10 Ağustos 2009 Pazartesi

0

"Eve bağlamak" üzerine -1

Dündü galiba, Yazarkafe'de dolanıyorum bi yazı başlığı dikkatimi çekti: "Eşinizi eve bağlamanın yolları"
(Gibi bi şey işte)

Bu dikkat çekilme hadisesi ile başlığa tıklama arasında geçen işgilli saniyelerde kafamdan geçenler ise şöyle:

"... len yine kadınlara bakımlı olun, işveli olun felan diyorlardır kesin. Ama? Ama belki de, adamı eve bağlamanın yolunu mecazdan sıyırıp üç metrelik ip marifeti ile, ya da yatağın demirine kelepçeyle sabitleme yöntemi ile açıklamışlardır?? Değildir değil mi? Pekii.. O değil de Peri'cim seni pek bir ayrımcı hatta pek bir seksist gördüm kuzicim. Ayıp. Cık cık cık. Ya eş kadrosundan eve bağlanması gereken vatan evladı taş gibi bir hatunsa? Ne yani belki biri de çıkmış kocalara akıl fikir veriyordur, eşinizi nasıl eve bağlarsınız diye. Olabilitesi yok muğ?..."

Şimdi bana bunların hepiciğini saniyeler içinde mi düşündün diyorsanız, cevabım: Evet. Kafa buna basıyor ne yapayım?

Bak daha devamı var ama: Açıldı sayfa yazı döküldü meydane. Böyle madde madde sıralanmış eşi (kocayı anacım, evet) eve bağlama ritüeli. Saymış da saymış yazar kişisi. Bakımlı olun, güler yüzlü olun, yemek, evde huzur, şevkat, ilgi, şu bu hepsi bir bir ezberden geçilmiş. Yalnız bir madde var ki, çok takdirimi kazandı. Diyor ki mealen: Kısa hikayeler okuyun gün içinde. Akşam çay felan içerken sohbet olsun diye anlatırsınız. Hani adam muhabbetten de mahrum kalmasın, sohbet vs ayağına evden kaçar gider mazallah.

Ben yazının burasında epey bi güldüm. Bu arada kafama kan gitti zaar bi açıldım. Şimdi burda şair kadınlara sesleniyor malum. Diyor ki özet olarak: Öyle ev işiydi, çoluk çocuktu, trafikti, iş yerindeki dertlerdi, zamanın yokluğuydı falan bahane yaratmayın kendinize! Yapın şu dediklerimi yoksa kocalar pırr.. Hade bakim, hade! Bak daha duruyor! Git kocana sohbet mezesi oku. Sıkılmasın adamın canı..

O değil de, ben sıkıldım hakkaten.

Ama bi ara ben de karınızı eve bağlamanın yollarını yazacam böyle madde madde. Hayır kadınlar da pırr diye uçup gidebiliyor. O bakımdan.

Haa bir şeyi diyecektim, aslında burada kafadan tartışılması gereken mesele, "eve bağlamak" faaliyeti. Hadi evi de kaldırıp atalım elimizde sadece "bağlamak" kalsın. Ki burada anlatılmak istenen hikaye, harbiden bağlamaktır. Adam evden işe, işten eve. Kadın desen zaten evde, hazır bağlanmış halde bunlar. Aman neyse işte.. devamı ikinci bölüme kalsın madem.

(Yhu neredeyse unutuyordum, bir de "bakın mübarek ramazan geliyor, böyle birlikte ibadet edin maneviyatınızı da güçlendirin" diye bir madde daha vardı ki.. Oy oyy.. Adam camiye bile yalnız gidemeyecek ona üzüldüm yeminle.)

Hayır gülmüyorumehuheh..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top