29 Ocak 2012 Pazar

0

Cem Yılmaz ile büyüyenler


Cem Yılmaz ile büyümüş, mizah anlayışı şekillenmiş gençlere imreniyorum. Çünkü onlar çıkıp gönül rahatlığıyla diyebiliyorlar ki: "Ama biz kendi aramızda bile onun gibi espriler falan yapıyoruz zaten?"
Yapacaksın tabii, onun mizahıyla büyüdün çünkü. Ne güzel.

Ben Metin Akpınar-Zeki Alasya ile büyüdüm misal. Çocukken onları Devekuşu Kabare’de izlediğimi gayet net hatırlıyorum. Bi keresinde gülmekten ölmek'e örnek gösterilecek hale gelmişim. Katılıp kaldığımı söylemişti daha sonra annem. Kıpkırmızı olmuşum, nefes falan gitmiş. Sonradan kasetleri çıktı, aldım hemen neye o kadar çok güldüğümü anlamak için. Bulamadım. Onlardan ve elbette o dönemin Hababam Sınıfı ekibinden bana kalan mizah, böyle toplu halde yapılan bir şeydi.
Sanıyordum ki, gülmek için çok insan lazım.

Bi zaman geçti, büyüdü benim kuşak. Daha tam rüştünü ispat edemeden Levent Kırca muhatap oldu. Onun yaptığı da ekip işiydi ama öncekiler gibi değildi. Neydi şimdi bile bilmiyorum. Ama eğer hala daha birilerine görünmez bir parmak sallar gibi bi şeyler anlatmaya çalışıyorsam bunda emeği büyüktür. Ben şimdi Cem Yılmaz ile genç olan insanlara özenmeyeyim de ne yapayım? Biz aramızda Levent Kırca gibi espri bile yapamadık. Hata yapmaktan korka korka mizah yapılır mı?

Ne kadar yanıldığımı zaman gösterir sonunda ama bi şey daha söylemek istiyorum, misal Recep İvedik tiplemesiyle büyüyen çocukları Cem Yılmaz dönemi kadar şanslı bulmuyorum. Böyle kendi aralarında şimdi, koyıım da bi tur at diye ezber geçen, ezberden gülen çocukların bir zaman sonra Cem Yılmaz dönemine özeneceklerini sanıyorum. Benim gibi. Çok acayip bi yerde buluşacağız.. ama zaten şimdi tam orada olanlara diyeceğim şu ki: Cem Yılmaz'ın kadrini kıymetini bilmek lazım. Mizahı için, filmleri şu bu için olmasa bile, aştık zaten onu biz deme güvenini bi kuşağa verdiği için.
(Benim için çok geç, kafamda koca bir parmakla boğuşuyorum her daim.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top