2 Ocak 2014 Perşembe

0

Sifona Karışan Balıklarımız

En mini mini çocukluğumdan beri evde her çeşit hayvan oldu. Annem ve babam sağolsunlar büyük hayvanseverler olarak, beni de çok küçük yaştan itibaren bu şekilde yetiştirdiler. Kuşlar, civcivler, kaplumbağalar, tavşanlar, köpekler, kediler, balıklar...


Balıklar... En sevmeden baktığım hayvancıklar oldular malesef ki... Sevemedim, öpemedim, sesleri çıkmadı... Bir de sürekli öldüler :( Balıklarımızla, annemle beraber ilgileniyorduk. Malum ki tek başına yapılacak bir iş değil pek... Büyük akvaryumu ilk kuracağımız gün Levent'te akvaryum balıkları ve malzemeleri satan bir dükkana gittik. En mini mini güzel balıklardan seçtik, tüm akvaryum malzemelerini aldık. Eve geldik, sistemi kurduk ve balıkları attık suya. Kımıl kımıl yüzdüler, pek güzeldi... Sonra yavaş yavaş ölmeye başladılar. Her sabah birisini ters dönmüş bulduk. En sonunda bir tane balıkcık kaldı akvaryumda, annemle gerisin geriye dükkana gittik. Bey amca söylemekte geç kalmış "Bunlar hassas balıklar, daha profesyonel bakım isterler. Ben size daha güçlü bir cins vereyim." dedi. Kaptık onları da eve gittik, her şey baştan baştan...



Balık maceramız böyle devam etti. Bazıları yumurtladılar, bazıları öldüler, öldüler, öldüler... Bu işten iyice canımız sıkılmaya başladı. Ölenleri ilk başta toprağa gömdük, sonra tuvalete atıp sifonu çektik, en son aşamada ise bahçedeki kedilere verdik... Biliyorum, kedilere vermemiz çoğunuza zalimce gelebilir ama "balık, ölü" ve "kedi, aç" olunca bizce güzel bir eşleme oldu. Sonunda bir tane canlı balığımız kaldı, yenisini de almaz olduk. Dedik bu da ölür elbet, artık toplar akvaryumu kaldırırız, bu iş bize göre değil. Ölmedi... Tek başına aylarca yüzdü, hastalanmadı, başına hiçbir şey gelmedi... Çok sıkıldık, ölmeden de bir şey yapamadık hayvancağıza... Suya koyduk, gitti balıkçı amcaya, dedik ki "Biz buna bakamıyoruz, geri alın.". Amca güldü "Başkası olsa tuvalete atar, sifonu çekerdi" dedi. Bizim son canlı miniği de arkadaşlarının arasına saldı...


Bir daha balık bakmadık, istemedik. Ben bir hayvana evde bakacak isem sevebilmeliyim, bana bakabilmedi, hiç yoksa sesi çıkmalı ki bir bağ kurabileyim. Yoksa balıklar denizde, gölde yüzsünler, bayılırım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top