Gelecekten günümüze bilgi taşımayı başaran bir makine bulduğunu söylemiş İranlı bilim insanı Ali Razeghi. Bir tür zaman makinesi. Ama gelin görün ki başı derde girmiş ve "Tanrı'yı oynamak" ile suçlanmış.
Hay bin kunduz. Keşke kendi geleceğinden bilgi toplasaymış ilk iş olarak. "Şimdi ben seni buldum ama yani malum burası İran, sonra başım ağrımasın durduk yere? Bi bak bakalım halim n'oolacak?" diye iki satır sorsaymış makinesine, önlemini ona göre alırmış.
Galiba bu arada bi yerde yazı bitti. İlgimi kaybettim birden, onu fark ettim. Birileri zaman makinesini bulacak ve ben böyle sakin kalabileceğim? Bu mümkün mü? Hayır. Demek ki bulunan şey, hayallerimin makinesi değil.
Eski mavi bir polis kulübesi her zaman ilk tercihim olmakla birlikte, boşlukta asılı duran bir kapı, modifiye bi Delorean ya da sadece bir kol saati bile zaman makinesi olarak kabulümdür. Ancak lütfen hiç kimse sıradan bir dizüstü bilgisayarı işte bu da bir zaman makinesidir diye alıp kabul etmemi beklemesin. Çok ciddiyim.Eğer mevzu gelecekten haber vermekse, bu alet şık bir kahve fincanı şeklinde olabilir. Kuş şeklinde bile olabilir, uzun bir yol şeklinde, tastaki su şeklinde, Tarot kartları ya da kendi halinde bi gelecek bilimci şeklinde bile olabilir. Bunların hepsinin boy boy modellemesini yapmak mümkündür, pek de güzel olur.
Şekle şemale takılmadan bir an düşünelim şimdi ve diyelim ki gelecekten haber taşıyan bu alet başarılı bi şekilde çalışıyor, vazifesini layıkıyla yerine getiriyor. Peki bilgileri nereden toplayıp getirecek? Google araması mı yapacak, gazeteleri mi tarayacak, e postaları mı okuyacak.. ne yapacak? Nasıl bir istihbarat çalışması yapacak? Asıl mevzu bu bence. Evet.. ve kesinlikle güvenilir değil. Hayır. Bizim falcılar daha mı verimli olur bu fasılda? Belki.
Ayrıca, açıklarsam Çin hemen çakmasını yapar mundar olur güzelim alet diye takılmasın boş yere. Hayır ya da çok fazla kafaya takacaksa, sorsun bi zahmet elindeki makineye, boş yere tedirgin olmasın. Yok zaten sordu da cevap olarak: "Açıklama sen beni, açıklarsan eğer, üç gün sonrasından derlediğim bilgiler ışığında söylüyorum, Çin beni çok fena kopyalayacak, sen bile ayırt edemeceksin.. kaybolacam ben.. bak arada kaynayıp gitmişimm! Gördüm şimdi kendimi, sen beni atıyorsun bu çakma diye! Ühü." şeklinde bir ifade aldıysa, bilemem tabii.
Ancak bu bana pek de mümkün gözükmüyor, çünkü bence makinesiyle henüz muhabbet aşamasına geçmiş değil. Aralarındaki ilişki yarı resmi, gayet seviyeli, yüzgöz olmamışlar daha. Hayır öyle olsaydı, makine taa en başında uyarırdı "Hocam ne yapıyorsun sen? Geleceği öğrenmek sana mı kaldı? Bak bu adamlar 'Tanrı'yı mı oynuyorsun ne iş efendi?' diye paralarlar seni, aman diyim söyleme kimselere" diye.
Ben klasik zaman makinesi esaslarına göre çalışan bir zaman makinesi istiyorum. Tanrı'yı oynayabilirsiniz ama lütfen hayallerimizle oynamayın, bulacaksanız adam gibi bulun şu makineyi. Allaa allaa.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder