Salı günü balkonda kahvemi içip dertli dertli düşünürken postacı geldi. Markafoni' den paket bekliyordum ama onu da PTT getirmiyor. Bu ne ki, diyerek merakla aşağı indim. O an aklıma, aylardır alıcıya ulaşılamayan Amerika siparişim geldi. O geri geldi, diye düşündüm. Paketi mıncıkladım. Yok bu benim siparişe benzemiyor. Neyse imzayı attım, gönderene baktım, daha da şaşırdım.
Paket 10 Marifet'ten tanıştığımız, Elim Sende'de birlikte çalıştığımız arkadaşım Fiamma'dan gelmişti. Parçalayarak açtım paketi. İçinden çıkanları fotoğrafta görüyorsunuz. Kendi elleriyle yaptığı şipşirin kızlı havlu, yine çok şirin bebek broş, sevimli yumurta veee meşhur sihirli kutularından birini yollamış bana. (Hep bu havlular nasıl yıkanacak diye düşünürdüm. Kızın elbisesini omuzlarından düşürünce :) Havlu kızdan ayrılıyormuş.)
Kutunun ilk haliyle fotoğrafını çekemedim. Yassı bir şey, içinden kırmızı ve çok sağlam bir iplik sarkıyor. Benim kutum niye kutu gibi değil, derken ipi çekmek geldi aklıma. Çektim ve o yassı şey kutuya dönüştü. Elinizle esneterek ağzını açıp içine istediğinizi koyabiliyorsunuz. Kutularla ilgili Fiamma'nın detaylı ve bol fotoğraflı yazısı burada... Deterjan kutularından yapıyor bu kutuları ve çok çeşitli şekillerde süslüyor. O zamanlar ben de çok denemek istemiştim ama sonra unuttum, gitti.
Ben yüzüklerimi koydum ve aynamın önündeki diğer arkadaşlarının yanına yerleştirdim. Fotoğraftaki yeşil kutuyu da ben yapmıştım. Bakın burada.
Canımın çok sıkkın olduğu bir anda geldi ki bu sürpriz paket ve ben açıp, bir de o güzel ve anlamlı mektubu okuyunca öyle dua ettim ki, interneti icat edene. Öyle güzel arkadaşlarım oldu ki benim ve o an öyle çok dua ettim ki sana, Allah yüzünü hep güldürsün Şulecim, ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM... Adresimi el altından bulup bana bu güzel sürpizi yapmış, ben de telefonunu el altından bulayım, dedim ama olmadı, yine kendinden mesajla aldım :) Sesini duydum, sanki 40 yıldır konuşuyormuşcasına konuştuk, dertleştik. Öyle iyi geldin ki anlatamam...
Paket 10 Marifet'ten tanıştığımız, Elim Sende'de birlikte çalıştığımız arkadaşım Fiamma'dan gelmişti. Parçalayarak açtım paketi. İçinden çıkanları fotoğrafta görüyorsunuz. Kendi elleriyle yaptığı şipşirin kızlı havlu, yine çok şirin bebek broş, sevimli yumurta veee meşhur sihirli kutularından birini yollamış bana. (Hep bu havlular nasıl yıkanacak diye düşünürdüm. Kızın elbisesini omuzlarından düşürünce :) Havlu kızdan ayrılıyormuş.)
Kutunun ilk haliyle fotoğrafını çekemedim. Yassı bir şey, içinden kırmızı ve çok sağlam bir iplik sarkıyor. Benim kutum niye kutu gibi değil, derken ipi çekmek geldi aklıma. Çektim ve o yassı şey kutuya dönüştü. Elinizle esneterek ağzını açıp içine istediğinizi koyabiliyorsunuz. Kutularla ilgili Fiamma'nın detaylı ve bol fotoğraflı yazısı burada... Deterjan kutularından yapıyor bu kutuları ve çok çeşitli şekillerde süslüyor. O zamanlar ben de çok denemek istemiştim ama sonra unuttum, gitti.
Ben yüzüklerimi koydum ve aynamın önündeki diğer arkadaşlarının yanına yerleştirdim. Fotoğraftaki yeşil kutuyu da ben yapmıştım. Bakın burada.
Canımın çok sıkkın olduğu bir anda geldi ki bu sürpriz paket ve ben açıp, bir de o güzel ve anlamlı mektubu okuyunca öyle dua ettim ki, interneti icat edene. Öyle güzel arkadaşlarım oldu ki benim ve o an öyle çok dua ettim ki sana, Allah yüzünü hep güldürsün Şulecim, ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM... Adresimi el altından bulup bana bu güzel sürpizi yapmış, ben de telefonunu el altından bulayım, dedim ama olmadı, yine kendinden mesajla aldım :) Sesini duydum, sanki 40 yıldır konuşuyormuşcasına konuştuk, dertleştik. Öyle iyi geldin ki anlatamam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder