27 Mart 2013 Çarşamba

0

İrfanı eksik kalmış İzmir halkı, geçmiş olsun.




Diyanet İşleri'nin muradı "bir gün herkes Müslüman olacak" olabilir mi? Bence çok iyimser bir tahmin olur bu. Asıl hedef sanırım bir gün herkesin Sünni Müslüman olması.

Bu arada, irfanı eksik kalmış İzmir halkına geçmişler olsun diyorum, buna da şükür. Kalkıp yüzlerine yüzlerine "şimdi bunların anlayışı kıttır, feyizli bi hoca verelim başlarına, ikna ede ede, irfan takviyesi yapa yapa Sünni yapsın hepsini" de diyebilirlerdi.

Efendim? Uzun mu oldu biraz? Haklısınız, aslında Diyanet İşleri Başkanı daha şık bir özet geçmişti: "İzmir'in dindarlığı farklı.. bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var."

Çok güzel, çok zarif değil mi? Tıpkı kadife eldivenler gibi, tıpkı, demir yumruklara geçirilen yumuşacık zarif kadife eldivenler gibi. Zerafetin asaletini, yumruğu tepene yediğinde anlıyorsun.

Gelen tepkiler üzerine acilen geri adım atılarak yapılan açıklama ise, tıpkı, eldivenin altından kabak gibi gözüken demir yumruğu saklama çabası. Oysa ki hayli zamandır o demir yumruk tepemizde dolanıp duruyor.

Sanırsam ben yine fena halde endişeli bi modern oldum. O kadar ki, sabahları yataktan "şeriat geliyoo panpa!1!!" diye kalkıyorum. Akşama kadar kapıları bacaları pencereleri yoklayıp duruyorum acaba şeriat geldi mi yoksa ceryan mı yapıyor diye. Geceleri uykularım kaçıyor ahan da duydum sesini geldi meret diye..eeeyhh! Çok sıkıldım, yazarken bile sıkıldım.. mevzu bu değil çünkü.

Bu ülkede Diyanet'in burnunu sokamayacağı bi şeyler kalacak mı acaba? Daha geçenlerde cevap verilmesi ZORUNLU anketleriyle haber olmuşlardı, sorulan soruları okuyunca ne endişe kalmıştı ne bi şey. Kal gelmişti cümleten. Nasıl olmasın ki? Adamlar "köpek giren eve melek girer mi?" diye sormuş, ne yapacaktık? Ben kendi adıma dumura uğradım, sizleri bilmem.

Şimdi de benzer hislerle dolup taşıyor endişeli bünyem. Modernliğime zeval gelecek diye korkuyorum. Oysa ki hepimizin aklı kesse, irfanı bol, izanı derya Müslümanlar olsak ne güzel olur değil mi?

Aklıma geldi şimdi, birkaç ay önce Diyanet İşleri Başkanı bey, "Ateistlerin de diyaneti olmak istiyoruz" demişti, hatırladınız mı? İşte o günlerde bendeki endişe yerini, içsel bir ferahlığa, bi tür huzura ve hatta kapsamlı bir tatmine bırakmıştı. Ateistlerin bile diyaneti olan bir kurum Pastafaryanların niçin olmasın diye pır pır etmişti yüreğim. Hay beni beni.

İzmir'i Afyon yapsak da rahatlasak kafası mı bu? Ve bu yazı neden aldı başını gidiyor.. neden söylemek istediklerimi toparlayamıyorum bir türlü. Evet evet İzmir Afyon olsun. Yozgat olsun misal. Her yer Sünni Müslümanlarla dolup taşsın ve herkes müslümanlığını, diyanetin takdiriyle yaşasın. Had bilmezliğin şahane bir örneği olarak görmesin kimse "bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var" sözünü. Bir kent dolusu insanın dinini imanını ilmini irfanını sorgulayıp eksik bulmayı, takviye şart bunlara demeyi, hiç ama hiç kimse "ayıp" bulmasın, olur mu?

Her yer tek renk olsun. Tek ses olsun. Herkes size benzesin, sizin gibi inansın, ibadet etsin, yesin içsin giyinsin konuşsun yaşasın ölsün. İzmir'de de içkiyi yasaklayın misal? Otobüslerde haremlik selamlık uygulaması başlatın. Afyon olsun her yer. Bak sonra kalıyor mu bi tane endişeli memleket evladı?

Ben çok sıkıldım. Yerim endişesini.. endişe artık lüks bi hissiyat, sayenizde.

Karabasan gibisiniz.



Görsel: İç-Mihrak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top