Generated HTML Code for your signature tıklayın ve kodunuzu alın. Şimdi imzanız hazır sıra geldi bunu blogta kullanmaya... (Böyle yazınca ne uzun geldi gözüme yahu :)))



Kumanda paneli--> tasarım --> html yi düzenle --> wignet şablonlarını genişlet e tıklayın ctrl+f tuşuna basarak altta çıkan kutucuğa şablonunuzdaki bu kodu arattırın .





<data:post.body/>





Kodu bulduktan sonra hemen altına aldığınız imza kodunu yapıştırın. Önizlemeye bakarak kontrol edin beğenirseniz şablonu kaydedin. Eğer imzanız yazdığın konuların arasına giriyorsa <br/> bu kodu kullanın. Bu kod şablonunuzu bir satır aşağıya kaydırır. Kodu hemen imzanızın üstüne yapıştırmalısınız. alt alta üç defa yapıştırırsanız imzanız son yazdığınız cümlenin içine girmekten kurtulur.



Kendi bilgisayarınızdan yükleyerek aldığınız link adresini imza olarak kullanmak istiyorsanız yada konu ayraçı eklemek istiyorsanız (Konu ayraç örneklerini burada bulabilirsiniz.) yine aynı kodun altına aşağıda verdiğim kodu kullanın, önizleme yaparak kontrol edin eğer istediğiniz olmuşsa kaydedebilirsiniz.

<p><div align="center"><img src="İmzanızın kodunu buraya yapıştırın" /></div></p>





Eğer imzanızı bloğunuza göre yerleştirmek isterseniz, kod içinde bulunan:

center --ortala

right-- sağ

left-- sol



demektir. Yapmak isteyen herkese kolay gelsin.

Berlin'de İlginç Tasarımlar

Nisan ayında Berlinde yapılan Moda haftasından bazı görüntüler buldum. Ben sadece Amerika'nin modada her türlü sınırı zorladığını düşünürken bu resimleri gördükten sonra kararımı değiştirdim. Çiçeklerden yaptıkları ayakkabılara ve piknik sepetinden yaptıkları şapkaya hayran kaldim. Bu fikirler kimin aklına geldi gerçekten merak ediyorum. Size her yazımda söylüyorum ya artık modada yapılamayacak şey yok diye, iste bir kez daha onu kanıtlıyor bu resimler.. 

Ispanaklı Krep Bohçası

Ispanaklı Krep Bohçası


Malzemeler;
1 su bardağı süt
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1.5 - 2 su bardağı un
2 yumurta
1-2 sap ıspanak
Birkaç sap maydanoz ve dere otu
Tuz


Yapılışı;
Ispanakları kaynar suda bir iki dk. yumuşaması için bekletip alın. Ispanak, maydanoz ve dere otunu robotta çekin. Ben ıspanağın kokusunu alması için maydanoz ve dere otu ekledim. Dere otunu çok sevdiğimden belki de

Ayşe Özyılmazel ile Buse'nın Dolabı!

Buse'nin Dolabı: Plaj şıklığı

Peşin peşin bildireyim; bu bölüm genç kızlara! Kızlar, bugün size harika birini tanıştıracağım, Adı Buse. Tam bir genç kızın olması gerektiği gibi biri o. Kibar, yenilikçi, zarif, kendini yetiştirme derdinde... Yan gelip yatmayan, hayallerinin peşinden koşan, çok şeker, bıcır bıcır bir dünya tatlısı. Kendisiyle internette moda bloglarını kovalarken karşılaştım. Nefis bir blog hazırlamış Buse. Kıyafetten, takılara, dekorasyona kadar modayla ilgili herşeyi takip ediyor. Bununla da kalmıyor, beğendiği parçaları nasıl kullandığını fotoğraflarla gösteriyor. Sayesinde bu yaz kendime acayip numaralar çekiyorum... Buse'yi kendime mi saklasaydım acaba? Yok! "Paylaş kızım Ayşe" derdi annem. Sonunda dayanamadım, Buse'ye ulaştım. Hadi dedim; "Sadece oralardan yazmak yok, haftada bir benim köşemden genç kızlara moda tüyoları ver, modaya meraklı ama ne yapacağını bilmeyenlere yardım et, şu tek tip kızlara akıl fikir ver." Önce Buse'nin internet adresini vereyim; 'http://buseterim. blogspot.com'. Ve işte Buse'nin ilk tavsiyesi. Karşınızda 'Buse'nin Dolabı' ve plaj şıklığı...


BİKİNİ ÜSTÜ GÖMLEK... "Yaz demek, sahiller ve bikini demekse bu hafta genç kızlara bikini üstüne giyebilecekleri birşey tavsiye etmek istiyorum. Bana göre genç kızlar, genç kalmalı ve çok abartılı giyinmemeli. Mesela bikini üstüne gömlek giyebilirsiniz. Evet! Evet! Duyunca belki çok basit gelecek size ama mayo veya bikini üstüne diz boyunda istediğiniz renkte bir gömlek giymek, hasır bir şapka ve ufak aksesuvarlarla o gömleği kombinlemek hem çok rahat, hem de çok şık duruyor. Hatta benim bu konudaki sırrım; babamın gömleklerini alıp kendime göre kesip, biçmek. Siz de babanızın ya da sevgilinizin küçük cepli olanlarından kaçırıp, ceplerine istediğiniz baskıyı koyup, boncuk veya taşlarla süsleyebilirsiniz! Biz kızlar taşı çok severiz ya, alın bir fikir daha; ben bu yaz aldığım düz renkteki parmak arasi terliklerimi taşladım. Hazır satılanları da var ama çok pahalı. Terliklerim o kadar güzel oldu ki mutlaka tavsiye ediyorum, çok zaman da almıyor, hemen siz de deneyin. Renk renk taşları Mısır Çarşısı'ndan ucuza bulabilirsiniz. Taşları yapıştırmak için de epoksi yapıştırıcı kullanıp, iyice kurumasını beklerseniz, taşlar düşmez. Düz hasır plaj çantalarını da aynı şekilde parlak taşlarla süsleyip, plajın en şık genç kızı siz olabilirsiniz. Unutmayın! Kendinizden birşeyler katarsanız, moda aslında çok eğlencelidir!"
 

Moda'nın En Aykırı Ayakkabıları

Bu ayakkabıları bulduğumda çok büyük şok yaşadım.
Galiba söylenecek fazla söz yok, resimlerde gördüğünüz her ayakkabı için farklı hikayeler üretilebilir. Benim favorim topuk şeklinde kapak açacağı yaptıkları ayakkabı. En beğenmediğim ise fareli olan ayakkabılar onlar bana biraz abartı gibi geldi. Ama eminim onunda bir alıcısı vardır. Siz ne dersiniz, bunlardan birini giyerken hayal ediyor musunuz kendinizi? 

Kiraz ağacı anma yazısı

Saros’a geldim, rüzgar aynı. İnekler köy tavukları daha yeni yeni boy atan ayçiçek tarlaları aynı. Deniz aynı, yine serin. Ama kiraz ağacı kurumuş. Geçen yıl biraz sessizdi, sanki küsmüş gibiydi bahçeye. Çok da üstünde durmamıştım, çünkü haspam pek bi havalıydı, severdi nazlanmayı.

Hadi bu da böyle bi şey olsun madem: Kiraz ağacını anma yazısı! Eski ve saçma sapan bir öyküyle anıyorum kirazı. Bana kızacağını da biliyorum, çünkü öykünün baş kahramanı değil kendileri. Varsın öyle olsun be kiraz. Sen yine de bir öykünün kirazısın. Bırak kirazı şurada anlı şanlı kahveperisi var bi naneye yaramamış ve yaramayacak olan.

Neyse şekelim bu kadar melan takılmak yeter. Al öykünü ver elimi.

…

Goncaların açmaya başladığını ilk olarak köşedeki kayısı ağacı fark etti. O yaşa gelene kadar ne öyle bir özen görmüştü ev halkından, ne de merak. Onun meyveleri iki yılda bir kocaman kocaman olgunlaşır, çoğu dayanamaz toprağa düşer, daha bir çoğu da midelere keyifle iner, kalan bir çoğu da kış aylarına reçel olurdu.

Şu bahçede kaç ağaç varsa hepsinin başına gelen de buydu zaten. Yani ne olurdu biri de geçse karşılarına ve Ah ne güzel, ne hoş! diyerek seyretseydi. Ama yok! Böyle bir zevki tadan ağaç görülmemişti daha, çiçekler bile dertliydi. Hele domateslerin marulların esamisi okunmuyordu. Varsa yoksa gül fidesi!

Eh işte herkesin gözü aydın olsun! diye düşündü kayısı ağacı. Goncalar açmaya başladı. Artık bayram mı ilan ederler, kutlama mı yaparlar bilemem.

Kiraz ağacına seslendi hemen. "Bak!" dedi, "Uyan!" dedi, "Goncalar açıyoor!" dedi.. Kiraz oralı olmadı. Çünkü biliyordu ki, hiçbir çiçek hiçbir marul ya da hiçbir maydanoz onun meyveleri kadar albenili, kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı olamazdı. Zaten hep gülerek izlemişti o hengameyi. Neymiş? Bahçeye bir gül fidesi dikilmiş! Hah gülsünler, sevsinler o fideyi! O kiim?? Kirazın kızılı kim??

Kayısı ağacı pek durmadı üzerinde bu vurdumduymazlığın.. Şimdi hiç sırası değildi kirazın kibriyle uğraşmanın. Kargalar başına üşüşüp iki saatte bütün meyvelerini iç ettiklerinde görürdü o havasını. Vardı daha zamanı. Hele kendi meyvelerinin günbatımına daha çok vardı. O zaten, tüm meyvelerin akşam hüznü gibiydi, bilirdi kıymetini. Ama şu gül yok mu! Neydi o öyle?.. Neydi? Keşke köklerine söz geçirebilse, keşke bir kahve içimlik uğrayabilseydi şu güle.

Hem, rengi neydi bu goncaların? Sanki biraz ben, biraz kiraz diye düşündü, ama güneş gözünü alıyordu o sırada, pek anlayamadı. Nasıl olsa yakında bütün bahçe ahalisi öğrenirdi. "Açmııışş açmış goncalar açmıışş!!" diye biri çıkıp ilan edecekti sonunda. Bütün yaz onu seyredeceklerdi, bütün yaz onu koklayacaklardı. Neye yarardı ki şu çiçekler koklanmaktan başka?

Kendi halinde, güne ilk defa merhaba diyen o dört goncanın ise bir solukluk merhabadan başka hiçbir şey umurlarında değildi. Ne ev halkının merakı, ne kayısının kıskançlığı, ne de kirazın kibri. Onlar gülün ilk soluğu, ilk nazı, ilk göz süzmesiydiler. Onlar seyredilirdi, onlara aşık olunurdu hayranlık duyulurdu. Bülbülleri bile vardı. Şiirleri vardı. Uğurlarına kırılan kalpler, çekilen hasretler, dökülen yaşlar vardı.

Her bülbülün bir nedeni vardı, ve hepsinin varoluş nedeniydi sanki o bir neden. Ama gülün bir nedeni değildi ki bülbüller. Yok canım! Olsa olsa varlığıyla değer kattığı, o bahçe gibi, o meraklı insanlar gibi ve o kıskanç ağaçlar gibiydi bülbüller. Ne önceki güller bilmişti değerini, ne de bu güller bilecekti. Dört goncanın dördü de, ve her goncanın her güle dönüşü de, bir bülbülle mümkün olacaktı.

Ama.. İşte bu da umurunda değildi o goncaların.

Oysa belki yaprakları defter aralarında kurumadan, unutulmuşluğun acısıyla üflenip temizlenmeden, bir şiirin dizesi olup ezbere atılmadan.. ve kısmet bu ya, belki reçel olmadan öyle kokulu.. Bir gül olarak yaşayıp, bir gül olarak solabilirlerdi.

Oriflameden Savannah Güneş Gözlüğü ve Çanta Hediye Ediyorum

...Çekiliş yorumlara kapanmıştır, kazanan şanlı kişileri yarın açıklıyorum...

Yaz geldi sıcaklar iyice bastı bende hediye için birşeyler düşünüyordum sanırım yaz için en güzel hediyelerden biri de güneş gözlüğü olurdu... Ve güneş gözlüğünü tamamlayacak camdan kahverengi bir kolye... İşte benim hediyelerim bunlar çam sakızı çoban armağanı...

Ekleme: Yorum sayısı fazla olduğu için bende bir kişiye daha hediye vermeye karar verdim. El emeğim olan bir portföy çanta ve broşuda çekilişe ekliyorum. Böylece bir kişiye gözlük bir kişiye çantayı hediye edeceğimden 2 şanslı kişi olacak.
Oriflameden Savannah Güneş Gözlüğü
foto kaynak Oriflame

Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler.
--Hediyeyi istediğinizi belirten yorum bırakmanız.

--İzleyicim olmanız

--Bloğunuz varsa çekiliş haberimi paylaşmanız.

--Adsız olarak yorum bırakacaklar mutlaka adını yazmalı yalnız bana mail adreside lazım net.te çok sapık olduğu için mail adresinizi benim mail adresime yorum bıraktığınız isminiz ile birlikte göndermelisiniz. (Mail adresim: birilerianlatsin@gmail.com)

İşte bu kadar...

Çanta saten kumaş ile dikilmiştir, astarlıdır. Kapağı kapatmak için önünde siyah bir düğmesi bulunmaktadır.
Boyutları: 15x30 cm.dir.

10 gün sonra çekilişi gerçekleştiriyorum.
Şanslı kişiler random.org aracılığı ile belirlenektir.
Kazananlara hediyeleri ptt kargo ile gönderilecektir.
Herkese bol şans diliyorum...

Mim...

Sevgili http://fuskaninatolyesi.blogspot.com/ ve http://ada-esintileri.blogspot.com/ beni mimlemişler kendilerine çok çok teşekkür ediyorum.

Mimin konusu kelimeleri okuduğumuzda ilk aklımıza gelenler ya da düşündürdükleri... Bakalım benim aklıma neler neler gelmiş...

Felsefem: Hayat bir gündür, o da bu gündür...

Hayat: İyisi ve kötüyle yuvarlanıp gitmek.

Çocukluk:Geçmişte kalmış anılarım, yaralı diz kapaklarım...

Güneş : Çok sıcak...

Gözler : Ne çok şeyler görürler...

Yıldızlar:Kayarsa bir dilek tut...

Güzellik : Gözümle gördüğüm kalbim ile hissettiğim...

Sevgi :Duyguların en güzeli...

Aşk :Deli işi, güzel bişiii :)))

Müzik : Duyguların ritme gelmesi...

Dost : Her günümde arkamda olan...

Para : Olmazsa olmazlardan, herkesin derdi para...

Zaman : Hayatımı geçmişimi geleceğimi elinde tutan...

Erkekler : Onlarsız hayat olmaz, onlarlada yaşanmaz :))

Savaş : Ekonomik, siyasi, kişisel hep uzak durmak istiyorum. 1 mt yakınıma bile gelmesin...

Ağlamak : 2 damla göz yaşımda olsa tutamam, duyguları açığa vurmak...

Deniz : Serinlemek, gevşemek ıstakoz gibi kızarıp kimse ellemesin diye bağrınmak :)) Yani ben böyleyim...

Ayna : Her gün biraz daha yaşlandığımı görmek

Hayal : İsteklerim... Olmasada hayal bile ederek mutlu olduklarım.

İnsanın aklına aslında daha çok geliyor ama okuyanlar açısından sıkıcı olmaması için kısa kısa tutmaya çalıştım... Ben yine mim.i gönderecek kimseyi bulamadım, çoğu blog cevaplamış zaten...

Haberturk Mag'da Buse'nin Blogu

Bugün çıkan haberimin heyecanını yaşıyorum :) Yavaş yavaş fark edilmek, insanlar tarafından beğenilmek çok mutlu ediyor beni. Bu haberi fark etmemi sağlayan nazlı budak arkadaşıma teşekkür ediyorum herşeyden önce o olmasa haberim olmayacaktı :) 

Alexander McQueen Gözlükler

Alexander McQueen markasının yaz için hazırladığı gözlüklerin reklamlarını buldum. Alexander McQueenle özdeşleşmiş olan kuru kafa teması yine bu resimlerdede var. Aynı zamanda size daha önceki kayıtlarımda bahsettiğim yılan temasını bu reklamlardada kullanmış. Onun markasını yansıtan, bunlar kesin McQueendir dedirten reklamlar çıkmış ortaya, bence çok başarılı olmuş.. 

Sizce? 

Paçanga Böreği

Paçanga Böreği


Malzemeler;
3 adet yufka
1 küçük kutu pastırma
250 gr kaşar rendesi


İsterseniz içine ayrıca 1-2 sivri biber 1 de domates.


Yapılışı;
Eğer çemen sevmiyorsanız pastırmaların çemenlerini ayıklayın. Ama lezzeti için ben bir kısmını çemenli bırakıyorum. Ayıklanmış pastırmaları küçük küçük doğrayıp eğer üst üste koyarak doğradıysanız yapışanları birbirinden ayırın. Domates ve

Trendy Blog Ödülü

Sevgili dicle kıyısında masal kentim bloğu, kendisine verilen Trendy Blog ödülünü yazılarını severek okuduğu,değerli paylaşımları olan bloglarını ziyaretten keyif aldığı 10 blog'dan biri seçmiş benide. Aynen söyle demiş : "http://buseterim.blogspot.com/ henüz kendisinin bloguyla yeni tanışmama rağmen uzaklardan sihirli sunumuna hayran bırakan". Çok teşekkür ediyorum güzel yorumu ve ödülü için. Bu ödülün yaratıcısı The Trendy Treehouse adlı blog sahibiymiş.Trendy Blog Ödülü'nün yerine getirilmesi gereken kuralları aşağıdakiler:
- Bloğunuzda ödülle ilgili post hazırlamak (Size ödülü veren kişiye teşekkür etmek) - Postunuzda, bu ödüle uygun bulduğunuz 10 blog arkadaşınızı belirtmek. - Postunuz'da, ödülün logosunu yayınlamak (Trendy Treehouse URL linki vererek.) - Ödülü verdiğiniz 10 blogcuya, aynı kurallarda kendi seçecekleri 10 blogcuya haber vermelerini sağlayacaksınız.Bende bu ödülümü bir diğer 10 blogcu arkadaşımla paylaşıyorum iste favorilerim: 

1.www.alisveris-cini.com

2.http://www.fashionbysiu.com/

3.http://aldimsatiyorum.blogspot.com/

4. http://bilunsen.blogspot.com/

5.http://style-boom.blogspot.com/

6.http://modacadisi.blogspot.com/

7.http://www.salincaktaikikisi.com/

8.http://www.lacintenel.blogspot.com/

9.http://www.mordolap.com/

10.http://diclekiyisindamasalkentim.blogspot.com/

Not: Siralama bilerek yapilmamistir, ben 3.yum demeyin yani kendi kendinize :) 

Bu Sefer Düğüne Hazırım :)

Dün akşam çok sevdiğimiz bir yakın arkadaşımız evlendi.
Çok şık ve eğlenceli bir düğündü. Ben nişan'da seçtiğim kıyafetin markası olan Marchesa Notte giydim yine. Küpelerimde daha önce size bahsettiğim Daninjo markasından, onunla ilgilide şöyle bir haberim var artık İstanbul Beymen'de satılıyormuş, Daninjo markasını merak edenler orada bulabilirler. Size bu kıyafetimden önerim yaz aylarında hep böyle renkler tercih etmeniz. Yanık tene bu tarz renkler çok güzel gidiyor. Hadi bekliyorum yorumlarınızı, bakalım beğendiniz mi beni.. :) 

arnavut ciğeri ve soğan piyazı

malzemeler
500 gr kuşbaşı doğranmış ciğer
1 su bardağı un
3 adet patates
karabiber
tuz

hazırlanışı

İyi bir ciğer yapmak için bir kaç püf noktası var. Birincisi ciğer yıkanmaz geniş tepsiye un karabiber ve tuz dökülür ciğerler harmanlanır  unları silkelenir bol sıvıyağda üç dakika kadar kızartılır. Ben ciğerimi yıkarım yıkamadan yiyemem. Ve piştiğine emin olana kadar kızartırım bu 10 dakika sürsede :) tercih sizin püf noktalı yada değil :) patatesler kuşbaşı doğranır sıvıyağda kızartılır ciğerlerle karıştırılır.

soğan piyazı

4-5 adet kırmızı kuru soğan piyazlık doğranır üzerine tuz serpilir ve ovulur yıkanır suyundan arındırılır üzerine hafif tuz, sumak ve maydonoz yaprakları konur karıştırılır. (maydonozum kalmadığından taze kekikle yapmıştım bu şekliylede güzel olmuştu.)

DIY Terlik süsleme

Evett herkes beğenmediği yada sevipte biraz daha modaya uydurmak istediği terliklerini şöyle bir alsın eline, değişim başlıyor.

Benim kullandıklarım bir türlü eskitemediğim burada da kurdela takarak kullandığım terliklerim.
Sandalet görünümünü vermek ve şıpıdık şıpıdık vuran terliklere sabitlik getirmek için 1 cm kalınlığında lastik.
Ve lastik ile uyumlu olması için kullanmadığımız yada gözden çıkardığımız bir adet kolye...

Ben terliği giyerek lastiği bileğime göre ölçtüm, ve bileğimin etrafında söyle bir tur attırarak iğne ile sabitledim. Daha sonra makinamın zigzag ayarı ile lastiği bir güzel monte ettim. Lastik takması bu kadar elle ilede tutrulabilir yeterki dikişi sağlam olsun.
Daha sonra kolyeyi istediğim yerlerini kullanmak için parçalarına ayırdım. Nasıl daha hoşuma gider diye birkaç yerine tuttum ve en son yaptığım şekline karar vererek onuda bir güzel monte ettim.

Lastik olarak ilikli lastik kullandım, böylece kolyeyi lastiğe zarar vermeden ucuna iliştirdim. Bu lastik daha esnek ve diğer lastiklere oranla daha az sıkıyor. Tabi birde delikli delikli farklı bir hava verdi.

Kalan boncularlada broş yaptım onuda başka bir zaman eklerim artık...

Ashish

Geçen hafta mağazalarda dolaşırken rastladım bu markaya. Belki daha önce duyanınız olmuştur. Haritali olan baskıları favorim, Beğendim, takibe aldım.. :) Merak edenler Harvey Nichols magazalarinda bulabilirler..

meksika fasulye salatası ve sebze salatası

meksika fasulye salatası

500 gr haşlanmış meksika fasulyesi
1 adet kırmızı dolmalık biber jülyen doğranmış
1 kase kornişon turşu halka doğranmış
yarım demet maydonoz ince kıyılmış
yarım limon suyu
yarım çay bardağı zeytinyağ
1 kase mısır tanesi
tuz

hazırlanışı
Tüm malzemeler karıştırılır. Servis tabağına alınır. Dereotuyla süslenir.

karışık sebze salatası

beyaz lahana jülyen doğranmış

havuç jülyen doğranmış

kırmızı biber jülyen doğranmış

biberli yeşil zeytin ikiye bölünmüş

1 adet kuru soğan jülyen doğranmış

yarım demet dereotu

yarım demet taze nane

yarım çay bardağı zeytinyağ

yarım çay bardağı limon suyu

tuz

hazırlanışı

Sebzelerin hepsini aynı yerde az suyla diri kalacak şekilde haşlayın suyunu süzün içine diğer malzemeleri ekleyin karıştırıp servis tabağına alın.

Kremalı Havuçlu Kek

Kremalı Havuçlu Kek


Malzemeler;
3 yumurta
1+ 1/4 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı sıvı yağ
3/4 su bardağı süt
200 ml krema
3 adet havuç(rendelenmiş)
1 tatlı kaşığı tarçın
2.5 - 3 su bardağı un
Kabartma tozu
Vanilya


Yapılışı;
Bütün malzemeleri yarım saat önceden hazırlayıp oda sıcaklığına getirin. 3 yumurtayı bir fiske tuzla 5 dk. kadar köpük köpük olana kadar çırpın. Şekeri ekleyip

zeytinyağlı yaprak sarması ve soslu kanat

malzemeler
6 adet kuru soğan
1,5 su bardağı pirinç
1 su bardağı zeytinyağ
1 ym kaşığı dolu dolu tarçın
1 ym kaşığı dolu dolu yeni bahar
2 ym kaşığı dolu dolu kuru nane
2 ym kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı karabiber
1 çay bardağı kuş üzümü
1 çay bardağı çam fıstığı
1 çay bardağı limon suyu
yarım demet maydonoz
asma yaprağı
tuz

hazırlanışı

Soğanlar ince ve küçük doğranır zeytinyağında fıstıklarla beraber kavrulur. Pirinçler 3-4 defa yıkanır soğanlara eklenir kavrulmaya devam eder 1 su bardağı su ve üzümler eklenir  ocağın altı kısılır suyunu çekince tüm baharatlar, yarım çay bardağı limon suyu, 1 ym kaşığı şeker konur karıştırılır. Maydonozlar ince kıyılır iç harca eklenir karıştırılır. Demlenmeye bırakılır, derin sahan bir tencereye bir sıra yaprak serilir 1 çay bardağı zeytinyağ 1 ym kaşığı şeker 1 tatlı kaşığı yenibahar 1 tatlı kaşığı tarçın yarım çay bardağı limon suyu ve tuz serpilir çok az da su konur hafif tencere sallanır birbirine karıştırılır. Yaprak açılır uç kısmına bir tatlı kaşığı iç konur yayılır ve kalem inceliğinde sarılır tencereye dizilir. üzerine hafif geçecek şekilde sıcak su konur  sarmaların üzerini örtecek şekilde tabak yerleştirilir kaynayana kadar hararetli ateşte sonra kısık ateşte pişirilir. Servis tabağına dizilir üzerine limon dilimleri yerleştirilir.

soslu kanat

Tüm özelliğini sosundan alan nefis kanatlar, ben iki kilodan hazırladım baharatlarda göz kararı oldu herkez kendi ağız tadına göre baharatları kullanabilir azaltıp çoğaltabilir. Soya sosunuz yoksada biber salçası kullanabilirsiniz ama mümkünse kullanın ayrı bir lezzet katıyor çünkü.

malzemeler

kanat

bol miktarda kekik

karabiber

kimyon

3-4 adet rendelenmiş sarımsak

soya sosu

pul biber

köri

sıvıyağ

hazırlanışı

Kanatlar iyice temizlenir yıkanır diğer malzemeler eklenir  karıştırılır buzdolabında birkaç saat bekletilir arada karıştırılır marinatı iyice emmesi için. Fırın tepsisine yağlı kağıt serilir üzerine kanatlar dizilir. 200C fırında kızarana kadar pişirilir.

Obamalı Tırnak!

Sex&The City 2'ye gidenler belki hatirlar Samantha'nin Ivana Sert'in tasarladığı Mayoyu giydiği havuz başı sahnesinde tırnaklarıda gümüş ojeliydi. Daha önce Rihanna, Beyonce, Paula Abdul gibi ünlülerde örneklerini gördüğümüz Minx Nails tırnaklarınızda görmek isteyeceğiniz her şeyi yapıyor. Yukarıdaki resimlerde gördüğünüz örnekler bunlardan birkaçı. 150 tane farklı çeşitleri var ve internet uzerinden bu tırnakların siparişini verebiliyorsunuz. Maalesef Türkiyeye getirmiyorlar. Ama en kısa zamanda birinin bunu keşfedip Türkiyeye getireceğine inanıyorum. Bakalım bizim ülkemizde kimler takacak.. Merak edenlere web sitesi: 
www.minxnails.com