Lezbiyenler çocuk yetiştiremez!

Evet lezbiyenlik İslam'da takdir gören bi müessese değil. Evet biliyoruz, İslam'ın bu konudaki yaptırımı şöyle: "Özetlersek, Lezbiyenlik bütün alimlerin ittifakıyla haramdır. Ve yine alimlerin ittifakıyla Lezbiyenlik suçuna -zina cezası değil- ta’zir cezası uygulanır.(bk. el-Mevsuatu’l-Fıkhıyye- Şamile- 2/8559)"

Ta'zir ne demek derseniz: "Tazir İslam dininde, hadden daha hafif cezayla cezalandırma. Lügatte “edeplendirmek” demektir. Had, miktarı dinde kesin olarak bildirilmiş olan cezadır. Ta'zir cezası böyle değildir. Ta'zirin cinsini ve cezanın miktarını hakim tayin eder.Ta'zir cezası çeşitli olup tenbih, ihtar, tekdir, dövmek hapis ve öldürmeye kadar gider. Suça ve şahsa uygun olanı verilir. alimlere yüksek memurlara ihtar (uyarı) etmek yetişir. Kaba kimseler dayak ve hapisle ta'zir olunur."

Peki mevzu ne ki, neden bu kitabi bilgileri yükledik bünyeye derseniz, onun da açıklaması şu haber alıntısında: "TÜRKİYE, Avrupa ülkelerinde Türk ailelerden alınıp Hıristiyan çiftlere verilen 5 bini aşkın çocuğu geri alma çalışmasını eşcinsel çiftlerden başlattı."

Bu beş bin çocuk ailelerinden niye alınmış diye sual edecek olursanız: Efendim bu Avrupalılar yeniçeri ocakları kurmaya karar vermişler, Müslüman Türk çocuklarını ailelerinden alıp devşiriyorlarmış. Zorla, kılıçla ailelerinden alınan çocukları Hıristiyan ailelerin yanına verip onlara ait oldukları dini, kültürü, milleti unutturmaya ve onları birer Hıristiyan olarak yetiştirmeye çalışıyorlarmış. Hatta edinilen istihbarata göre, bu çocuklar içinden çıktıkları toplumla mücadele etsinler, savaşsınlar diye yetiştiriliyorlarmış.

Oldu mu şimdi nalaakası var derseniz: E yok elbette bi alakası. Türkiye'nin başlattığı seferi duyan, sanki çocukların başına bi tür kozmik şaka ya da istimi geriden koşan karma marifeti gelmiş sanacak. Hani etme bulma dünyası, hani sen devşirdin onların çocuklarını bak evren sana iadeyi ziyaret yapıyor vs. Yok bir alakası elbette, neden olsun ki?

Eşcinsel aileler ne iş? dediğinizi varsayarak: İşte o konu hakikaten şaka gibi. Adamlar milliyet din şu bu ayırmadan çocukların yararını ön planda tutarak, onların geleceğini düşünerek karar veriyor.. biz hâlâ daha kalmışız önce din önce yasak önce günahta. Adamlar önce insan diyor, biz önce dinimiz de dinimiz.

Çok sıkıcıymış, yok mu bunun eğlenceli bi yanı derseniz: Friends izlemek için milyon nedenden birini hatırlatmak isterim ben de. Hani Ross'un eşi Carol lezbiyen olduğunu açıklıyor ve (hem de) oğullarına hamileyken boşanıp sevgilisi Susan ile yaşamaya başlıyordu? Hani bebek doğunca iki anneli evlerinde büyüyordu? Ross ile Susan arada bir takışsalar da çocuk söz konusu olduğunda her zaman en iyi, en güzel olanı bulmaya çalışıyorlardı hani? Mesele şu ki, bir medeniyetin yıllar önce dalgasını "bile" geçmeye başladığı bir insanlık halini, biz hâlâ daha hastalık olarak, cezalandırılması gereken bir suç olarak görüyoruz.

Ceza bunun neresinde der misiniz lütfen: Ceza bunun "lezbiyen bir çift çocuk bakamaz, yetiştiremez, onlara iyi örnek olamaz, güzel ahlak veremez, bla bla bla" kısmında. Ceza bunun, o çifti koruyucu aile olmaktan men etme kısmında. Ceza bunun, Türkiye Başbakan'ı ülkelerine geliyor diye o çiftin baskı görmekten kaçındıkları için, kendilerini evlerininden uzaklaşmak zorunda hissetmeleri kısmında.

Bizim Başbakan ne demiş kardeşim?: "Yani bu cinsel tercih dediğimiz konu önem arz ediyor. Çünkü bir çocuğu teslim ettiğimiz aile genel ahlak kuralları açısından, halkının çoğu Müslüman olan veya İslam kültürü içerisindeki bir yaklaşım olarak söylüyorum; eşcinsel bir aileye bir çocuğun teslim edilmesi bir defa o toplumun kendi genel ahlak kurallarına terstir. Kendi inanç değerlerine terstir” demiş.

Ortada bir acayiplik var mı?: Var. Odanın ortasında duran ama kimsenin bahsetmediği o kocaman fil gibi bir acayiplik var. Söylemin kendisinde var acayiplik. Eşcinselleri aşağılama var, yargılama, mahkum etme var.

Ya peki ne olacak halimiz diye arkadan biri soruyor: Bi şey olacağı yok. Ecdatlarına derin bi muhabbet besleyen iktidar sahipleri "lan yoksa bunlar bizim çocukları devşirmeye mi başladılar" diye beş yüz yıl rötarlı bi düşünceyle seferlerine devam edecekler ve karşılığında nasihat alacaklar. Eh işte elin Hollandalı başbakanı tane tane açıklamış. Gayet kibar bence.