14 Ocak 2014 Salı

0

Terapiye İhtiyacım Yok

Neden mi terapiye ihtiyacım yok, çünkü benim kedilerim var! Yurtdışında popüler olmuş "I Don't Need Therapy, I Have A Cat" (Terapiye İhtiyacım Yok, Benim Kedim Var) sözünden ilham aldım bugünkü yazım için...
Hepimizin terapiye ihtiyacı var aslında. Hele ki İstanbul'da yaşıyorsanız... Kalabalık, trafik, sinirli insanlar derken; her gün işe gitmek, ofiste hayatta kalmak, stres, koşuşturmaca, eve dönmek, alışverişe gitmek, her şey günlük bir macera. Bu macera sırasında kafadaki birkaç tahtayı daha kaybetmemek mümkün değil!  Tam da bu sebeple hepimizin düzenli psikolog ziyaretlerine, karışmış aklımızı temizleyip mutlu olmamıza yardımcı olacak sohbetlere ihtiyacımız var. Tam da konumuzu dönersek, kesinlikle bir kediye (mümkünse birden fazla), köpeğe, hayvan sevgisine ve iletişimine ihtiyacımız da var...


Misal ki akşam nefretlik bir iş gününden çıkmış bir şekilde evin kapısından giriyoruz... Bizim iki ufaklık kapıda bekliyor, koşturmacalar, sürünmeler, "Miyyaavv"lar, yemekler, içmekler, zıplamalar, kovalamacalar... Kapıdan ilk girişte dert tasa gidiyor (Hele birden fazla sayıda kedi varsa, oyunları tam seyirlik oluyor, farkında olmadan bir gülücük getiriyor yüze). Önceki EVDEKİ MUM KOKUSU YAZIMDA DA belirttiğim mis kokulu eve ilave olarak, iki kedili ev, candır.

Kediciklerin ilk heyecanı geçtikten sonra koltukta oturma faslı başlar. "Gııırrrr, Gııırrrr, Gııırrrr, Gııırrrr" gırlamalar, mırlamalar, kendini sevdirmeler... Biri boyunda, biri kucakta; sonra tam tersi; bir daha tam tersi... O yumuşacık tüyleri, gırıldaması, insandaki negatif elektriği çeker götürür; bir nevi çıplak ayakla toprağa basmak gibi...

Hayvan sevgisi, kedi sevgisi, kişiyi daha iyi bir insan yapar. İyi insan, sakinler; sakinlik, mutluluk getirir; mutluluk ise sağlıklı bir psikoloji ile birlikte hem kişiyi, hem de kişinin çevresini mutlu eder!

Bu tiple beraber yaşarken ne tasasından bahsedebiliriz! Ben diyorum, terapiye ihtiyacım yok :))



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top