30 Ağustos günü sabahki törenden ve Zafer Bayramı kutlamalarından sonra izinli olduğumuz için erkek arkadaşımla Kadıköy ve çevresinde gezinmeye başladık. Kendisi kısa süre sonra evini değiştirip kendi evine geçeceği için bu aralar pek evde çıkmıyoruz. Malum ev taşıma derdi başka bir şeye benzemiyor. Ev işinden vakit buldukça da geziniyoruz. Haftasonu giydiğim kıyafetlerle işe gidemediğim için haftasonu için ayrı haftaiçi için ayrı alışveriş yapmak durumunda kalıyorum. Genel olarak alışveriş günüm vs gibi alışkanlıklarım da olmadığı için kapısından geçerken bir mağazada bir şey beğenirsem yada gözüme takılırsa satın alıyorum. Bir önceki yazımda fiyat bilgisi vermem yönünde de istekler gelmişti bu nedenle bu yazıya fiyat bilgilerini de ekliyorum. Öncelikle o günün hasılatı şöyle :)
Öncelikle yukarıda 2 adet Tom Robbins kitabı görüyorsunuz: Parfümün Dansı ve Sirius'tan gelen kurbağa. Parfümün Dansı'nı arkadaşımın tavsiyesi üzerine satın alırken diğer kitap da ilgimi çekti ve nasılsa okurum deyip ikisini de satın alıverdim. Takip edenler bilirler ki okuyup bitirdiğim kitapları liste halinde, Ne Okuyorum? Neyi okuyup bitirdim? ismiyle blogumda tutmaya ve yayınlamaya karar verdim. Listeye yeni eklediğim Bin Dokuz Yüz Seksen Dört kitabını çok çok merak etmeme rağmen hala yoğunluktan okuyamadım. Onu en kısa sürede bitirip bunları da okuyup yayınlayacağım umarım. 2 romanı da Akmar pasajından 22'şer TL'ye satın aldım yani totalde 44 TL kitaplar. İki romanın altında yine başka bir yazımda bahsettiğim gibi ingilizce kursuna gittiğim için başımın belası Phrasal Verb'lerin açıklamalı örneklerinin yer aldığı bir kitap var. Onu da yine Akmar pasajından 10 TL'ye satın aldım. Kitapları geçince altta 2 adet tişört ve çok beğenerek aldığım pudra rengi babetler var.
Normalde her ne kadar yaz mevsiminde de olsak böyle çiçekli böcekli kıyafetleri pek tercih etmem :) Defacto'nun önünden geçerken öylesine bakınmak için girmiştik içeri fakat gözüm önce babetlere takıldı daha sonra da bu 2 tişörte. Boyum yeterince uzun olduğu için açıkçası topuklu ayakkabı giymeyi tercih etmiyorum. Çok özel günler vs haricinde. (Merak edenler için not :) boyum 175) Bu nedenle yaz günlerinde babetler benim en büyük kurtarıcım. Fotoğrafta görünmüyor ama bu çiçekli tişörtün altında bir tane de pudra rengi tişört var. Defacto bu zamana kadar pek tercih ettiğim bir marka olmadı fakat bu ayakkabılar ve bu tişörtün tiril tiril kumaşı beni mest etti. Tişörtler fiyat olarak da oldukça ekonomik. Sanıyorum 19'ar TL idiler ikisi de. Bu sevimliliğine bayıldığım babetler de 29 TL idi yanlış hatırlamıyorsam...
Geçerken uğradığım başka bir günlük alışverişim de böyle geçti benim. Bu kısa ama faydalı alışverişle, diğer birçok kadın gibi saatlerce mağaza mağaza dolaşmadığım için bana minnettar olan sevgilimle de daha çok vakit geçirmiş oldum. Sizin alışveriş alışkanlıklarınız neler? Yoksa siz de benim gibi alışverişi seviyorum ama lütfen kısa sürsün diyenlerden misiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder