19 Şubat 2013 Salı

0

Bir Kadın Tanıyorum

Bir kadın tanıyorum adı bende saklı. Tanıdığım kadının aklı da aynen benim gibi Ege’de kalmış. Bu kadının adı Ayşe olabilir, Fatma ya da bu kadın ben olabilirim. Bunun hiçbir önemi yok. Önemli olan bu kadının beni aşan yürekliliği.

Bilen biliyor ama ben bilmeyenler için tekrar söyleyeyim. Almanya’nın Köln şehrinde yaşıyorum. Ajans haberinin ilk cümlesidir bu giriş. Almanyanın Köln şehrinde biraraya gelen heyet bilmem ne kurumunu ziyaret etti.:-)) Evet buradaki 50 yıllık Türkiyeliler için Kölündür Köln. Hani bizler eskiden misafire hoşgeldin der ardından da kolonya dökerdik ya şöyle avuç içlerine, işte o kolonyanın anavatanı olan Köln’de yaşıyorum 16 yıldır. Yeri geldikçe şehrimden bahsedeceğim. Devrimce gözlüklerimi takıp anlatacağım. Çünkü her şehir her göze ayrı görünür. Ankaram gibi. Gençliğim gibi...

Bu adı bende saklı kadın ile WDR Köln Radyosu’na küçük programlar, haberler yapmaya başladığımda bir röportaj vasıtasıyla tanıştım. Alanında uzman, çalışkan, bilinen bir kadın. Ben de ona mikrofonumu uzatıp uzman uzman konuşturmuştum onu. Öyle güzel hazırlanmıştı ki röpe, daha ben sorumu tamamlamadan başlıyordu anlatmaya. Bir sonraki sorunun ne olacağını da kestirip öyle yoğun cümleler kuruyordu ki yaptığım en rahat haberlerden biriydi. Bülbül gibi şakıyordu adeta. O zamanlar onun sadece bir oğlu vardı. Teyibimi kapatıp, ordan burdan konuşmaya başladığımızda hep oğluşundan bahsediyordu. Onu ne kadar sevdiğinden, her fırsatta telefon edip onun ‘anne’ deyişini dinlemekten nasıl zevk aldığını anlatıyordu.

Tüm anneler sever çocuklarını da bu hatun bir başka seviyor gibi gelmişti bana o zamanlar. O zamanlar diyorum; çünkü ben daha anne olmamıştım bu röpü yaptığımda. Gel zaman git zaman, aradan epey bir zaman geçti ben anne oldum. Oğlum büyüdüüü, yuvaya başladııı..sonra köprünün altından geçerken onunla karşılaştık. ‘Biliyormusun Devrim,
oğullarımız aynı gruptalar. Bulut grubundalar.’ dedi. Çok sevinmişti.

Bu nasıl bir insan sevgisi, bu nasıl bir masumiyet..hani başın sıkıştığında her zaman kapısını tıklatabileceğin numelikler var ya işte onlardan bir kadın. Bir an duraksadıktan sonra akıl edip sordum. Senin oğlun biraz büyük değilmiydi, dememe kalmadı yok yok benim ikinci oğlumdan bahsediyorum, dedi.

Hanımefendi ikinciyi de doğurmuş, büyütmüş yuvaya vermişti. Ama bir şey söyleyeyim mi? Şimdilerde bir de kızı var;fakat zerre kadar hasarı yok dış görünüşünde. Sanki her doğum onu biraz daha güzelleştirmiş, daha bir kadınlaştırmıştı. Yaşını da söylesem mi acaba yok yok bu kalsın...Nazarınız değer sonra!!!

Evett oğluşlarımız grupdaş olmuşlardı. Oğullarımız arkadaş oldukça biz daha bir yakınlaştık. Öyle şeyler paylaştık ki, geçenlerde kendisine:’Seni daha yakından tanımadan önce iyiden iyiye insanlar hakkında ümidimi yitirmeye başlamıştım. Sen bana yeniden ümit oldun.’ dedim. İkimizin de gözleri doldu. Fakat sonra bastık kahkahayı. ‘Kan grubumuzdandır’ her ikimiz de O RH pozitifiz. Herkese kan verip sadece kendi grubundan alabilen kan grubuJ))

Geçenlerde oğullarımıza dondurma sözü verdik. Mahallemizin İtalyan dondurmacısının kızı da bizimkilerle aynı grupta. Çocuklarımızı almaya bahçeye indiğimizde herkesin bugün bizim nereye gideceğimizden haberleri olmuş, onu anladık. Herhalde bizim afacanlar bütün gün o öğleden sonranın heyacanını tüm grupla paylaşmışlardı. Koşa koşa, dura dura, çocuklarımızı gözden kaçırmamak için çaba sarfederek, aynı zamanda da yangından mal kaçırırcasına.

Birbirimizle konuşarak dondurmacıya vardık. Herkes ne yemek istiyorsa onu ısmarladı. Adı bende saklı kadın diliyle dişi arasında: ’Artık işten yarım saat erken çıkacağım. Öğle tatili yapmıyorum.’ dedi. Ben tuhaf oldum. Masadan kalkıp deli gibi sokakta koşmak, ona bu kararı aldıranı yakalayıp ısırmak istedim. Düşünsenize, üç çocuk annesisiniz, hepsi minik,
günde 7 saat çalışıyorsunuz, ev işleri, alışveriş, çocukların psikolojik gelişimi, sağlığı, doktoru, aşısı daha sayayım mı herşeyi size bakıyor ve o yarım saatlik bir dilim ekmek yeme bir fincan kahve içme hakkınızdan feragat ediyorsunuz. İşten sonra tam gaz diğer rollerinizi oynayabilmeniz için, kendiniz için bir nefesi bile çok görüyorsunuz. Size bunu çok
görüyorlar. Bu kadının bir kocası yok mu, diye sorduğunuzu duyuyorum. Var efendim var. Ayrıca pek de iyi bir insan. Siz telefon açın sizin imdadınıza bile yetişecek kadar iyi bir insan. Ama kendi ailesine bir garezi var sanki.

KONUK YAZAR
Devrim Ercan-Bozay
Benim adı bende saklı kadınım neden bu ilişkiye hala evet mi diyor?! Bilmiyorum belki kendisi babasız büyüdüğü ve babasızlığın ne demek olduğunu bildiği için, belki herşeye rağmen onu sevdiği için belki anılarını sevdiği için, belki hala ümid ettiği için. Bu sorunun cevabını pekçoğumuz gibi o da henüz veremiyor. Böyle güzel bir kadının böyle iyi bir insanın, annenin, dostun kendisine yarım saatlik öğlen paydosunu çok görmesi zoruma gidiyor.

Başka bir kadın daha tanıyorum. O adı bende saklı kadınla hemen hemen aynı şartlarda yaşıyor. Ama o artık yalnız bir kadın. Eşinin bavulunu kapının önüne sessizce koydu. Kapıyı kilitledi bir de zincir taktı. Artık o kapıdan içeri girmek çok zor.....


© Copyright, Sağlık TV özel haberidir, izinsiz kullanılamaz.


Yazarımıza mail atmak için tıklayınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top