Yeni yıl ile birlikte kendinize yeni bir sağlık haritası oluşturmanın da vakti geldi. Geçtiğimiz yıl medyada çok kez gündeme gelen ‘beslenme trendleri’ haberleri ile kafalar iyice karıştı. Değişmeyecek beslenme doğrularının yanı sıra yeni araştırmaların sonuçlarına göre güncellenenlerde oldu tabi ki…
Diyete başlamak, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını hayatımıza adapte etmek, fiziksel aktivitemizi arttırmak için hep planlar yapar ve bu planları hep pazartesileri başlamak için erteleriz. İşte önünüzde kapınızı senede bir defa çalacak ve yeni bir başlangıç yapmak için ele geçmeyecek bir fırsat. Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber’in vereceği sağlıklı beslenme tüyolarıyla yeni bir yaşama merhaba diyebilir ve formunuza kavuşmaya başlayabilirsiniz….
Günde 6 öğünden fazla beslenmeyin: Son yapılan bilimsel araştırmalar, uzun süre aç kalmak kadar zararlı olan bir başka gerçek ortaya çıkardı. Çok sık beslenmek. Günde 8 öğünden fazla beslenmenin pankreası yorabileceği ortaya çıktı. Üç saatten uzun aç kalmayın ama dakika başı da atıştırmayın.
Meyve çok sağlıklıdır gerçeği değişti: Meyve günlük beslenme düzenimizde yeteri kadar olması gereken bir vitamin ve lif kaynağıdır. Fakat sürekli meyve tüketmek ve meyve diyeti yapmanın da, pankreası yorabileceği düşünülüyor. Özellikle meyvenin yanında tüketilebilecek süt veya peynir gibi bir besin kaynağının şeker yükselmesini dengeleyebileceği de biliniyor.
Her öğününüzde mutlaka bir parça protein olmalı: Proteinli besinler, diğer besinlere göre sindirim sistemini daha uzun süre çalıştırdıklarından ötürü metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olurlar. Bu nedenle her öğününüzde az miktarda da olsa süt ve süt ürünleri veya et, tavuk, balığa yer vermelisiniz.
Ekmek cevize eşit değildir: Ekmek, karbonhidrat kaynağıdır, ceviz ise bitkisel protein ve yağ kaynağıdır. Bu nedenle ikisi birbiri yerine kullanılmamalıdır. Kimi zaman değişiklik olması için ceviz kahvaltı öğününe de eklenebilir ama bu sürekli yapılacak bir değişiklik değildir.
Anne sütü ile zeytinyağı eş değer değildir: Anne sütünün içerisinde zeytinyağında bulunan omega-9 yağ asitleri bulunsa da; aynı zamanda protein, değişik yağ asitleri, bağışıklık sistemini destekleyen unsurlar, vitaminler ve mineraller yer alır. Bu nedenle “anne sütü ve zeytinyağı” birbirine eşittir diye bir söylem doğru değildir.
Mucize ürün yoktur: Bu senede önceki senelerde olduğu gibi zayıflama kapsüllerinden ne yazık ki canlar yitirdik. Hiçbir besin veya besin takviyesi tek başına zayıflatmaz. Eğer bir besin takviyesi aldığınızda ciddi iştahsızlık ve ağız kuruluğu yapıyor veya kalp çarpıntısı yaratıyorsa ondan uzak durmalısınız. Doktorunuzun ve diyetisyeninizin önermediği hiçbir takviyeyi kullanmayın.
Bu sene kahvaltı yapmaya başlayın: Kahvaltı günün altın öğünüdür kuralı yıllar geçse de değişmeyecek bir gerçek. Bu nedenle güne kahvaltı ile başlamayı ihmal etmeyin. Kahvaltı yapacak vaktiniz olmadığında en azından bir bardak süt veya 1 porsiyon meyve tüketin. İlk fırsat bulduğunuzda kahvaltınızı yapın.
Egzersizden önce kahve için: Egzersizden 30 dakika önce içilen kafein içerikli bir kahvenin egzersiz sürecinde yağ dokusu kaybını daha hızlı başlattığı biliniyor. Siz de deneyebilirsiniz.
Egzersizden hemen sonra light süt ürünleri tüketin: Egzersizden hemen sonra tüketilen light süt ürünlerinin yağ yakımını bir süre daha devam ettirdiği araştırmalarca kanıtlandı.
Ananas tüketin: Ananas içerdiği bromalin pigmenti ile yağ dokusunun yıkımına ve düzenli tüketildiğinde selülit görünümünde düzelmeye yardımcı olur. Günde 2 dilim tüketin.
Probiyotiklerden yararlanın: Yeni yılla birlikte hem sindirim sisteminizin düzene girmesi hem de bağışıklık sisteminizin güçlenmesi için probiyotik yoğurtlardan faydalanın.
Lif alın: Çiğ sebze, kuru meyve ve taze meyvelere beslenmenizde yer verin. Liflerin düzenli tüketimi hem zayıflamaya hem de kilo korumaya yardımcı olur.
Hedeflerinizi belirleyin: Sağlığınızla ilgili hedeflerinizi belirleyin. Kilo vermek istiyorsanız gerçekçi hedefler koyun. Uzun süredir kaldığınız kiloda veya uzun zamandır inmediğiniz kilolara geldiğinizde bu yolun sizi birkaç hafta yorabileceğini de unutmayın.
Günlük tutun: Her ne kadar sıkıcı gözükse de, günlük tutmak kendinizi takip etmenin en kolay yoludur.
Kendinize 21 gün verin: Her alışkanlığın değişmesi belirli bir zaman alır. Bir günde tüm hayatınızı ve beslenme şeklinizi değiştiremeyeceğinizi unutmayın. Bu nedenle ufak hatalar yaptığınızda hemen vazgeçmeyin, direnin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder