Bu yıl biraz değişik bir tatil yapalım istedik. Geçen yıl da bu geziyi düşünmüş, sonra vazgeçip komşularımızla Karadeniz Turu'na katılmıştık. Kültür turları gitgide daha çok ilgimizi çekiyor artık. Denizli, havuzlu tatillerin monotonluğu 4. günden itibaren sıkıyor. Onu da yazlığa giderek yapıyoruz zaten.
Sonuçta bitmesini hiç istemediğimiz, her anı müthiş keyif verici, her sabah başka manzaraya uyandığımız, yattığımız yerden denizi, gökyüzünü, ufku seyrederek, bebek gibi hafif hafif sallanarak uykuya daldığımız, geminin içinde bir şehir barındıran aktivitelere, imkanlara sahip olağanüstü güzel bir tatil yaptık. Briçok aktiviteye yetişmeye fırsatımız olmadı. Gündüz kara turlarına katıldık. Kara turlarına katılmayanlar için gemideki aktiviteler kesintisiz devam ediyordu. 7'den 70'e herkese tavsiye edilebilecek bir turdu. Şimdiden bir sonrakinin hayalini kurmaya başladık bile.
MSC Cruise turlarından MSC Splendida ile Batı Akdeniz turunu seçmiştik. Tur Cenova çıkışlıydı. İstanbul'dan uçakla Cenova'ya gittik. Oradan gemiye bindik.
Cenova'yı turun son günü gezeceğiz, fakat havaalanından otobüslerle gemiye transfer olurken ve kabin balkonundan çektiğimiz fotoğraflardan bir kısmını paylaşayım.
Geminin içine girip ihtişamıyla büyülendiğimiz, kamaralarımıza yerleştiğimiz andan itibaren kabin temizliğinin, estetiğinin, konforunun verdiği keyifle tüm yol yorgunluğumuz uçtu gitti. Balkonlu kabin seçmiş olmaktan dolayı birkez daha kendimizi kutladık :) Manzara denize açıldıkça daha da güzelleşecek, daha da büyülenecektik.
Bu da limandaki başka bir gemi, başka limanlarda da karşılaştık...
Limandaki yük konteynırları...
Yukarıdaki tüm görüntüler kamaramızın balkonundan çekildi.
Gemiye bindiğimizde öğleden sonra 15:00 sularıydı. Ben valizleri açıp yerleşirken erkekler geminin havuzuna gitti. Gemide 1 aquapark, çocuk havuzları, jakuzi havuzu, bir büyük açık havuz, 1 zen havuzu (çocukların alınmadığı), 1 de kapalı havuz vardı. Açık büfe yemek isteyenler için ayrı, alakart yemek isteyenler için ayrı restaurantlar vardı. Biz çoğunlukla alakart restaurantta yedik. Her akşam yemeğinde masa aramadan size ayrılmış bir masa ve kaldığımız süre boyunca masamıza özel bir garson tahsis edilmişti.
Yolcu kapasitesi 3500, personel sayısı ise 1500 civarında olunca alacağınız hizmetin kalitesi artıyor elbette. Gemide canınızın sıkılması ihtimali yok. Herkes için ayrı ayrı düşünülmüş aktiviteler, menüler, showlar, freeshoplar, aynı anda ayrı salonlarda, farklı türlerde muhteşem seslerden canlı müzik, 4 boyutlu sinema, casino, oyun parkları, salonları, kütüphane, spa, vs... mevcut.
Tatil köylerindeki saçma ve seviyesiz animasyonlardan nefret eden biz, rehberimizin (2 Türk rehberimiz vardı) "gösterileri kaçırmayın, çok kaliteli oluyor" uyarısıyla izlemeye gittik ve her akşam sahne dekoruyla, kostümleriyle ve ekibiyle gerçekten çok profesyonelce hazırlanmış gösteriler izledik.
Gündüz her limanda farklı kara turları düzenleniyor ve siz içlerinden istediğinizi seçiyor, liman ve çevresini bu turlarla rehber eşliğinde gezebiliyorsunuz. Turlara katılmak istemeyenler gemide de vakit geçirebiliyor. (genellikle küçük çocuklu aileler ve yürüme güçlüğü çeken yaşlılar bunu tercih ediyor) Kendiniz gezmek isterseniz shuttle bus denilen otobüsler sizi geminin hemen yanından alıp şehir merkezine bırakıyor ve oradan isterseniz yürüyerek, istemezseniz üstü açık turist otobüsleriyle şehrin önemli yerlerini geziyorsunuz. Bu otobüslerden İstanbul'a da konulmuş, ben henüz rastlamadım, hatta İstanbul trafiğinde bu otobüslerle nasıl gezilir bunu hayal bile edemedim. Biz gitmeden önce bir dergi ekinde Barcelona'da bu otobüslerin varlığını okumuştuk ve bu sayede Barcelona'yı bu otobüslerle gezdik. Diğer şehirlerde kara turlarıyla rehber eşliğinde gezdik. Oysa ki Tunus hariç diğer yerlerde de aynı otobüslerden varmış, gezerken gördük.
Gemimiz akşam yemeğinden önce Cenova'dan kalktı. Sonrasında sırasıyla Barcelona, Tunus, Malta, Sicilya, Roma ve son olarak tekrar Cenova'ya geldik. İlk gece manzaranın sarhoşluğuyla daldığımız çok güzel bir uyku sonunda Barcelona limanında uyandık. Gece uyanıp uyanıp dışarıyı izleme isteğime engel olamadım, uykuyla zaman geçirmek istemedim, manzara o kadar güzeldi ki...
Bir sonraki postta Barcelona'dayız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder