12 Ocak 2014 Pazar
0
Euzu Billahi Mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالمَِينَ. وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلىَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلىَ آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ
Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed (Allahım peygamberimiz Hz.Muhammed’e ve aline evladu iyaline salatu selam ve esenlikler eyle )
Ey talihsizlerin sığınağı, Ey âcizlerin güç kaynağı, Ey dertlilerin tabibi, Ey yolda kalmışların yol göstereni!, Ey çaresizler çaresi! ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı!
İçinde bulunduğumuz bu Mevlid Kandili Gecesi hürmetine bizleri affeyle Ya Rabbi!
Ya İlahel Alemin
İlk yarattığın nur Efendimiz’in nuruydu.
Sen O’nu var etmeden evvel gündüzün geceden, baharın da kıştan farkı yoktu.
İyilikler, kötülüklerle iç içe; akıl nefse yenik, ruh da bedenin esiri idi.
O Güzeller Güzeli
Varlığın sırrını keşfedip akla yüksek hedefler gösterdi düşünceye kapılar açıp insanın ebedlere namzet olduğunu âlemşümul bir dille haykırdı.
Böyle bir elçiyi insanlığa bahşetmenden
Ve sayısız nice nimetlerinden ötürü sana sonsuz hamd ü senalar olsun Ya Rabbi!
Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allâh’ım!
Mahlûkatın adedince,
Zatının rızası,
Arşının ağırlığı ve kelimelerinin toplamınca
Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) ve O’nun ehli ve ashabı üzerine salât ü selamla bir kere daha yâdederek huzûr-u İlahi’de el açıp yakarıyoruz
Ey her şeye hayat bahşeden Allahım
Bütün insanlık, hatta bütün bir varlık âleminin bayramı sayılan mübarek günleri vardır.
Bir gün daha vardır ki, O da Allah Rasûlü’nün dünyayı teşrif buyurarak tenezzülen aramıza girip bizi şereflendirdiği kutlu zamandır.
Bizler şimdi o anı yaşıyoruz.
Rahmet-i Rahmanın galeyana geldiğine inandığımız bu kutlu zaman diliminde,
Mevlid Kandilinin bizim için hakiki bayram olması ümidiyle, ümmet-i Muhammedin hal-i pürmelali açısından bayram hediyesine en muhtaç birer yetim olduğumuz mülahazasıyla, Şefkat Peygamberi’nin ruhaniyetine sığınarak, senden yeniden bir kere daha diriliş istiyoruz Ya Rabbi
Ey her şeye gücü yeten Allahım
Efendimiz’i düşünmekle hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını
ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız.
Duyarız imanın yenilmez gücünü,
Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu,
Duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini,
Duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini.
Nolur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince
Bütün insanların ruhlarına duyur Ya Rabbi!
Ya Rabbel Alemin
O’nun terbiyesi, onun üslûbu ve onun sistemiyle yetişmiş olan nesillerin imanları izân ufkuna erişiyor, muhabbetleri çağlayanlara dönüşüyor.
Efendimiz’i bu ölçüde duyup sevmeleri münasebetiyle her an daha da şahlanıyor ve O kutlunun arkasında bulunma sevinciyle adeta yeni bir asr-ı saadet yaşanıyor.
Sen dünyamıza yeniden bir huzur çağı ve gül devri yaşat Ya Rabbi!
Ey yüceler yücesi Allahım
Yüzümüz yok, hicap içindeyiz;
Efendimiz’in senin katındaki nazının geçerliliğine de ümitlerimiz tam.
Keşke ne seviyede olursa olsun
Efendimiz’den hiç uzaklaşmasaydık; ondan gelen ışıklardan ve ruhlarımıza boşalan mânâlardan hiç mahrum kalmasaydık.. Ve onu o inandırıcı çehresiyle içlerimizde hep taptaze ve dipdiri duyabilseydik!..
Sen bizleri kendi uzaklıklarını aşabilen hak ve hakikatleri de bütün derinlikleriyle duyabilenlerden eyle Ya Rabbi!
Ya İlahel Alemin
O Güzeller Güzeli Sevgiliyi, bir kere daha misafirimiz eyle.. tahtını sinelerimize kur gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster Ya Rabbi
İnananları karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allahım
Her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri o kutlunun ışığıyla dağıtıver herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver.
Her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çözüver
Sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coşturuver
Ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluşturuver
Ve bizi kendi içimizdeki hicran ve hasretlerimizden kurtarıver ya Rabbi!
Ey merhameti bol olan Allahım!
Şefkati, adaletini aşkın Gönüller Sultanı’nı unuttuğumuzun ve saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız.
Biliyoruz ki o Rahmet Nebisi incinse de küsmedi
Vefasızlık görsede alakayı kesmedi
Başını yaranlar, dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardı. Katiyen lanette bulunmadı. Lanet ve bedduaya âmin de demedi.
Sinesini, Ebû Cehil’leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiği kadar açtı
ve her sözünü, her davranışını senin rahmetinin enginliğine bağladı.
Sen bizleri onun o engin merhametinden istifade eden
ve şefaatine de nâil olanlardan eyle ey Rabbi!
Ey ihsanları sonsuz olan Allahım
Düşe-kalka olsa da hep Efendimiz’in izinde yürüme gayretindeyiz.
Nolur bizi bir kere daha sevindir.
Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla adını âleme tam duyuracak demdeyiz.
Bu dünya ışığa hasret gidiyor.
Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle, yolların hakkını veremesek de hep yollardayız.
Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız hep senin habibin;
Nolur gönüllerimiz bir kere daha onunla dolsun,
ufuklarımızı saran şu upuzun geceler yerlerini gündüzlere bıraksın
ve viladeti bizim hakiki bayramımız olsun..
Mevlid Kandili duası
Euzu Billahi Mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالمَِينَ. وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلىَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلىَ آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ
Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed (Allahım peygamberimiz Hz.Muhammed’e ve aline evladu iyaline salatu selam ve esenlikler eyle )
Ey talihsizlerin sığınağı, Ey âcizlerin güç kaynağı, Ey dertlilerin tabibi, Ey yolda kalmışların yol göstereni!, Ey çaresizler çaresi! ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı!
İçinde bulunduğumuz bu Mevlid Kandili Gecesi hürmetine bizleri affeyle Ya Rabbi!
Ya İlahel Alemin
İlk yarattığın nur Efendimiz’in nuruydu.
Sen O’nu var etmeden evvel gündüzün geceden, baharın da kıştan farkı yoktu.
İyilikler, kötülüklerle iç içe; akıl nefse yenik, ruh da bedenin esiri idi.
O Güzeller Güzeli
Varlığın sırrını keşfedip akla yüksek hedefler gösterdi düşünceye kapılar açıp insanın ebedlere namzet olduğunu âlemşümul bir dille haykırdı.
Böyle bir elçiyi insanlığa bahşetmenden
Ve sayısız nice nimetlerinden ötürü sana sonsuz hamd ü senalar olsun Ya Rabbi!
Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allâh’ım!
Mahlûkatın adedince,
Zatının rızası,
Arşının ağırlığı ve kelimelerinin toplamınca
Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) ve O’nun ehli ve ashabı üzerine salât ü selamla bir kere daha yâdederek huzûr-u İlahi’de el açıp yakarıyoruz
Ey her şeye hayat bahşeden Allahım
Bütün insanlık, hatta bütün bir varlık âleminin bayramı sayılan mübarek günleri vardır.
Bir gün daha vardır ki, O da Allah Rasûlü’nün dünyayı teşrif buyurarak tenezzülen aramıza girip bizi şereflendirdiği kutlu zamandır.
Bizler şimdi o anı yaşıyoruz.
Rahmet-i Rahmanın galeyana geldiğine inandığımız bu kutlu zaman diliminde,
Mevlid Kandilinin bizim için hakiki bayram olması ümidiyle, ümmet-i Muhammedin hal-i pürmelali açısından bayram hediyesine en muhtaç birer yetim olduğumuz mülahazasıyla, Şefkat Peygamberi’nin ruhaniyetine sığınarak, senden yeniden bir kere daha diriliş istiyoruz Ya Rabbi
Ey her şeye gücü yeten Allahım
Efendimiz’i düşünmekle hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını
ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız.
Duyarız imanın yenilmez gücünü,
Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu,
Duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini,
Duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini.
Nolur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince
Bütün insanların ruhlarına duyur Ya Rabbi!
Ya Rabbel Alemin
O’nun terbiyesi, onun üslûbu ve onun sistemiyle yetişmiş olan nesillerin imanları izân ufkuna erişiyor, muhabbetleri çağlayanlara dönüşüyor.
Efendimiz’i bu ölçüde duyup sevmeleri münasebetiyle her an daha da şahlanıyor ve O kutlunun arkasında bulunma sevinciyle adeta yeni bir asr-ı saadet yaşanıyor.
Sen dünyamıza yeniden bir huzur çağı ve gül devri yaşat Ya Rabbi!
Ey yüceler yücesi Allahım
Yüzümüz yok, hicap içindeyiz;
Efendimiz’in senin katındaki nazının geçerliliğine de ümitlerimiz tam.
Keşke ne seviyede olursa olsun
Efendimiz’den hiç uzaklaşmasaydık; ondan gelen ışıklardan ve ruhlarımıza boşalan mânâlardan hiç mahrum kalmasaydık.. Ve onu o inandırıcı çehresiyle içlerimizde hep taptaze ve dipdiri duyabilseydik!..
Sen bizleri kendi uzaklıklarını aşabilen hak ve hakikatleri de bütün derinlikleriyle duyabilenlerden eyle Ya Rabbi!
Ya İlahel Alemin
O Güzeller Güzeli Sevgiliyi, bir kere daha misafirimiz eyle.. tahtını sinelerimize kur gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster Ya Rabbi
İnananları karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allahım
Her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri o kutlunun ışığıyla dağıtıver herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver.
Her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çözüver
Sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coşturuver
Ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluşturuver
Ve bizi kendi içimizdeki hicran ve hasretlerimizden kurtarıver ya Rabbi!
Ey merhameti bol olan Allahım!
Şefkati, adaletini aşkın Gönüller Sultanı’nı unuttuğumuzun ve saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız.
Biliyoruz ki o Rahmet Nebisi incinse de küsmedi
Vefasızlık görsede alakayı kesmedi
Başını yaranlar, dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardı. Katiyen lanette bulunmadı. Lanet ve bedduaya âmin de demedi.
Sinesini, Ebû Cehil’leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiği kadar açtı
ve her sözünü, her davranışını senin rahmetinin enginliğine bağladı.
Sen bizleri onun o engin merhametinden istifade eden
ve şefaatine de nâil olanlardan eyle ey Rabbi!
Ey ihsanları sonsuz olan Allahım
Düşe-kalka olsa da hep Efendimiz’in izinde yürüme gayretindeyiz.
Nolur bizi bir kere daha sevindir.
Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla adını âleme tam duyuracak demdeyiz.
Bu dünya ışığa hasret gidiyor.
Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle, yolların hakkını veremesek de hep yollardayız.
Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız hep senin habibin;
Nolur gönüllerimiz bir kere daha onunla dolsun,
ufuklarımızı saran şu upuzun geceler yerlerini gündüzlere bıraksın
ve viladeti bizim hakiki bayramımız olsun..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder