"Ee? Nolacak bu böyle?" dedi, "bi şey olacağı yok, bırak biraz böyle kalsın nolacak" dedim. "İyi madem keyfin bilir ben sıkıldım zaten" dedi.
İnsanın iç sesiyle anlamlı bir diyalog icra etmesi zor iş.. ya da ben beceremiyorum. Bizim muhabbet "keyfin bilir anacım" eşiğinde takılıp kalıyor. Sonra bi bakıyoruz ikimiz de eşiğe serilmişiz.
Şimdi tabii aklı başında bir iç ses ile insanı sinir sahibi yapan bir içimizdeki çocuk mevzunu birbirinden ayırmak lazım. Bunlar karışmayacak, karşılaşmayacak. Hatta mümkünse birbirlerinden haberleri bile olmayacak. Aynı anda yayına başlayan iç ses ile içindeki çocuk kadar rezil bir durum olamaz. Bakma öyle ekrana sen de biliyorsun bunu değil mi?
Eskiden bir blogum vardı, çok severdim. Şöyle bir şey yapmışım başlık diye:
"Medice, cura te ipsum" Doktor civanım sen önce kendini iyileştir gibi bi şey anlamı. Çok anlamlı aslında. Kelin merhemi kapsamında değerlendirilebilir. Onca akıl fikir satmaca, onca ahkam, onca ben anladım lan bu hayatı sayıklamaları vs. Sonuç? Sonuç koca bir sıfır. Bunun tesellisi de o sıfırın solda olmaması. En azından edebiyle öyle tek başına duruyor. Koskoca bir sıfır.
Benim özetim şimdilik bu.
"Yeni insanlarla tanışma" notu: Bu bazen yük olur. Zor olur, yorucu olur, hatta korkutucu bile olur. Bir köşeye çekilip hayata üşenmek daha kolay, zahmetsiz gelir. (Şimdi bi daha bi daha kime, niye anlatacaksın ki kendini? Zaten artık herkes sadece anlatıyor. Dinleyen pek yok.)
"Uslanmadım" notu: Uslanmadım demek, akıllanmadım demektir. Her durumda, her şartta. Akıl garip bir şey. Zekayla ya da en fenası kurnazlıkla karıştırılan hakikaten garip bir karışım. Öyle doğuştan gelen genlerin hediyesi gibi değil, sonradan olma. Biraz deneyim, biraz pişmanlık, biraz da keşkelerin toplamı. Aslında analiz yapma yeteneği gibi daha bilimsel açıklamaları olabilir ama o analizlerin yapılabilme kıvamına gelmesi de üç günün hadisesi değil.
Peki "akıllanmadım" derken kasdedilen ne olabilir? "Hiçbir dersimden geçemedim, kafam kalındı almadı. O kadar dedim kendime 'bir daha mı? asla!' ama olmadı, çünkü unuttum. Verdiğim sözleri unuttum, aldığım her dersi unuttum. Unutmak hoşuma gitti, çünkü unutulası işler yapmayı sevdim. Zaten hangi 'keşke'nin miadı bir diğer 'keşke'de bitmedi ki? Ben uslanmadım, iflah olamadım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder