6 Ocak 2014 Pazartesi

0

Sorun belkide sizsiniz!



Derin bir vadide kurulmuş bir köyün sakinlerinin büyük sorunları varmış. Sık sık vadiyi basan seller evlerini ve sürülerini sürükleyip götürüyormuş. Dağ yamaçlarından düşen kayalar bahçelerini ve yollarını yıkıyormuş. Çocukları bataklıkta boğuluyormuş. Zor bir hayat yaşıyorlarmış ama bildikleri tek hayat da buymuş. Bir gün köylerine sağduyulu bir adam çıkagelmiş. 
Sağduyulu adam köylülere, “Sorun seller, heyelanlar veya bataklık değil, sizsiniz. Fazlasıyla alçak bir noktada yaşıyorsunuz” demiş.

“Fazlasıyla alçak bir nokta mı?” diye sormuş köylüler.

“Evet anlamaya çalışın. Yaşadığınız alçak seviye yüzünden başınız bir türlü dertten kurtulmuyor. Burada yaşadığınız sürece bu dertler hiç peşinizi bırakmayacak. Kendinizi yükseltin. Böylelikle artık başınıza kazalar gelmeyecek.”

Köylüler hep bir ağızdan “Bize nasıl yapılacağınız göster!” diye yalvarmışlar.

Böylelikle sağduyulu adam onlara evlerini vadi seviyesinin üzerinde, dağın yamacına nasıl inşa edeceklerini göstermiş. Kimileri vadinin biraz üstünde yeni evler inşa etmiş. Daha bilge olanlar yeni evlerini dağın yüksek yamaçlarına kurmuşlar.

“Artık sorunlardan arınmış bir yaşama sahipsiniz. Yaşadığınız mekanın yerini değiştirerek sorunları ortadan kaldırdınız” demiş sağduyulu adam.

“Evet” demiş birisi. “Şu an her şey ne kadar da açık.”

“Merak ediyorum…” diye eklemiş bir başkası, “Acaba neden bunu daha önce düşünemedik?”




Bazen sorunun kendisine o kadar takılır o kadar büyütürüz ki belkide aynen bu hikayedeki gibi çok basit bir çözümü vardır göremeyiz. 

"Bulunduğumuz tekamül noktasına göre bir şuur ve bilinç taşırız. İşte o şuur, bilinç bizim doğal olarak yaşama bakışımızı oluşturur. Yani neyin ne kadarını anlayabildiğimizi ifade eder. Bütün’ün ne kadarına değebildiğimizi gösterir. Yaşamı ne kadar görebildiğimiz ve onun ne kadarını anlayabildiğimiz bizim yaşama bakış açımızın en net göstergesidir. Yaşama bakışımız; yaşamla, kendimizle ve çevremizle ilgili düşüncelerimizi oluşturur. Oluşan tüm bu düşünceler enerjidir, bizim evrene gönderdiğimiz enerjiler. Evrene gönderdiğimiz bu düşünceler yani enerjiler yaşamımızın şekillenmesinde pay sahibidir.

Şimdi bu noktada uygulama yapmak ve kendini geliştirmek isteyenler için en başa dönüp tekamül noktasını bir anda sıçratıp, bilinç ve şuur durumunda ani değişimler yapılamayacağına göre, demek ki zincirin en son halkasından başlamak gerek. Yani düşüncelerden..."Evelyn M.Monahan



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top