“Gençlik kamplarında, gençlik trenlerinde, vesaire, gençlik etkinliklerinde kız ve erkek gençlerimizi ayrı ayrı dönemler halinde kamplara almaya başladığımız doğrudur. Bir hakikati burada yalanlayacak değilim.”
Aslında erkeklere zarar veriyorsunuz. Kadını daha çocukken, daha ilk gençliğini yaşarken kuşatmaya alıp baskı altında tutmak istiyorsunuz, mümkün olduğu kadar çabuk evlenip üçer beşer çocuk doğurmasını istiyorsunuz.. tamam anlıyorum niyetinizi ama emin olun zararın büyüğünü koruyup kolladığınız erkek cinsine veriyorsunuz.
Gençlerin bir arada yolculuk etmesine bile karşı çıkıyorsunuz. Birlikte kamplara gitmelerine (elinizden gelse eğitimde öğretimde, her yerde ayırarak) birbirleri ile arkadaş olmalarına, birbirlerini tanımalarına karşı çıkıyorsunuz. Oysa o kadar önemli ki erkek ve kadının önce “arkadaş” olabilmesi.
Kadınla arkadaş olmayı öğrenen erkeklerin kadınları mal olarak görmesi zordur. Tanır çünkü kadını, onu önce bir insan olarak tanır. Tapulu malı olamayacağını, üzerinde baskı kuramayacağını, tahakküm edemeyeceğini bilir. Bilir, öğrenir, emin olun. Kuşaklar boyu bir arada oyunlar oynayan, okulda yanyana öğretim gören, sosyal etkinliklere birlikte katılan, birlikte bir sanat dalıyla uğraşan, spor yapan, gezen eğlenen, müzik dileyen, tartışan, konuşan, birlikte ağlayıp birlikte gülen insanlar, birbirlerini sevgiyle sahiplenirler. Korkuyla, zorla, baskıyla ve sanki bir tarafın diğer taraf üzerinde hak iddia etmesi gayet normalmiş gibi değil.
Uzun uzun cümlelerle derdimi anlatamayacağımı biliyorum. O yüzden ve açıkçası kendime şaşırarak, çok ciddiye alarak, çok ciddi olarak, büyük bir ciddiyetle soruyorum, içtenlikle soruyorum: Ne yapıyorsunuz siz?
Bu çocuklara ne yapıyorsunuz?
Nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz? İki cinsin daha hayata ilk alışma evresinde bile birbirinden koparıldığı, birbirlerini sadece “kadın” ve sadece “erkek” olarak gördüğü bir gelecek mi? Erkek erkeğe oturulan kahvehaneler gibi sokakları, meydanları, salonları, meclisleri olan bir gelecek mi? Suudi Arabistan’da Şura’ya seçilen kadınların ayrı kapılardan girip, ayrı yerlerde oturacaklarını okumuştuk daha yeni.. böyle bir gelecek mi tasarlıyorsunuz?
Daha ilk gençliklerinde ayırdığınız insanları daha sonra toplumda, sosyal hayatta, sanatta, sporda, siyasette nasıl bir araya getirmeyi düşünüyorsunuz?
Siz bu gençlere ne yapmak istiyorsunuz?
Okudukları şiirlere, romanlara, öykülere kerameti kendinden menkul müstehcenlik anlayışınızla sansürler uygularken, yüzlerce yıldır insan evladının ortak mirası ve ortak gururu olan sanat eserlerini kafanıza göre örtüp kapatırken, ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Devlet televizyonunda yok köprücük kemiği gözüktü, yok omuzu açıkta kaldı diye hem filmlerdeki kadın sanatçıları, hem de konuk diye çağırdıklarınızı sansüre tabi tutarken, bu toplumun erkeğine ve kadınına nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz? Daha doğrusu, nasıl bir mesaj verdiğinizin farkına varabiliyor musunuz?
Kadına şiddet uygulayan erkeklerin geçtiği yolların taşlarını sizler döşüyorsunuz.
Sanattan korkan, kadından korkan, erkekten korkan, birbirinden korkup çekinen insanlar yetiştireceksiniz. Cinsellikten korkan, kendi bedeninden, hislerinden, tutkularından arzularından isteklerinden korkan ve bunları yanlış değerlendiren insanlar yetiştireceksiniz.
Ne yapıyorsunuz? Kadın ve erkeğin birlikte soluk alıp vereceği bir yaşam için, yaşam alanları için teşvik etmeniz gerekirken, onları birlikte hareket etmeye, birlikte çalışıp eğlenip birbirini tanımaya özendirmeniz gerekirken, neden kıyasıya yabancılaştırıyorsunuz?
Derdiniz kadının erken yaşta elini eteğini sosyal yaşamdan, çalışma yaşamından çekmesi ve iki üç yılda bir çocuk doğurması mı? Derdiniz, erkeğin kadını hem iş hayatında hem özel hayatında hem de yaşamın her alanında eşit bir arkadaş, en önemlisi önce bir insan olarak görmesi değil, sadece çocuk doğuracak eş olarak algılaması mı?
Hiç değilse şöyle bir aleme bakın. Şu fani aleme bir bakın ve kadını erkeği birbirinden ayıran, birbirine yabancılaştıran, kadını sahip olunacak bir tür mal olarak gören toplumların halini görün. Çocuk yaşta dedesi yaşındaki adamlara gelin edilen Yemenli kızları görün, okula gidiyor diye yüzüne kezzap atılan kız çocuklarını görün, yanında erkek olmadan bir yerden bir yere gidemeyen kadınları görün ve bir kümesin efendisi olmaktan başka mutluluk tanımı olmayan, öyle bir şans verilmeyen erkekleri görün.
Bunu mu istiyorsunuz? Siz bu gençlere ne yapıyorsunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder