25 Aralık 2009 Cuma

0

Sevgili Günlük- Mutluluk ve Kuşlar



Hey kuşlar size diyorum size;

       Evde sebepsiz yere mutlu mutlu gezişim, hayatın karanlık yüzünü görmeyişim, densizleri, insanları üzmeyi misyon edinenleri takmayışım, hiç rüya görmeyişim ya da sadece renkleri görüşüm, evden dışarı çıkmak istemeyişim, azalan telefon ve alışveriş faturaları, aldığım sanatsal iltifatlar, kendimi sizin kadar hafif hissedişim, hiç aklıma gelmeyen sigara, yeni bannerim, hep sizin yüzünüzden...

 







Devamı için başlığa tıklayın...











       Bunları yaparken mutsuz olur mu insan hiç?



       Canlı-cansız herşeyin bir enerjisi olduğuna çok inanan ben, televizyonu bile birileri açarsa izlerim, hatta çoğunlukla dinlerim. Kötü şeylerin dinlendikçe, izlendikçe, tekrar edildikçe yayıldığına inanıyorum. Açıldığında gördüklerim, duyduklarım hiç hoşuma gitmiyor. Haberleri o saatte mutlaka tv açık olduğu için mecburen izliyorum. Onu da hep zaplattırırım. Lüzumsuz kesme, biçme, adi suç haberleri tiksindiriyor beni, dünyadan soğutuyor. Eşim yatarken bana hep Saba Tümer' i açıp bırakıyor :) İyi hoş ta çok salak gülüyor kadın, bazen konukları bile o bana saatlerce gelen gülme seanslarında ne yapacaklarını bilmeden öööyle bakınıyorlar, "bitse de gitsek", dercesine.



       Bir de izlemediğimi bastıra bastıra söylediğim halde, "geçenlerde bir kadın-adam çıktı, şöyle olmuş, böyle kaybolmuş", diye ısrarla anlatanlara da sinir oluyorum. İstesem izlerim, niye anlatıyorsun ki, banane. Kibarca diyorum; "izlemiyorum diyorum ya, beni ilgilendirmiyor bu tür şeyler", kimisi o an hınk diye susuyor, kimi de bana kültür hizmeti yaparmışcasına hararetle anlatmaya devam ediyor. Kafamı nerelere soksam bilemiyorum. Mecazi değil, gerçekten içim daralıyor, bunalıyorum, oradan, o insandan uzaklaşmak istiyorum.



       Geçen bir arkadaşım küçük kızıyla geldi. Biz sohbet ederken ona da tv açalım dedik. Ben bizim televizyonu açamadım iyi mi? Televizyonun nasıl açılacağını bilemedim. O kadar uzun zamandır kendim açmamışım ki... Nasıl açıklayacağımı da bilemedim. Hep derim izlemem diye ama bu kadarını kimse, hatta ben bile tahmin etmezdim. Azıcık ta utandım. Kapatma işi en son bana kalıyor, en geç yattığım için. Onu bile direkt tv düğmesinden çat diye yapıyorum. Bunu derken tüm teknolojik aletlerle aram çok iyi. Eşim ve oğlum yapamayınca tvnin uydu ayarları vs... hep kendim kurcalayarak yaptım. Yaptım ama o kadar işte.



       İzleyebileceğim birkaç dizi,program var, onlara da denk gelirsem. Mesela Gülhan'la Galaksi Rehberi diye bir program var. Şeker kız Gülhan sunuyor,Tv 8'de. Gününü saatini bilmem. Denk gelince izlerim. Geçen gece tekrarını izledim. Bayılıyorum o kıza. Bayılmamın bir diğer sebebi de çok renkli giyiniyor, mikrofonuna kuş takıyor :) Son bölümdeki Kenya gezisi ve sunumu çok keyifliydi. İzlemem derken program önerisi bile yaptım :) ona göre... Şimdi programın adını ararken aaa baktım Gülhan'ın blogu da varmış.



Mutlu hafta sonları hepimize...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top