Hiç kimse sana acıyı öğretmedi. Bir allahın kulu çıkıp da sana, şimdi ateşe değen elin acıyor ama gün gelecek ateş olmadan yanacak her bir yerin demedi. İçinin yandığını hissedeceksin, öyle kuvvetle öyle başına vura vura ve öyle amansız, çaresiz, duraksız. Hiç kimse sana, canın yanacak canın çok fena yanacak demedi.
Filmlerde gördün, şarkılarda dinledin, okudun izledin tanık oldun.. başkalarıydı onlar, sen değildin. Sen, her şeyin üstünde yanında karşısında ötesinde berisindeydin. Kocaman saydam bir balonun içinde yaşıyordun, kocaman saydam bir uçan balon. Sihirli halı gibi, sihirli bir küre. O bulut senin bu bulut yine senin. Yağmurla yarıştın, denizle başın belaya girdi ama bütün rüzgarlar sana arka çıktı. Sonra bir de o güzel deniz kızı vardı, sana aşık.
Hiç kimse sana deniz kızları sonsuza kadar yaşar demedi.
Şu derenin tepeden döküldüğü yer var ya, işte orada tepe ile dökülen dere arasında, kocaman saydam uçan balonlar mezarlığı var. Dere o sihrini kaybetmiş kürelere çarpa çarpa dökülüp gidiyor denize.
Hiç kimse sana kocaman sihirli saydam uçan balonlar vardır demedi.
Bir gün gel birlikte o tepeye gidelim, derenin yanından sessiz sakin yürüyelim, tepeden denize bakalım, dere gitsin biz kalalım.
Hiç kimse sana unut demedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder