Çooook çok sıkıldığım bir pazar günü, 9 Aralık'ta başladı blog maceram. Duyduğum bildiğim şeyleri paylaşmak, paylaşırken de yeni insanlar tanımak, yeni şeyler öğrenmekti amacım. Çok sevdiğim ve yakından takip ettiğim bir blogun baş köşesinde gördüm ilk olarak Bumerang şablonunu. Şablonda ve logoda kullanılan turuncu rengin dikkati çekmemesi mümkün değil zaten :) İçeriklerini takip ettiğim blogda bir süre gezindikten sonra merakıma yenik düştüm ki iyi ki öyle olmuş, tıklayıverdim Bumerang şablonuna. İşte o andan itibaren Bumerang'ın büyülü kapısı benim ve blogum için açılmış oldu...
İlk iş olarak blogumu hemen kaydettim Bumerang'a. Beklediğimden çok daha kısa sürede kabul edildi. Gece başvurduğum üyeliğim sabah kabul edilmişti. Ne yapması gerektiğini bilmeyen ben şaşkın blogger, tüm sorularımın cevaplarına Bumerang Sıkça sorulan sorular kısmından ulaştım. Böylece gün gün ziyaretçi sayım arttı. Bumerang'ın birleştiriciliği sayesinde yeni blog yazarlarıyla tanıştım. Seve seve link paylaştım, paylaştıkça çoğaldım, ücretsiz gösterim sayım arttı ve bu da bol bol ziyaretçi demekti :) Bir süre sonra Bumads'ten tanıtım teklifleri almaya başladım. Bu da harika bir gelişmeydi benim için ve blogumla ilk maddi kazancımı elde etmiş oldum...
Bumerang ile blogum küçük bir çocuk gibi adım adım büyüyor ve gelişiyor. Blogum büyüyüp, seslendiğim kitle büyüdükçe benim de hedefim büyüyor. Sıradaki hedefim geçen sene 29 Kasım tarihinde gerçekleşen ve benim de orada olmayı bolca dilediğim Bumerang ödüllerine katılabilmek :) Açıkçası öyle güzel bir etkinlikmiş ki kıskanmadım diyemem. Alttaki fotoğrafta bu sene benim de yer almam umuduyla...
Önceden blog yazarları asosyaldir denirdi, artık Bumerang sayesinde über sosyaliz hepimiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder