MSC Splendida ile tatil günlüğümüzün ikinci günündeyiz. Sabah gözümüzü Barcelona limanında açtık. Kahvaltı sonrası gemiden ayrıldık... Shuttle bus denilen transfer otobüsleriyle şehir merkezine geldik. Bu otobüsler İstanbulda 'da var.
Gemideki ilk toplantıda uğranacak limanlarda hangi turlara katılmak istediğiniz ya da istemediğinizi belirtiyorsunuz. Bir haftalık kara programınızın seçimini o toplantıda yapıyorsunuz. Gemide para kullanılmadığı için seçtiğiniz tur bedeli kredi kartınızdan ya da hesabınıza yatırdığınız paradan çekiliyor. Sadece Barcelona için 13 civarında tur seçeneği vardı. Biz Barcelona ve Messina için tur satın almadık. Kendimiz gezmeyi tercih ettik. Fotoğraftaki tur otobüsleri bunun için çok ideal. Barcelona için 3 ayrı hat var. Toplam 44 durakta duruyor. Biz Katalanya bölgesini gezmeyi tercih ettik. Fotoğrafta gördüğünüz üstü açık iki katlı otobüslerle şehrin önemli yerlerinde durarak geziyi başladığınız yerde bitirebiliyorsunuz. Dilerseniz istediğiniz durakta-duraklarda inip bir sonraki otobüse binip kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Aldığınız biletler 24 saat geçerli ve biletler birçok yerde kullanabileceğiniz indirim kuponları içeriyor. Otobüslerin en arkasında oturmanızı tavsiye ederim. Hem daha gölge oluyor hem de fotoğraf açısı daha geniş.
Barcelona da 600 e yakın fotoğraf çekmişiz. Buraya sadece bu kadarını aktarabildim. Eskiye dayanan ve hala bozulmadan korunan modern yapılaşmasıyla tam bir Avrupa şehri ve çok fazla turist gelmesine rağmen çok düzgün bir yaya ve araç trafiği var. Caddeler çok geniş, binalar eski-yeni kaynaşmış ve eskinin dokusu çok güzel korunmuş. Tam bir huzur şehri. Yürüyerek gezmek te çok keyifli.
Sagrada Familia Bazilikası Gaudi'nin ölümüyle yarım kalmış eserlerinden. Halkın yardımlarıyla bitirilmeye çalışılıyormuş, bu haliyle de çok etkileyici. Yüzüklerin Efendisi'ni hatırladım ilk gördüğümde...
Şehrin birçok yerinde Gaudi'nin eserlerine rastlıyorsunuz. Hepsi de sıradışı ve çok estetik.
Trafik ışıkları gittiğimiz birçok şehirde böyleydi...
Barcelona'nın ve gezdiğimiz tüm İtalyan şehirlerinin balkonlarına hayran kaldım. Ferforje süslemelerle yapılmış, yeşilliklerle donatılmış, şahane, estetik o kadar çok balkon gördük ve fotoğrafladık ki anlatamam. Bu balkon sıradışı olduğu için :) ilgimi çekti. Bizde bunlardan çok var oysa :(
Fotoğrafları elemekte çok zorlandım, o kadar çok balkon çekmişim ki...
Barcelona'da ve gezdiğimiz diğer şehirlerde motor ve bisiklet sayısı oldukça fazlaydı...
Oğlumun görmeyi çok istediği Nou Camp ta uğranılan durakların arasındaydı.
FC Botiga alışverişleri yapıldı...
La Rambla Caddesi
Bu tür mağazalar bu caddede çok fazla. Bizim İstiklal Caddesi'ni andırıyor.
Her detay kaçırılmayacak kadar güzel...
Gaudi imzalı Casa Mila
Muhteşem...
Oğlum oğlum güzel oğlum...
Kristof Colomb Amerika'dan döndüğünde tam bu noktada durmuş ve oraya gördüğünüz anıt yapılmış.
Aklımız geride kala kala limana geldik. Barcelona birkaç saate sığacak bir şehir değil. En az 3-4 günde hakkı verilebilir. Bir başka tatil planımızda özel olarak Barcelona'yı gezmek var...
Kabinimizin balkonundan güneşin batışını izledik. Ne hikmetse her akşam bizim yönümüzden batıyor ve biz her akşam daha çok büyüleniyoruz.
Akşamın rengi...
Yakamozlar...
Balkonda tatlı bir esinti eşliğinde manzarayı kaçırmamak, kitap okumak ve uyumamak arasında verilen tatlı savaş ve tatlı uyku. Bu arada gemide uyumak çok güzeldi, eve geldiğimizden beri uyuyamıyorum...
Bir sonraki post gemide geçiyor. Barcelona - Tunus arası tüm gün gemideydik. Fakat elbette boş durmadık...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder